Yok yok! Bizden olmaz artık!

Söylemiş o da.

Ama kendi tarzında söylemiş.

Sonra “Olmaz, benim istediğim tarzda söyleyeceksin” demiş ahlaksızın biri.

O da haklı olarak “işime karışmayın” cevabını vermiş.

Sonra mı?

Sonra öldürmüşler Onur’u!

Ankara’da sahneye çıkan müzisyen Onur Şener, tartıştığı üç kişi tarafından mekân çıkışı öldürüldü.

O katillerin zihniyeti bu yaz başından beri birçok yerdeydi aslında.

◊ Sahneye taş attılar, alkışlayanlar oldu...

◊ Telefon fırlattılar, komik bulanlar oldu...

◊ Çakmak yağmuruna tuttular sahnedeki müzisyeni, sosyal medyadan eğlenenler oldu...

Herkes her istediğini yapabileceğini sandı ve sonunda bu da oldu.

Maalesef biz bilmiyoruz eğlenmeyi.

◊ İki şişe şampanya açtıran, kendini mekânın hükümdarı sanıyor.

◊ Biraz yüksek hesap ödeyen, her istediğini yapma hakkını kendinde buluyor.

◊ Eğer bir kadınla oturduysa masaya, ona hava atmak için etrafa zulmediyor.

Ve sonunda bir müzisyen istek şarkıyı söylemedi diye öldürülüyor.

Yok yok!

Biz bilmiyoruz eğlenmeyi.

Çok yazık.

Acaba ne demek istedi?

Bülent Ersoy’un sosyal medyadan yaptığı açıklama hafta sonuna muazzam bir giriş yapmamı sağladı.

9 Ekim’deki konserini iptal ettiğini açıklayan Ersoy, nedeninin organizatörle aralarında yaşanan bir tartışma olduğunu söyledi.

Söyledi ama bunu kendi tarzında söyleyince “Aa ne oluyor, neden iptal etti ki” demedi kimse.

Okuyanlar hiçbir şey anlamadı çünkü.

Mesela...

◊ “Sayın organizatörle aramda geçen bazı olumsuz diskosyonlar” dedi Ersoy...

◊ “İcra-i faaliyet edeceğim konserim” dedi...

◊ “Emr-ü irade” dedi...

◊ “Zaat-ı şahane” dedi...

Aslında “Organizatörle bir tartışmamız oldu. Ben de onun himayesindeki konserimi gerçekleştirmeme kararı alıp, bunu da sizinle paylaşma gereği duydum” demek istemiş Ersoy.

Yine de Bülent Hanım’a hatırlatmak isterim.

Anlamak için TDK’ya bakmak, hatta TDK’yı geçip ansiklopedi karıştırmak, “Acaba ne dedi ya” diye sormak zor gelir bize.

O yüzden böyle mesajlarınızı eski Türkçe ile paylaşmazsanız milletçe çok memnun kalırız.

Not: Bülent Ersoy ‘diskosyonlar’ derken sanırım ‘disküsyon’ demek istiyor. Fransızca kökenli kelime, tartışma, çekişme olarak çevrilebilir.

WhatsApp grup sorunsalı

İstemediğimiz ya da gerek yok dediğimiz WhatsApp gruplarına dahil edilmişizdir hepimiz.

Olur olmadık sohbetlerin olduğu ve cevap vermeyenlerin taciz edildiği o gruplara girince çıkmak için bir sürü soru ve acı gerçekler dolaşıyor kafamızda.

Sorular:

◊ Gruptan sessizce nasıl kaçarım?

◊ İlk ben çıksam ayıp olur mu?

◊ Çıkarsam arkamdan dedikodumu yaparlar mı?

◊ Emoji yerine iki nokta parantez gülücüğü atsam sıkıldığımı anlarlar mı?

◊ Acaba 3 gün cevap yazmasam beni atarlar mı?

Acı gerçekler:

◊ Sessizce kaçamazsınız.

◊ İlk siz çıkarsanız kesin ayıp olur.

◊ Evet çıktığınız anda dedikodunuzu yaparlar.

◊ İki noktalı parantez gülücüğü yapmanız umurlarında olmaz.

◊ 3 değil 10 gün de cevap yazmasanız, sizi asla atmazlar.

Çözüm:

Rahatsız olunan en ufak bir durumu bile söyleme mertebesine erişmek.

Bu mertebeye geldikten sonra insan ‘amaaaan’ diyor ve basıyor ‘gruptan ayrıl’ tuşuna.

Varsın konuşsunlar arkanızdan.

Kültür Yolu festivalleri

Türkiye’de yapılan en kapsamlı etkinlik bu. Şehirlere yayılan, aylarca sürecek olan, binlerce sanatçının ağırlanacağı ilk festival.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Türkiye Kültür Yolu Festivalleri bu sene 5, 2023 senesinde ise 10 ilde düzenlenecek.

Aslında bu, hikâyesi olan bir festivaller zinciri.

Bakan Mehmet Nuri Ersoy, AKM’den Atlas Sineması’na, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nden çevredeki sanat galerilerine kadar tüm önemli yerlerin inşaatlarının ve renovasyonunun bitmesi için çok mesai harcadı.

İşte Kültür Yolu Festivalleri bunlar hazır olduktan sonra başlatıldı.

Etkinlik takvimine göz atın.

23 Ekim’e kadar her gün farklı mekânlarda konser, söyleşi, atölye, sergi ve film gösterimleri yapılacak.

Ben bu hafta boyunca İstanbul’daki etkinliklere resmen saldıracağım.

Mesela AKM’den gireceğim, Galata Mevlevihanesi’nden çıkacağım, çarşamba akşamı Galataport’ta Levent Yüksel konserine gidip aynı saatlerde AKM’de sahneye çıkacak olan Buika’ya yetişmek için çabalayacağım.

Harbiye sezonunu geç açtım

Bu yıl kaç Harbiye konserine gittiniz?

Ben artık uzatma dakikalarında açtım Harbiye sezonunu.

Pazar akşamı aradım bir arkadaşımı ve “Hazırlan Buray konserine gidiyoruz” dedim.

Daha önce Kelebek’in ‘yaza merhaba’ partisinde dinlemiştim Buray’ı, Harbiye ‘er meydanı’dır.

Orada şarkı söylemek, izleyiciyi mest etmek falan herkesin harcı değildir.

Harcıymış Buray’ın...

Buray hem oynattı hem hüzünlendirdi konsere gelenleri.

Günün sonunda, geçirdiğimiz ama nasıl geçtiğini asla anlamadığımız, keyif falan zaten alamadığımız yaz aylarının yarattığı stresin bir kısmını bırakıp çıktık Harbiye’den...