Alkali beslenmeyi abartmayın

Alkali diyet yaparak kilo vermeyi unutun, alkali beslenmek kilo kontrolüne herhangi bir katkı sağlayamaz.

Mükemmel ve teklemeden tıkır tıkır çalışan “doğal savunma” sistemlerine sahibiz, bu “asit alkali dengesi” için de geçerli. Doğal “asit tamponlama sistemlerimiz” Ph dengemizin asit tarafa kaymasını rahatlıkla önleyebiliyor.
Ama yine de biz beslenirken asit gücü yoğun gıdalardan uzak durup vücudun asit yükünü fazla artırmamaya dikkat etmeliyiz. Aslında biz hiçbir çaba göstermesek de sahip olduğumuz tamponlama sistemleri asit baz dengemizi dengede tutmaya yeterli ama yukarıda da belirttiğim gibi asit yükü artıran gıdaları daha az, alkali gücü artıranları daha bol ve sık tüketmemizde bana göre de fayda var.
Ne var ki (pek çok konuda olduğu gibi) bu konuda da abartıya kaçtığımız, yanlış yönlendirildiğimiz, korkuya endişeye yönlendirilip suiistimal edildiğimiz anlaşılıyor.
Bunda bugünlerde pek de moda olan “alkali diyet” akımının önemli rolü var. Bu diyeti önerenler -ki ben beslenme tarzımızın bir miktar alkali olmasını savunanlardan biriyim ama abartıya kaçılmasını asla tasvip etmiyorum- zannediyorum ki konuyu fazlaca abartıyorlar. O kadar ileri gidiyorlar ki eczanelerde “İngiliz tuzu/sodyum bikarbonat” bulmak imkânsız hale gelmiş durumda. Çünkü onlara göre içtiğimiz suya “İngiliz tuzu eklersek” sorun çözülecek!
Bana göre sağlıklı birinin “ben alkali gücümü artıracağım” düşüncesi ile içme suyuna İngiliz tuzu eklemesinin vücuda gereksiz yere sodyum yüklemekten başka etkisi olamaz. Fazla miktarda sodyum ise su tutmanıza, ödem, selülit, hipertansiyon gibi sorunlarla karşılaşmanıza yol açabilir.

ZAYIFLAMAYA FAYDASI YOK

Ayrıca beslenme planınızı alkali gıdalarla doldurmanın, yani iddia edildiği gibi sadece alkali yiyeceklerle beslenmenin kilo vermeye de herhangi bir katkısı olmaz, olamaz. İşin bu kısmı da biraz, biraz da değil fazlaca ticari gibi geliyor bana.
Kısacası alkali besleneceğim diye içme suyunuza İngiliz tuzu eklemeyi bırakın, faydadan çok zarar görüyorsunuz.
Alkali diyet yaparak kilo vermeyi unutun, alkali beslenmek kilo kontrolüne herhangi bir katkı sağlayamaz.

KESİP SAKLAYIN

Cilt için 10 kış desteği

1. Salatalık: Su içeriği ve güçlü klarofil yapısı yanında düşük kalorili olması nedeniyle de mükemmel bir cilt dostudur. Cildin özellikle nemlenmesini artırabileceği biliniyor. Günde iki adet orta boy salatalığı blenderdan geçirin ve ev yapımı yoğurdunuza ilave edip üzerine iki çay kaşığı süzme zeytinyağı ve biraz da nane ekleyerek afiyetle yiyin.
2. Balka-bağı: Özellikle vitamin A ve retinol açısından zengin bir besin. Posa yapısı güçlü, kalori miktarı düşük ve olağanüstü bir antioksidan olarak tanınan balkabağını çorba ve şeker eklemeden tatlı niyetine bu kış daha sık kullanmanızda fayda var.
3. Nar: Müthiş bir elajik asit deposu ve güçlü bir omega-5 kaynağıdır. Cildi yumuşattığı, elastik dokuyu güçlendirdiği ve tıpkı balkabağı, havuç, salatalık gibi yazdan kalma güneş hasarlarını iyileştirdiği biliniyor.
4. Elma: Olağanüstü bir antioksidan, etkili bir yangı giderici ve mucize bir kilo kontrolcüsü olan elmanın özellikle kuvarsetin içeriğinin ciltteki hasarları onarmada müthiş usta olduğunu unutmayın.
5. Havuç: Tıka basa betakaroten ve çok sayıda vitaminlerle dolu, kalorisi az, posası çok, yükte hafif, pahada ağır ve ucuz mu ucuz bir kış sebzesi.
Çiğ yemeye çalışın.
6. Ayva: Şeker oranı son derece düşük ve güçlü bir tok tutucu. Çekirdeklerini sakın atmayın.
Çok az suya ekleyerek kaynatın, jöle kıvamına gelmesini bekleyin, blenderdan geçirip ev yapımı nemlendirici kremlerinize ekleyin.
7. Pancar: Antioksidan deposu, tam bir mor-kırmızı mucize olarak tanınıyor. Güçlü proantosiyanin içeriğinin cildi onardığı, toksinlerden koruduğu ve yapısındaki diğer moleküllerin cildi oksijene doyurduğu belirtiliyor.
8. Kış balıkları: Hepsi bol yağlı, yağlı oldukları için de omega-3’den son derece zenginler. Kızartmadan yemeye özen gösterin.
9. Sızma zeytinyağı: Yenildiğinde de dışarıdan sürüldüğünde de mükemmel bir cilt besleyicisi ve destekleyicisi.
Bütün mesela doğal ve sızma olmasında.
10. Lahana grubu: Kırmızı, beyaz, yeşil lahana, karnabahar, turp fark etmiyor, bu gruptaki yiyeceklerin hepsi güçlü vitamin yapıları, antioksidan kapasiteleriyle adeta bir estetiysen görevi üstleniyor.