×
Bedenin gücü, her on yılda yüzde beş azalır
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Gerçek yaşınız nüfus cüzdanınızda yazan değil, hissettiğiniz yaştır.
Vücut yaşınız (biyolojik yaş) veya ruhsal yaşınız (psikolojik yaş) üst üste geliyorsa, işiniz kolaydır. Bu şansı yakalayanlar mutlu ve huzurlu yaşlanır. Yaşlanma kaçınılmaz, ama yüzde 5’lik azalma için tedbir almak sizin elinizde.
YAŞINIZ 40’ı geçip 50’li virajlara girince işiniz azıcık zorlaşır. Ellili yaşlarda beden ve ruhunuz ağırlaşır, yolunuz biraz yokuşlaşır! Bunun nedeni fizyolojik kayıplardır. 40’lı yaşlarla birlikte her 10 yılda bir beden gücünüz ortalama yüzde 5 azalır. Ne kalbiniz eskisi kadar iyi kasılır, ne akciğerleriniz 10 yıl önceki gibi derin soluk alır. Kaslarınızın, kemiklerinizin yavaş yavaş güçsüzleşmesi, saçlarınızın kırlaşıp cildinizin pörsümesi, bedeninizin ruhunuzu azıcık frenlemesi bundandır. Kendi haline ve özgür bırakılan bir ruh hiçbir zaman yaşlanmaz. Yaşlanan vücutlardır. Sebebi de bu yüzde 5’lik kayıplardır.
YÜZDE 5’İ CİDDİYE ALIN
Yüzde 5’lik kayıpları fizyolojik de olsalar işte bu nedenle ciddiye almanız gerekiyor. Yaşlandıkça karşılaştığınız sorunların çoğunun arkasında bu küçük yüzde 5’ler yatıyor. Görmede, duymada, uykuda yaşanan sorunlar, hep bu minik yüzde 5’lik dilimlerle başlıyor. Yaşlandıkça daha kolay hastalanmanın, sıradan gripleri, zatürree depremleri gibi yaşamanın sebebi bu küçük kayıplardır. "Elektrik kesilmeleri"nin, "azgın teke sendromları"nın veya menopoz bunaltılarının arkasında da bu yüzde 5’lik kayıplar vardır.
Yaşlanmak, sağlıkla sürdürülebilirse sonsuz huzura doğru güzel bir yolculuktur. O sizi çok korkutan ileri yaş sorunlarının sebebi yaşlanmak değil, yüzde 5’lik kayıplar ve bu kayıpların ol açtığı yaşlılık ile ilgili hastalıklardır. Eğer yaşlılıkla bağlantılı hastalıkları önleyebilir ya da hafifletebilirseniz, daha güzel, daha zarif ve daha hoş yaşlanırsınız. Bunun için yaşlandıkça belirginleşen o doğal yüzde 5’lik kayıplara karşı vücudunuzu önceden iyi hazırlamalısınız.
En doğrusu, daha 40’lı yaşları tamamlamadan, yani daha yaşlanma maratonuna çıkmadan mümkün olduğu kadar yüksek bir kapasiteye ulaşmanızdır. Bu kapasiteyi biz "zirve performansı değeri" olarak tanımlarız.
Başlangıç gücünüz yüksek olursa, bu doğal fizyolojik kayıplardan etkilenme olasılığınız o kadar az olur. Yaşlılığınızda göstereceğiniz performans yol hazırlıklarınıza bağlıdır.
AKTİF BİR YAŞAM
Hangi yaşta olursanız olun, yapacağınız her değişim işe yarayacaktır. Daha aktif bir yaşam sürmek, düzenli bir egzersiz alışkanlığı edinmek sadece kaslarınız ve kemiklerinize değil, kalbinize, ciğerlerinize, böbreklerinize de güç katacaktır. Beslenmenize önem verir, yediğiniz her şeyi kısa bir sorgulamadan geçirirseniz, yiyecekler ilaçlarınız olacaktır. Uykunuzun azalması ve uyku kalitenizin bozulması sorununu çözebilirseniz, hele bir de sizi terleten, üzen, yiyip bitiren o berbat stres sorununuzu halledebilirseniz, iç huzurunuz da mutluluğunuz da 80’li yaşlarda zirve yapacaktır.
Araştırmalar yaşam tarzı değişikliklerinin ister 30’lu yaşlarda, ister 60’lı yıllarda başlatılsın, her zaman işe yaradığını gösteriyor. En uzun yolculukların bile birkaç küçük adımla başlaması kuralı burada da geçerli. Yaşam tarzınızda yapacağınız küçücük değişimler hayat kaliteniz ve yaşam sürenize akıl almaz katkılar yapıyor. Yeni bir çalışma, sıradan yaşam tarzı değişikliklerinin bile yaşam süresine ortalama 12 yıl eklediğini gösteriyor.
