Paylaş
Çok eleştirildi, umursamadı.
Tepki gördü, “Bana ne yahu” deyip devam etti.
Bazı dernekler ayaklandı, görmezden geldi.
Anlaşılan o ki, bu iş böyle devam edecek.
O kürklere uçuk kaçık fiyatlar ödeyerek bir katliama destek olduğunu fark edemeyecek Ersoy.
“Sadece benim almamamla kürk sektörü bitecek mi” diye düşündüğüne de eminim.
Evet, belki giyim kuşam uğruna katliamlar devam edecek Bülent Hanım, fakat vicdanınız öyle bir ferahlayacak ki, öyle bir huzur dolacak ki içiniz “Daha önce neden bu kararı almamışım” diyeceksiniz.
Neyse...
Ersoy’un kürklü paylaşımlarına tepki üstüne tepki geldi.
En çok dikkat çekenler, Burçin Terzioğlu ve Yusuf Güney’in paylaşımları oldu.
Terzioğlu çok naif bir şekilde eleştirdi Bülent Ersoy’u...
Üstelik isim de kullanmadı.
Tüm kürk giyenlere seslenip “Vicdan sorununuz var” dedi.
İnsan zeki olunca, eleştirisi de tadından yenmiyor.
Peki Yusuf Güney ne yaptı?
“Erkek oldun, kadın oldun, solist oldun ama bir insan olamadın Bülent Ersoy” dedi.
Haklıyken haksız duruma düşmek bu olsa gerek.
Kullandığı üslupla kendi zihnindeki kötülükleri de saçtı ortaya Güney.
“Bu sözleri söyleyen Yusuf Güney kimdir" diye soranlarınız olursa şaşırmam. Haklısınız.
Kim Yusuf Güney?
Şarkıcı mı? Sanmam.
Oyuncu mu? Yok yahu değil.
Söz yazarıdır belki? Yok yok hangi sözü yazmış?
Tamam yahu şair? Yok artık daha neler.
Yani daha mesleğini bulamamış, yaptığı işlerde de pek başarılı olamamış bir isim kendisi.
2 sene önce, sosyal medyada tanıştığı bir kadını darp ettiği haberlerini okumuştuk.
Şimdi de çıkmış erkek oldun, kadın oldun diyerek saçma bir tartışmanın fitilini ateşliyor.
Tekrar söylüyorum; Bülent Ersoy’un kürk tutumu yanlış.
Ama sen konuşma yahu Yusuf Güney.
Böyle konuşacaksan hiç açma ağzını.
Bak Burçin Terzioğlu’na...
Ne güzel verdi cevabını.
Edeplice, saygı kuralları içinde, zekice...
O yüzden sana reçetem şudur;
◊ 3 ay sabah akşam Burçin Terzioğlu’nun sosyal medya hesaplarını takip et.
◊ 1 ay boyunca günde üç kez ‘edep yahu’ diye tekrarla.
◊ Mevlana’nın “Güzellik Mevla’nın lütfudur, nurunun yansımasıdır; edep ise kişinin gönül aynasıdır” sözünü evinin en güzel köşesine as.
◊ 6’ncı ayın sonunda da bırak şarkıcılığı falan, bir Ege kasabasına yerleş, kafanı dinle.
Sanki Adriana’dan esinlenmiş
Kanal D’nin “Şarkılar Bizi Söyler” progra-mını izlerken anladık ki; Sibel Can’ı özlemişiz. Hakan Altun ve Hüsnü Şenlendirici ile uyumları, çalıp söylemeleri, evlerimize neşe kattı şu zor günlerde.
Ama benim kafamı başka bir şey karıştırdı...
Sibel Can’ın kıyafeti.
Ekranda görünce,
“Ben bu kıyafeti bir yerden hatırlıyorum”
dedim.
Aradım, taradım.
Eşe dosta sordum.
Ve sonunda buldum.
2019 Oscar Ödül Töreni sonrası yapılan ‘Vanity Fair’ partisinde Adriana Lima benzer bir kıyafet giymişti.
Sanki Sibel Hanım’ın modacısı, Adriana’nın elbisesini görmüş ve birazcık ‘esinlenmiş’ gibi geldi bana.
Hafta sonu saatlerce baktım iki fotoğrafa...
Farklı noktalar var ama kalıp aynı sanki. Kafam çok karışık.
Ne olur biri söylesin, ‘esinlenme’ var mı yok mu?
13 bin kilometre ötede bir Türk
Şef Somer Sivrioğlu, Türkiye sınırından çıktığı anda ülkemiz gastronomisine katkı için elinden geleni yapıyor. Avustralya’da ‘Efendy’ ve ‘Anason’ adlı restoranları var. İki restoranı da oralarda isim yapmış.
Cumartesi akşamı Sivrioğlu’nun ‘Efendy’si bir imza daha attı Avustralya’ya.
Sydney’de gerçekleştirilen törende ‘Efendy’ye ‘Küçük İşletme Şampiyonları’ tarafından ‘yılın en iyi restoranı’ ödülü verildi.
Bu, bizim Altın Kelebek
gibi ülkenin en mühim ödüllerinden biri.
Şu dönemde restoran işletmek de ödül almak da kolay iş değil.
O yüzden tebrikler Somer Şef.
Paylaş