Paylaş
Bu nedenle diyetler için de “eskiyi eskide bırakıp yeni şeyler düşünmenin” zamanı çoktan geldi ve burada da “Yeni şeyler mi aramalı?” yoksa tam da tersine “Eskiye mi dönmeli?” sorusunu sorarak işe başlamamız lazım. Zira çözüm için yeniden eski yaklaşımlara dönülmesi gerektiğini gösteren ciddi kanıtlar var. Bu yaklaşımlardan biri de kısa süreli açlık kürleri. Kısa açlık kürleri “tıbbi oruç” olarak da biliniyor. Ama bunu hemen her inanışta olan inanç oruçları ile de karıştırmamamız lazım. Peki arada bir benzerlik var mı? Kesinlikle var! Aslında doğru olanı bu bedensel oruçları da tıpkı inanç oruçları gibi ruhsal oruçlarla desteklemek. Yani fazla yağlardan ve toksinlerden kurtulma sürecini bedensel ve ruhsal arınma süreci haline getirmek. Peki bu oruçları yapanlarda neler oluyor? Zarar görme ihtimalimiz var mı? Bunlar sadece kilo mu verdiriyor? Yanıtlar için buyurun…
SORU ŞU
AÇLIK KÜRLERİ NASIL FAYDALI OLUYOR?
Aralıklı açlık kürleri ile kilo vermeye bir “diyet” yaklaşımı gibi değil, bir “beslenme tercihi” olarak bakmanız daha doğru olur. Yöntemler, metotlar farklıdır. Bunların hangisinin tercih edileceği ise açlık süreleri, seçimler kişiye, kişilerin sağlık durumlarına, yaşlarına, biyolojik verilerine bağlıdır. Ama şu düşünceyi doğrulayan bilgiler hızla çoğalıyor: Orta yaş ve sonrasında uygulanan bilinçli “aralıklı açlık kürleri” sadece kilo sorununun çözümünde değil, daha pek çok anlamda işe yarıyor. İşte bazı örnekler…
ÖNEMLİ
BU KÜRLERDE NELER OLUYOR?
Aralıklı açlık kürlerinin yağ kaybını hızlandırdığını gösteren net bulgular var. Üstelik bu yöntemin klasik “kalori kısıtlayıcı” yöntemlerden daha etkili olabilmesi bile mümkün gibi görünüyor.
VARAN 1: İNSÜLİN AZALIYOR
İnsülin yağ depolanmasını hızlandıran ve yağ yakımını durdurabilen bir hormon. Kronik olarak “insülini yüksek biri” olmak (yani hiperinsülinemik ve insülin dirençli kalmak) kilo almayı kolaylaştırıp yağ yakmayı güçleştirebiliyor. Aralıklı açlık kürlerinin insülini azalttığı net ve açık olarak gösterildi.
VARAN 2: BÜYÜME HORMONU ARTIYOR
Aralıklı açlık yağ yakımını destekleyen hormonlardan biri olan büyüme hormonunun üretimini de arttırıyor (bu nedenle yaşlanmayı da yavaşlatabileceği ileri sürülüyor).
VARAN 3: NOREPİNEFRİN YÜKSELİYOR
Açlık kürleri esnasında yükselen norepinefrin seviyelerinin de yağ yakımını hızlandırabileceğini düşünenler var. Norepinefrinin artması vücudun yakması için daha fazla miktarda yağın serbestleşmesini sağlıyor.
2 MÜHİM SORU DAHA
SORU 1: METABOLİZMAYI YAVAŞLATMAZ MI?
Klasik bilgi “öğün atlama veya açlık durumunda bedenin sürece uyum için metabolizmasını yavaşlattığı”dır. Ancak anlaşılan o ki bu bilgi “uzun süreli” açlıklar için geçerlidir. “Kısa süreli” açlıkların ise tersine metabolizmayı hızlandırdığını gösteren kanıtlar var. Bu etkinin öncelikle yükselen “norepinefrin hormonu” ile ilişkili olduğu düşünülüyor.
SORU 2: AÇLIK KAS YAKMAZ MI?
