Paylaş
Yürümenin her türlüsü faydalı. Yavaşı da, tempolusu da işe yarıyor ama konu “bel inceltmek” veya “göbek eritmek” olduğunda “tempolu yürümeler” daha çok çalışıyor.
Bu nedenle “ortopedik sorunu” veya “kalp, tansiyon, şeker” problemi nedeniyle kısıtlaması olmayanların yürüyüşlerine “imkân ölçüsünde” tempo kazandırmalarını tavsiye ediyoruz.
“Peki bu işi ben nasıl yapacağım hocam?” diyenler için de işte 60 dakikalık bir yürüyüş için “örnek plan”. Bu plan haftada 4-5 kez tekrarlanıp günde 2 kez 20 tekrarlı çömelme egzersizi ile birleştirilirse harika bir “göbek eritme” stratejisi gibi çalışıyor.
- 5 dakika, dakikada 80-90 adım
- 5 dakika, dakikada 90-100 adım
- 20 dakika, dakikada 100-120 adım
- 10 dakika, dakikada 120-140 adım
- 10 dakika, dakikada 100-120 adım
- 5 dakika, dakikada 100 adım
- 5 dakika, dakikada 80 adım
Hangi magnezyum?
Magnezyum desteklerinin farklı tuzları, neticede de farklı faydaları veya zararları var. İşte o “tuz” yapısına göre magnezyum desteklerinin farklı güçleri...
* Magnezyum malat: Fibromiyalji ağrılarında kas tutulmalarına bağlı ağrılarda daha etkili.
* Magnezyum glisinat: Ruhsal gevşeme, uyku bozuklukları, nöropatik ağrılarda ve bağırsak tembelliğinde tercih ediliyor.
* Magnezyum sitrat: Genel sağlık yararı için tercih ediliyor...
* Magnezyum sülfat: Bağırsakları aşırı uyarıp ishale yol açabiliyor. Epsom tuzu olarak da biliniyor. Sıcak su banyolarında banyo suyuna eklenince “dinlendirici” ve “gevşetici” etkisi var.
* Magnezyum taurat ve orotat: Kalp damar sağlığını desteklemekte daha etkili sayılıyor.
* Magnezyum oksit: Emilimi sınırlı, etkisi sorunlu. Kabızlık yapabiliyor. Bizim “çöp magnezyum” diye adlandırdığımız, etkisi son derece sınırlı bir magnezyum formudur.
İnsülin direnci testini kimler yaptırmalı?
İnsülin direnci testinden geçmesi tavsiye edilenler kimler mi? Buyurun...
- Sık sık açlık ve tatlı krizi yaşayanlar
- Hızlı ve çabuk yiyip çiğnemeden yutanlar
- Yemeye başlayınca adeta tokluk freni patlayan ve kolay kolay doymayanlar
- Yemek sonrası kafası karışan, halsiz düşüp uyuklayanlar
- Sık acıkan, özellikle “yemeğin üstüne mutlaka tatlı da isterim” diye tutturanlar
- Aç kalınca öfke kontrolünü kaçıranlar
- Göbek çevresi 88 (kadın) veya 100 (erkek) cm’den fazla olanlar
- Karaciğeri yağlı bulunanlar
- Safra kesesinde çamur veya taş saptananlar
- Trigliseridi yüksek, iyi kolesterolü düşük, ürik asidi yüksek kişiler
Evlilik mi bekârlık mı?
Evlilik ömrü uzatmanın ve hayata keyif, umut, huzur eklemenin en etkili yollarından biri.
Bu ayrıntı özellikle erkekler için çok önemli. Uzmanlar evliliğin ömür uzatan etkisinin erkeklerde daha net ve açık olduğunda hemfikir.
Yalnız yaşayan erkekler ile eşini kaybeden erkeklerde zihinsel hastalıklara, özellikle de bunama sorununa beklenenden sık rastlanıyor. Boşanmış erkeklerde bu risk daha da artıyor.
Hesaplamalara göre evlilik bir erkeğin ömrünü ortalama 10 yıl uzatıyor.
Bu süre kadınlarda daha kısa, 3-4 yıl ile sınırlı kalıyor. Eşi veya iyi bir hayat arkadaşı olan kadınlarda depresyon olasılığı azalıyor. Yalnız yaşayan kadınların da erkeklerin de bağışıklık sistemi daha zayıf bulunmuş.
Son bilgi şu: Hiç evlenmemiş kişilerin evlenmişlere oranla erken ölme ihtimalleri daha fazla.
Paylaş