Her 10 yılda bir yaşayacağınız bu yüzde 5’lik doğal kayıplar sizi fazla korkutmasın. Bu kayıpların önlenemez ama telafi edilebilir değişimler olduğunu kimse unutmasın!
YAŞINIZ 40’ı geçip 50’li virajlara girince işiniz azıcık zorlaşır. Ellili yaşlarda beden ve ruhunuz ağırlaşır, yolunuz biraz yokuşlaşır! Bunun nedeni fizyolojik kayıplardır. 40’lı yaşlarla birlikte her 10 yılda bir beden gücünüz ortalama yüzde 5 azalır. Ne kalbiniz eskisi kadar iyi kasılır, ne akciğerleriniz 10 yıl önceki gibi derin soluk alır. Kaslarınızın, kemiklerinizin yavaş yavaş güçsüzleşmesi, saçlarınızın kırlaşıp cildinizin pörsümesi, bedeninizin ruhunuzu azıcık frenlemesi bundandır. Kendi haline ve özgür bırakılan bir ruh hiçbir zaman yaşlanmaz. Yaşlanan vücutlardır. Sebebi de bu yüzde 5’lik kayıplardır.
YÜZDE 5’İ CİDDİYE ALIN
Yüzde 5’lik kayıpları fizyolojik de olsalar işte bu nedenle ciddiye almanız gerekiyor. Yaşlandıkça karşılaştığınız sorunların çoğunun arkasında bu küçük yüzde 5’ler yatıyor. Görmede, duymada, uykuda yaşanan sorunlar, hep bu minik yüzde 5’lik dilimlerle başlıyor. Yaşlandıkça daha kolay hastalanmanın, sıradan gripleri, zatürree depremleri gibi yaşamanın sebebi bu küçük kayıplardır. "Elektrik kesilmeleri"nin, "azgın teke sendromları"nın veya menopoz bunaltılarının arkasında da bu yüzde 5’lik kayıplar vardır.
Yaşlanmak, sağlıkla sürdürülebilirse sonsuz huzura doğru güzel bir yolculuktur. O sizi çok korkutan ileri yaş sorunlarının sebebi yaşlanmak değil, yüzde 5’lik kayıplar ve bu kayıpların ol açtığı yaşlılık ile ilgili hastalıklardır. Eğer yaşlılıkla bağlantılı hastalıkları önleyebilir ya da hafifletebilirseniz, daha güzel, daha zarif ve daha hoş yaşlanırsınız. Bunun için yaşlandıkça belirginleşen o doğal yüzde 5’lik kayıplara karşı vücudunuzu önceden iyi hazırlamalısınız.
En doğrusu, daha 40’lı yaşları tamamlamadan, yani daha yaşlanma maratonuna çıkmadan mümkün olduğu kadar yüksek bir kapasiteye ulaşmanızdır. Bu kapasiteyi biz "zirve performansı değeri" olarak tanımlarız.
Başlangıç gücünüz yüksek olursa, bu doğal fizyolojik kayıplardan etkilenme olasılığınız o kadar az olur. Yaşlılığınızda göstereceğiniz performans yol hazırlıklarınıza bağlıdır.
AKTİF BİR YAŞAM
Hangi yaşta olursanız olun, yapacağınız her değişim işe yarayacaktır. Daha aktif bir yaşam sürmek, düzenli bir egzersiz alışkanlığı edinmek sadece kaslarınız ve kemiklerinize değil, kalbinize, ciğerlerinize, böbreklerinize de güç katacaktır. Beslenmenize önem verir, yediğiniz her şeyi kısa bir sorgulamadan geçirirseniz, yiyecekler ilaçlarınız olacaktır. Uykunuzun azalması ve uyku kalitenizin bozulması sorununu çözebilirseniz, hele bir de sizi terleten, üzen, yiyip bitiren o berbat stres sorununuzu halledebilirseniz, iç huzurunuz da mutluluğunuz da 80’li yaşlarda zirve yapacaktır.
Araştırmalar yaşam tarzı değişikliklerinin ister 30’lu yaşlarda, ister 60’lı yıllarda başlatılsın, her zaman işe yaradığını gösteriyor. En uzun yolculukların bile birkaç küçük adımla başlaması kuralı burada da geçerli. Yaşam tarzınızda yapacağınız küçücük değişimler hayat kaliteniz ve yaşam sürenize akıl almaz katkılar yapıyor. Yeni bir çalışma, sıradan yaşam tarzı değişikliklerinin bile yaşam süresine ortalama 12 yıl eklediğini gösteriyor.
Her 10 yılda bir yaşayacağınız bu yüzde 5’lik doğal kayıplar sizi fazla korkutmasın. Bu kayıpların önlenemez ama telafi edilebilir değişimler olduğunu kimse unutmasın!
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
