Paylaş
Nedenine gelince... Eğer yeteri kadar güçlü bir bağışıklığınız yoksa mikrobik hastalıklara (gribe, nezleye, COVID’e, sinüzite, tonsillite, faranjite, bronşite) daha sık ve daha kolay yakalanır hatta herhangi bir kansere paçanızı kaptırma şansızlığı bakımından bile daha riskli hale gelirsiniz. Özellikle mikrobik hastalıkların yaygınlaştığı, virüslerin, bakterilerin ortalıkta kol gezdiği sonbahar/kış aylarında sağlam bir bağışıklık gücü hepimizin her yaşta vazgeçilmezidir. İşte bu nedenle bağışıklık zırhımızı özellikle bugünlerde daha çok koruyup kollamak, güçlendirmek zorundayız. “Peki, nasıl olacak bu iş hocam?” diyorsanız, bir sonraki kutuya geçebilirsiniz...
ÖNEMLİ
BAĞIŞIKLIĞA ZARAR VEREN YANLIŞLAR
Bağışıklığı güçlendirmek kadar onun mevcut gücünü koruyup kollamak da önemli bir ayrıntıdır ve o ayrıntının arka planında 4
temel başlık vardır.
VARAN 1
DOĞRU BESLENİN: Yetersiz, kalitesiz, düzensiz, dengesiz, çeşitlilikten uzak beslenmek özellikle vitamin, mine-
ral ve antioksidan gücü sağlam besinleri yeterince tüketmemek ve özellikle de protein zengini yiyecekleri (yoğurt, yumurta, et, balık, tavuk) ihmal etmek ilk sıradaki beslenme hatalarıdır.
VARAN 2
İYİ UYUYUN: Tekrarlayan uykusuzluk dönemleri de bağışıklık savaşçıları lenfositlerin savaşma ve antikor üretme güçlerini azaltarak bağışıklığı güçsüz ve halsiz düşürebiliyor.
VARAN 3
TEMBELLİĞİ BIRAKIN: Hareketsiz bir yaşam, miskin bir ömür de bağışıklığın gizli düşmanlarından biri. Tembel, aktiviteden uzak bir yaşam hele bir de obezite gibi bir canavarla birlikteyse bağışıklık gücünüzü dibe vurdurabiliyor.
VARAN 4
HUZURLU OLUN: Huzursuz bir hayat, yoğun stres, fazlaca uzamış hüzün ve endişe halleri, derinleşmiş kaygı bozuklukları da bağışıklık gücünü azaltıyor.
UNUTMAYIN
PEKİ BAĞIŞIKLIK NASIL GÜÇLENECEK
Özellikle sonbahar/kış aylarında dengeli, çeşitli ve yeterli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, kaliteli bir uykudan yeterince faydalanmak, huzurlu bir hayat odaklanmak gibi olumlu temel alışkanlıklara sahipseniz bağışıklığınız beklediğinizden daha da güçlü olur. Tabii ki burada da bazı küçük ayrıntılar var, işte o ayrıntılar...
VARAN 1
DÜZENLİ C VİTAMİNİ KAZANIN: C vitamini gücünüz arttıkça bağışıklık orkestrasının şefleri kabul edilen T ve B lenfositlerinin de güçleri, kuvvetleri artıyor. Sağlıklı bir yetişkinin ise günde en az 75-100 mg kadar C vitamini tüketmesi gerekiyor. Peki yeterli mi? Hayır! C vitamini kazanımı arttıkça lenfositlerin etkinliği de artıyor. Diğer taraftan C vitamininin bedene sadık bir vitamin olmadığını da bilmeniz gerekiyor. Eğer kazandığınız C vitaminini aynı gün içinde kullanmaz iseniz fazlası böbreklerinizle vücudunuzdan hemen atılıyor. Kısacası onu depolamanız pek mümkün değil, her gün düzenli olarak kazanmanız lazım. C vitamininin temel kaynaklarının taze sebze ve meyveler olduğunu bir kez daha hatırlatalım.
VARAN 2
D VİTAMİNİ DEPOLAYIN: Bağışıklık sisteminin vazgeçilmez vitaminlerinden biri D, özellikle de onun aktif formu kabul
edilen D3 vitaminidir. Cildinizi sık sık güneşle buluşturarak o vitamini kendiniz üretebileceğiniz gibi onu doğru ve güvenli takviyelerle siz de kazanabilirsiniz. C vitamininden farklı olarak D vitaminini bedeninizde depolamanız da mümkündür. C vitamini için gerekmez ama sonbahar/kış başlangıcında D vitamini seviyelerinizi ölçtürmenizi, yetersizse de eksiğinizi tamamlamanızı tavsiye ederim. O rakamları aşağıda bir başka kutuda bulacaksınız.
VARAN3
BUNLAR DA ÖNEMLİ: Güçlü bir bağışıklık sistemi için vitaminler kadar minerallerin de önemli olduğunu unutmayalım. Bağışıklık dostu mineraller listenin en başına da “çinko”yu “demir”i “magnezyum”u ve “kalsiyum”u bir kenara dikkatle yazalım.
KISA BİLGİ
İDEAL D VİTAMİNİ SEVİYELERİ NE OLMALI
Laboratuvar raporlarına bakarsanız D vitamini için 30, hatta 20 ng/ml düzeyleri bile yeterli kabul edilir. Ama yeni bilimsel çalışmalar net ve açık olarak gösterdi ki bu seviyeler yeterli ve güvenli değildir. İdeal D vitamini seviyeleri 60-100 ng/ml aralığıdır. Hedef ise 70 ng/ml olmalıdır. Diğer taraftan özellikle yetişkin birinin günde 400 ünite civarında D vitamini kazanarak bu rakamları tutturabilmesinin mümkün olmadığı da anlaşılmaktadır. Yetişkinlerin günde en az 1000-2000 ünite D vitamini kazanmaları gerektiği anlaşılıyor. Bu rakamların yaşa, cinse ve kişiye göre değişebileceğinin de unutulmaması gerekiyor.
NOT: D vitamini konusunu önümüzdeki günlerde yeniden masaya yatıracağız.
Paylaş