Paylaş
İşin can sıkıcı noktası ne biliyor musunuz?
Bazı taksi uygulamalarının bu direnişe boyun eğmesi.
Onlardan biri ‘taksimetreni aç gel’ diye bir özellik başlattı.
Yani taksici arkadaşımızı mutlu etmek için ‘gel nerede olursan ol, yeter ki gel’ dememizi istiyorlar.
Neymiş efendim...
‘Bizden kilometrelerce uzakta da olsa taksimetreni aç gel dersek güle oynaya gelecekmiş taksici arkadaş.’
* Hiç olur mu böyle bir şey?
* Ben neden taksicinin vermek zorunda olduğu hizmet için ekstra bir ücret ödeyeyim?
* Neden sanki bana lütfediyormuş gibi davranayım?
* Neden 50 lira ödeyeceğim yere 100 lira ödeyeyim?
Neden?
Siz bunu alıştırırsanız vay bizim halimize.
İsterseniz şu özellikleri de ekleyelim...
* ‘Ücreti taksici belirlesin’ özelliği.
* ‘Taksici gelsin ama canı istediği zaman gelsin’ seçeneği.
* ‘Taksici boydan fotoğrafınızı istiyor, onaylıyor musunuz’ tuşu.
* ‘Taksici arkadaşımıza CV’nizi gönderin’ ekranı?...
* ‘Taksiciye yemek ısmarlama’ butonu...
“Ben kalkmam arkadaş”
Müzik ve mekan kapanma saatleri nedeniyle son zamanlarda her gittiğim restoranda aynı manzarayı var.
Mutlaka bir müşteri çıkıp, “ben kalkmam arkadaş” diyor. Mekan sahibi çaresiz, garson mahcup... Müşteriye anlatmaya, ‘kapatmamız lazım ceza yeriz’ sözleriyle ikna etmeye çalışıyor ama yok.
Adam anlamıyor.
‘Kalkmam da kalkmam’ diyor başka bir şey demiyor.
Ben de oturduğum yerden zorla kaldırılmayı sevmem, kim sever ki? Ama yapmayın.
Hem kendi sinirinizi bozmayın hem de bu çileyi işletmeci arkadaşlarımıza çektirmeyin.
Pardon! Bir beze 369 TL mi?
Bazı işler can sıkıcıdır.
Mesela bir karpuzun fiyatı, mesela erik ilk çıktığında raflarda gördüğümüz 3 haneli rakamlar, mesela lahmacunun 200 TL olması falan.
Moral bozar bunlar.
Ama kusura bakmayın.
Apple’ın ürettiği bir telefon temizleme bezinin 369 lira olması moral bozmanın da ötesinde düpedüz saçmalık.
* O bezi hangi maddeden üretiyor olabilirsiniz?
* O bez hayatımızda neyi değiştiriyor olabilir?
* O bezi telefon ve tablet dışında başka nerede kullanacak olabiliriz?
Yapmayın, etmeyin, almayın!
Genç ve fresh konular
Arkandayım Aleyna Tilki...
Vallahi bazen gözü kapalı savunasım geliyor seni...
Son röportajında tatlı tatlı sitem etmiş magazincilere “Siz sıkılmadınız mı arkadaşlar ben sıkıldım. Artık genç ve fresh konular olsun, eğlenceli, dinamik” demiş.
Muhtemelen kızı her gördüklerinde...
* Demet Akalın soruyorlar.
* “Sizden dünya starı olur mu?” diyorlar....
* “Sevgiliniz var mı?” diye sorup cevap bekliyorlar.
O da haliyle isyan bayrağını çekmiş ve Demet Akalın sorusuna ‘umurumda değil yapılan eleştiriler’ cevabını vermiş.
Zaten bir savaş varsa eğer o savaşın kaybedeni tartışmasız Demet Akalın oldu.
Çünkü bir ‘isim’ üzerine böylesine oynarsan, sonra da çıkıp “O benim canım, o benim ufak kızım” dersen, olmaz... Hükmen mağlup sayılırsın.
Aleyna’ya gelince...
“Genç ve fresh (taze) gündemler istiyorum” sözlerinde öyle haklı ki...
Kız zaten attığı tweetlerle tam da buna hizmet ediyor.
Birçoğumuza saçma gelen tweetler aslında yeni kuşağın masa sohbetlerinde geçen konular. Bunu anlamak zor ama anlamaya çalışmak inanın çok keyifli.
Bence hepimizin şunlara çalışması lazım...
* Eleştirmek yerine anlamaya çalışmak...
* Hakaret yerine susmayı öğrenmek...
* Kıskançlık yerine takdir etmek...
* Paçadan çekmek yerine omuz vermek...
Bakın dünya biranda nasıl güzelleşecek o zaman...
Paylaş