Yazık!

Gözündeki lensleri oydurtma bana... Ben bunu döverim yahu... Üniformana güvenip hareket etmeyeceksin... Seni yerler koçum... Ne olacağını sanıyorsun delikanlııııııı... Şu birkaç satır, kelimenin tam anlamıyla ‘zehirlenmedir’. Ama ne zehirlenmesi, tartışılır.

Haberin Devamı

Bodrum’dan İstanbul’a geliyormuş Dilan Çıtak. Kedisiyle bindiği Türk Hava Yolları uçağında kedisini pusetinden çıkarınca uçak karışmış.
Kedi rahatsızlanabilir, onu kontrollü bir şekilde pusetinden de çıkarabilirsin, buraya kadar sorun yok.
Fakat onu uyaran hostese yaptığı hareketler, ettiği hakaretler tam bir rezalet.
Kıza “Lenslerini oyarım” diyor önce, sonra “Seni döverim” diye tehdit ediyor ve uçağı birbirine katıyor.
Yahu bir kişi de çıkıp “Sen kimsin!” diye sormuyor...
Ben olaylar burada bitti sanırken, bir de uçaktan inince kendisini gözaltına alan polislere benzer davranışlar sergilediğini gördüm.
Polise “Üniformana güvenmeyeceksin” diyor.
E neyine güvenecekti pardon?
“Seni yerler koçum, ne olacağını sanıyorsun delikanlı” falan diye de tehditler savuruyor polis memuruna.
Gülüyorum da, sinirleniyorum da.
Vallahi iyi sabretmiş o polisler.
Bu normal bir kafa değil çünkü.
Haklı mı sanıyorsun kendini sen Dilan Hanım?
Diyelim ki haklıydın.
E kendi ellerinle kendini haksız duruma düşürdün.
Bu sokak ağzı sana, bir kadına yakışıyor mu?
Acil tedavi ol. Kimse o polisler kadar, o kabin memuru ve uçaktaki yolcular kadar sabırlı olmaz çünkü sana karşı!

Haberin Devamı

Örneğini duymamıştım bravo size!

İstanbul’da bir süredir gece hayatının nabzını Etiler’deki Kütüphane isimli mekân tutuyor.
Pek bilinmez, çünkü öyle herkes giremez oraya.
Müşteri desen, gayet kaliteli bir kitlesi var.
Müzikler desen, giden herkesin memnun olacağı bir sahne var.
Güvenlik önemli o nasıl çözülüyor desen, çok sağlam bir güvenlik sistemleri ve saygılı güvenlik elemanları var. İşte tüm bunlar birleşince ortaya ayakları yere basan bir mekân çıkıyor.
Oyuncusu da, şarkıcısı da, en kallavi gazetecileri de mutlaka uğruyor Kütüphane’ye.
Yılmaz Efe ve ortaklarının sahibi olduğu mekânı yazma nedenim de isimlerine yakışır bir hareket yapmaları.
Mekân sahipleri her ay gelirlerinden ayırdıkları bütçeyle 30’a yakın çocuğu okutup, Güneydoğu’da ihtiyacı olan 10 okula kitap desteğinde bulunuyormuş.
Yani sessiz sedasız ‘kütüphane’ kurmuşlar 10 okula.
Bunu yapmak kadar, sessizce yapmak da çok kral hareket.
O nedenle büyük alkış Kütüphane ekibine...
Helal size!

Kabak tadı

Haberin Devamı

Miss Turkey’de birinci seçilen İdil Bilgen’le ilgili tartışmalar devam ediyor. Bir süre de edecek gibi.
Sert yorumları ben de kabul etmiyorum ama bir gerçek var ortada arkadaşlar, bunu görmezden gelmeyelim.
Birileri kulaklara bu kızcağızı fısıldamış, çok net.
“Biraz ilgi gösterin, biraz daha dikkatli bakın, belki oy verirsiniz” demiş, çok belli.
Bu işler böyle döner.
Baştan sona skandal bir yarışma geçti gitti.
Keşke bir daha ülkemizde yapılmasa böyle güzellik yarışmaları.
Ama hâlâ devam eden tartışmalar da son derece boş bana göre.
Birileri çıkıp duyar kasıyor, “Kadınlarımıza dil uzatmayın, her kadın güzeldir” diyor.
Diğeri çıkıp üst perdeden hakaretler yağdırıyor, “Çirkin, tipsiz, Şabaniye” falan diyor.
Hepsi yanlış.
Şimdi susma ve seyretme zamanı aslında.
Bırakın yahu, neler olacak hep beraber görelim.
Bakın birinci seçilen İdil doktormuş, Bingöl’e atanmış.
Hatta gidecekmiş göreve başlayacakmış orada.
Bana göre imkânsız gitmesi de, neyse...
O yüzden hakaret etmeyi, onun güzelliğiyle ilgili saçma sapan sözleri bir kenara bırakalım. Ona da ayıp ediyorsunuz çünkü.
Diyorum ya bizim şahısları değil sistemi tartışmamız, ülkemizde güzellik yarışmalarının geldiği noktayı eleştirmemiz lazım.

Haberin Devamı

Ah be Narin’im...

Herkes biliyormuş ama herkes susmuş.
Ufacık kızın gülüşünü almış, nefesini kesmişler, tüm köy yiyip içmeye devam etmiş.
Katil arkadaşlarıymış hepsinin. Selamı sabahı hiç kesmemişler.
Masalarına oturtmuş belki, beraber kahkahalar atmaya devam etmişler.
Yansın be, yıkılsın o köy gerçekten.
Kitaplara, filmlere konu olacak hikâye yazdı bir avuç vicdansız.
Gel de doya doya nefes al şu gündemde, gel de keyif al gezip tozmaktan...
O ilk zamanlarda tepki verenler, bağırıp çağıranlar, ünlüsüyle ünsüzüyle herkes hiç susmasın lütfen!
Unutmasın da, unutturmasın da...
Ben şahsen hiç unutturmayacağım, sizlerden de bunu rica edeceğim.

Yazarın Tüm Yazıları