Mr. & Mrs.Smith, sevdiğim iki oyuncuyu kadrosunda bulundurduğu için koşarak sinemaya gittim.
İlk karede Bay ve Bayan Smith’i bir psikoloğun sorularına cevap verirken görüyoruz. Ardından geçmişlerini anlatırken, şimdiki zamanda da olayları yaşıyorlar.
İkili Bogota’da tanışıyor ve birbirlerine meslekleri ve geçmişleri konusunda yalan söylüyorlar. Oysa ikisi de meslektaştır, işini iyi yapan iki kiralık katil. Ancak birbirleriyle aşk hayatı yaşamaya başlarlar, sonunda ikisine de aynı hedefin verilmesiyle işler karışır. Zira karı-koca, hem birbirlerinin gerçek kimliğini öğrenmişler hem de artık birbirlerinin hedefi oluvermişlerdir. Ortadan kaldırmanız gereken kişi, altı yıllık bir ilişkiyi yürüttüğünüz eşiniz olunca işler değişir tabii ki.
Böyle bir konunun temposu yüksek olacaktır, dediğinizi duyar gibiyim. Ne yazık ki umduğunuz kadar değil. Angeline Jolie ve özellikle Brad Pitt’inartık oyunculukta iyi oldukları su götürmez bir gerçekken, yönetmen onların sadece vitrininden yararlanmış bu da ortaya biraz sakat bir durum çıkarmış. Yazık hem Brad Pitt, hem de Angelina Jolie harcanmış desem yanlış olmayacaktır.
Otoyoldaki araba kovalamaca sahneleri türün vazgeçilmezlerindendir; doğal olarak bu filmde de yer alıyor, ancak o da en yüksek tempoya sahip değil. Bir iki hareket ve Bay Smith’in yaptığı espriler var o kadar.
Yönetmenin işlemeye çalıştığı şey ikilinin kiralık katil olması mı, bu durumun garip bir şekilde ortaya çıkması mı, yoksa evlilik kurumu mu pek anlayamadım. Yönetmen de karar verememiş olacak ki biraz havada kalıyor.
Daha sorulacak pek çok soru var, neden aynı hedefe yöneltildiler, neden birdenbire hedef unutulup ikili arasındaki bir gerilime döndü olay ve neden özel birimler ikiliyi ortadan kaldırmaya çalışıyor? Bu liste uzayabiliyor.
Bir açıdan baktığımda doğrusu mizah unsuru da ağır geldi. Yaz günlerinin sıkıntısını giderecek bir film değil, ancak ikiliyi -ilgilenir misiniz bilmem ama, yuva yıkan bir film olması sebebiyle- aynı sahnelerde görmek için gidilebilir.