Alkali olmak bu kadar mühim mi?

Alkali gıdalar tüketmek ve asit yükünü artıran besinlerden uzak durmak, daha mı akılcı? Havet! Yani hem hayır, hem evet!

Haberin Devamı

Alkali gücü yüksek suları tercih etmek daha mı doğru? Bu soruyu da “Kesinlikle!” diye olmasa bile “Olabilir” şeklinde yanıtlamak mümkün.
Ama çakma hatta tıbbi desteklerle (İngiliz tuzu, tozları, damlalar, tabletler) bedeni alkali hale getirmek söz konusu olduğunda işin içine ticari kaygılar da girmeye başlıyor.
Şunu net ve açık olarak bilelim:
Bedenimizin, kanımız ve diğer vücut sıvılarımızın kimyası yani “asit-alkali balansı” fevkalade ciddi bir şekilde korunmaktadır. Bozulması da özel haller dışında pek mümkün değildir.
Sahip olduğu muazzam koruma sistemleri sayesinde bedenimiz asidite seviyesinde oluşabilecek değişikliklere karşı müthiş dirençlidir.
Bu direnci değiştirebilmede yiyip içtiklerimizin ciddi bir öneminin olmadığı da net ve açık şekilde bilinmektedir.
Kısacası, vücut pH’mız yani asit-baz ayarımız 7.4 civarında sabitlenmiş gibidir. Beslenmemizle pH açısından değişkenlik gösterebilen tek vücut sıvısı da idrarla sınırlanmıştır.
Hayvansal ürünler, tahıl bazlı besinler idrarı daha asidik hale getirirken, sebze ve meyvelerin yani bitkisel gıdaların çoğunluğu alkali hale getirmektedir.
Özeti şudur:
Kilo kontrolünü sağlamak ya da kanseri önlemek açısından alkali gıdalar tüketmenin, takviyeler yutmanın bir anlamı yoktur.

Haberin Devamı

Eklem dostu desteklerde ilk 10

Eğer eklem sorunlarınızın çözümünde doğal desteklerden de faydalanmak istiyorsanız, aşağıdaki liste işinize yarayabilir. Bu listede yer alan desteklerden doğru ve etkili bir şekilde faydalanabilmek için doktor ve eczacılardan yardım isteyin.
1- Glikozaminsülfat
2- Kondroidinsülfat
3- Tip 2 kolajen
4- Yumurta zarı özleri
5- MSM
6- SAM-e hapları
7- Omega-3 destekleri
8- C vitamini destekleri
9- Magnezyum destekleri
10- Curcumin (zerdeçal) hapları

Semizotunun faydaları

Semizotu güçlü bir posa ve vitamin kaynağı. Özellikle C vitamini içeriği çok yüksek. Ayrıca içinde iki önemli antioksidanı daha barındırıyor: Betakaroten ve glutation.
Ama onu ayrıcalıklı kılan temel özellik çok ama çok önemli bir bitkisel omega-3 (ALA) kaynağı olması.
Pişirilerek de yenebiliyor ama ben özellikle salatasını tavsiye ederim.
Bizim mutfağımızın da vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan o salatayı zeytinyağı, limon, üzerine haşlanmış mercimek taneleri ve -mevsiminde- nar taneleri ile soğan ve rendelenmiş limon ya da portakal kabuğu ekleyerek mükemmel bir lezzet yaratabilirsiniz.
Ama dikkat etmeniz gereken küçük bir nokta var: Semizotu kimyasal kirlenmeye müsait bir sebze. Lütfen salatasını hazırlamadan önce dikkatle ve uzun süre yıkamayı ihmal etmeyin!

Haberin Devamı

Sırt ağrılarının nedenleri

◊ Stres
◊ Uyku bozukluğu
◊ Duruş hataları
◊ Kilo artışı
◊ Ortopedik sorunlar
◊ Kötü yataklar
◊ Uyku kaybı
◊ Kemik erimesi

Kalsiyum hırsızları

◊ Aşırı protein tüketimi
◊ Aşırı kafein yükü
◊ Tembellik
◊ Sigara
◊ Gazlı içecekler
◊ Hayvansal gıdaları artırmak

Göz destekleriyle tanışın

◊ E vitamini
◊ Omega-3
◊ Lutein
◊ Zeoksantin
◊ D vitamini
◊ CoQ10
◊ Çinko
◊ Selenyum
◊ Alfa lipoik asit
◊ Glutatyon

Yazarın Tüm Yazıları