Kaslar yağlanmanın fren balatalarıdır. Sadece aktifken değil, dinlenirken bile metabolik olarak aktif dokulardır, kalori harcarlar. Ne ki çoğu diyetler sadece yağ değil, kas da yakıyor. Aralıklı oruç kürlerinin ise kas yakmadan yağ kaybı sağladıkları anlaşılıyor. Bunun nedeninin de açlık sürecinde yükselen “büyüme hormonu” olduğu belirtiliyor. Dikkat edilmesi gereken nokta “açlık süreleri”nin gereğinden çok uzatılmaması, kısa tutulup sık tekrarlanmamasıdır.
KISA AÇLIK KÜRLERİNİN 7 SAĞLIK FAYDASI
İNSÜLİN AZALIYOR DİRENÇ DÜŞÜYOR
Kısa açlık kürlerinin pankreası dinlendirdiği, insülin üretimini azaltıp kan insülin seviyesini indirdiği, insülin direncini daha yönetilebilir hale getirdiğini gösteren bulgular var. Bu hem kilo almayı engelliyor hem mevcut yağların yakımına gösterilen direnci düşürüyor. Diyabeti önlediği, hatta bazı diyabetlilerde kan şekerini ilaç kullanmaksızın dengeleyebildiği de biliniyor.
BEL İNCELİYOR, KALÇA GENİŞLEMİYOR
Aralıklı oruç kürleri özellikle karın ve bel-kalça bölgesinde biriken yağları eritmede daha etkili bulunuyor. Bunu da üçlü bir sistemle başarıyor: İnsülini düşürmek, büyüme hormonu ve norepinefrini yükseltmek! Bu süreçlerin tümü yağ yakan ve yağ depolamasını azaltan şeyler.
BELLEĞİ DESTEKLER
Şu kural zaten hep var ve burada da geçerli: Bedenimiz için iyi olan beynimiz için de iyidir. İnsülini, oksidatit stresi, iltihabi süreçleri azalan bir beyin zaten daha güçlü kalacaktır. Açlık kürleri ayrıca beyni beslediği düşünülen (nörotrafik faktör) BDNF’nin de seviyelerini yükseltiyor. Tıbbi açlık kürlerinin iyi planlandıkları takdirde Alzheimer ve Parkinson gibi yaşlılıkla ilişkili sorunları da geciktirebileceği düşünülüyor.
HÜCRELERİ YENİLİYOR
Aralıklı oruç kürleri hücreleri yaşlandıran oksitleyici (paslandırıcı) süreçleri (stresleri) azaltır. Hücreleri yıpratan iltihabi (inflamatuar) süreçleri baskılar, engeller. Hücrelere döllenme, söküğünü, yırtığını tamir etme, kirinden pasından temizlenme, bir çeşit “kendine dönme” ve “yenilenme” fırsatı sağlar. Bunda açlıkla yükselen büyüme hormonunun “gençleştirici” etkisinin de önemli bir payı var.
KALBİ GÜÇLENDİRİYOR
Kısa süreli açlık kürleri sadece kilonuza değil, kalbinize de bir “ayar” getiriyor. Kalbi olumsuz etkileyen farklı sağlık göstergelerini iyileştiriyor. Tansiyonu, LDL kolesterolü, kan şekerini, trigliserid seviyelerini düşürüyor, HDL –iyi- kolesterolü yükseltiyor. İltihap işareti “Hs-CRP” seviyelerini azaltıp damarlardaki iltihapsal süreçleri yavaşlatabiliyor. Kısacası bilinçli kürlerin “kalp dostu” etkileri de var.
BAZI KANSERLERİ ÖNLEYEBİLİYOR
Gıda tüketiminin sınırlanması ve kısa süreli açlık kürleri yapılması kanserden korunmada etkili olabilecek yaklaşımlardan biri. Bununla birlikte açlık kürleri kanseri önler diyebilmek için daha çok araştırmaya ihtiyacımız olduğu da kesin.
ÖMRÜ UZATABİLİR Mİ?
Benim şu kanaatim hiç değişmez: Yaş elliyi geçince can boğazdan gelmez, gider! Az ve öz yiyen daha uzun yaşar. Aralıklı orucun laboratuvar hayvanlarında ömrü uzattığı net olarak gösterildi. Ancak insanlardaki ömür uzatıcı etki için henüz net bir kanıt yok. Kanıt yok ama umut var!
YARIN: Doktora somadan açlık kürü yapmayın
Paylaş