Paylaş
◊ Sokağa çıkmak serbestti.
◊ Hava güzeldi.
◊ Tatil günüydü.
Yani bir arada olmasını dilediğimiz her şey yan yanaydı.
¡¡¡
Peki ne yaptık?
Sınıfta kaldık.
Geçemedik sınavı.
Yarınlar yokmuşçasına sokaklara aktık.
Parklara koştuk.
Günün sonunda...
Piknikçilik kazandı.
Tedbircilik kaybetti.
Haziran itibarıyla benzer günleri çok yaşayacağız.
O yüzden acaba...
İstanbul’da tek park Maçka Parkı’ymış gibi, İzmir’de Kordon dışında hiçbir yerden deniz görülmüyormuş gibi, Ankara’da Tunalı Hilmi Caddesi dışında sosyalleşecek yer yokmuş gibi ve ilk fırsatta kalabalık arasına karışmazsak ömrümüz kısalacakmış gibi davranmayı bıraksak mı?
Hakaret kaç dolar ediyor?
Hani Hande Erçel’e ‘bazlama surat’ diyen ve sonrasında da ceza alan arkadaş var ya...
Hani Instagram hesabında başkalarının paylaşımlarını kaynak göstermeden ‘araklayıp’ paylaşan arkadaş...
Hani sürekli birilerine hakaret eden çocuk yahu...
Adı Alp Kılınç olan... Bu arkadaşımız hafta içi çok sert bir kayaya çarptı.
Bir tava paylaşımı yaptı ve o tavayı Bülent Ersoy’a benzetip Diva’ya hakaret etti.
Hemen ardından Bülent Ersoy ile yazışıyormuş gibi bir photoshop yapıp ‘bakın Bülent Ersoy bana cevap veriyor’ imajı yaratmaya çalıştı.
Pes yani...
Ama Bülent Hanım, hızlı bir açıklamayla gerekli cevabı verdi.
“Sen, daha önce de ünlü isimlere hakaret ettin, benim yazışmalarımı taklit ederek suç işledin, bu espriyse eğer beni esprilerine konu edemezsin, ayrıca pardon da neyin fenomenisin” dedi.
Arkadaşımız, Bülent Ersoy ‘darbesi’ sonrası utandı mı?
Tabii ki hayır.
Hızlıca hedef değiştirdi ve nefret söylemlerini Aleyna Tilki’ye yöneltti.
Tilki’nin bir videosunu paylaşıp ‘keşke şarkı söyleyeceğine okulu bitirseydin, konuşmayı öğrenememişsin’ dedi.
Ah be güzel kardeşim...
E sen ‘edep’ öğrenememişsin, emek harcamak nedir onu kavrayamamışsın, alın teri ne zaten bilmezsin.
Hakaret etmeyi fazilet sanıyorsun.
Biz sana ne diyeceğiz peki?
Seviye nerelere geldi görüyor musunuz?
Bu sosyal medya fenomeninin paylaşımını beğenenler, onu takip edenler, alkışlayanlar var.
İlginç...
Elbet bu devir değişecek, elbet bir gün sosyal medyadan hakaret etmek prim yapmayacak.
Ama merak ediyorum, şu dönem hakaret ayda kaç dolar ediyor?
Antalya ve Bodrum
Sosyal medyada yine Antalya’dan görüntüler paylaşılıyor.
◊ Restoranlar dolu.
◊ Havuz başlarında partiler yapılıyor.
◊ Konserler oluyor.
Yani başka bir rahatlık yaşanıyor bölgede.
Bodrum’da ise benzer görüntülere çok az denk geliyoruz. Çünkü iki yer arasında büyük farklar var.
Antalya’da, hayat otellerde yaşanıyor... Kaş, Belek, Kemer civarında otel dışında yapacak bir şey, gidecek bir yer pek yok.
En iyi restoranlar, kulüpler hep otellerin içine konumlanmış.
Şu dönemde Ruslar yok evet ama Ukraynalıların tercihi Antalya. Onlar da kural pek dinlemiyor.
Bodrum’da, hayat otellerden çok dışarıda yaşanıyor.
Ama şu an her yer kapalı olduğu için bu mümkün değil.
En iyi restoranlar, kulüpler, kafeler hep dışarıda.
Bu dönem Türkler var Bodrum’da ve onların büyük kısmı kural tanıyor, pek fazla kalabalık içine girmiyor.
Bıkmadık mı?
◊ Yasmin Erbil babasının sansürünü yerle yeksan etti haberlerinden
◊ Hande Erçel ile Serenay Sarıkaya karşılaştırmasından
◊ Mağazaya gitmek yerine internetten giyinip kuşanmaktan
◊ WhatsApp’ta tek bir satırda yazılacak mesajı 15 satır halinde yazanlardan...
Bıkmadık mı?
Paylaş