TikTok daha ‘pavyon’

Neyse ki sağduyu kazandı...
Saçma sapan konuşanlar karşılık bulamadı!
O sözde hassas olanlar aslında bu muhabbetleri yaparak, bunları tartışmaya açarak en çok orada çalışanları yaralıyor ama hiç farkında değiller.
Güya oralarda çalışanlara üzüldüklerini söylüyorlar ama gündemde kalma hevesiyle her gün darbe vuruyorlar onlara.
TikTok denen platformda saçma sapan paylaşım yapanlar, emin olun pavyonda çalışanlarla kıyaslanmaz bile...
O yüzden bir kişi daha çıkıp artık pavyona, Dilber dansı yapanlara, Ankara türküleri dinleyenlere laf ederse “İmdaaat!” diye bağıracağım.
Yeter!
Bunun adı bu saatten sonra kabak tadı vermektir.

Bazı insanlara güvenmeyeceksin

Son günlerde en canımızı acıtan olay, İzmir’de işlenen taksici cinayetiydi.
O katilin taksiciyi vurduktan sonra söylediği “Bazı insanlara güvenmeyeceksin” sözleri yankılanıyor kulağımda...
Nasıl bir şiddet sarmalında yaşıyoruz son dönemde anlayamıyorum.
İçim acıyor aklıma geldikçe, gözlerim doluyor o görüntüleri gördükçe.
Ah benim güzel taksici kardeşim.
Sen parmakla gösterilecek kadar düzgün, işini iyi yapan insanlardan biriymişsin çok belli.
Bunu o iki dakikalık videodan anladık biz.
Sen nurlar içinde yat.
Tüm ülkeye acı yaşatan o katil de gün yüzü göremesin bu saatten sonra!

Utanmamız yokmuş

Duyguların psikolojik süreleri araştırılmış. Üzüntü 120 saat, kin 60 saat, utanmak 30 dakika sürüyormuş.
Yani üzüntü tüm duygulardan daha fazla etki ediyor insana.
Utanmamız da yok bu araştırmadan anladığımıza göre.
Çünkü en kısa o sürüyormuş.
Bunlara inanırım, utanmamızın kalmadığını hepimiz biliyoruz zaten.
Ama süreler tartışmalı bence.
Ne yani üzüntü 120 saatten sonra bitip gidiyor mu?
Gitmez ki.
Kalır bazen haftalarca, aylarca...
Kin mesela. 61’inci saatte kin kalmıyor mu? O da bazen bir ömür kalır.
Valla bu araştırmaları kim yapıyor, kimin canı sıkılıyor da böyle saçmalıyor ben çok merak etmeye başladım.
Üzülün demiyorum ama üzüldüğünüzde bu kadar çabuk kapatmayın defteri.
Yaşayın dibine kadar, tüketin acınızı, üzüntünüzü, sonra devam edin yola.

Dil çıkarmak ayıp mı?

Bazı ünlüler dil çıkardıkları fotoğrafları paylaşıyormuş. Ve yine bazıları çıkıp “Dil çıkarmak ayıptır, ahlaksızlar” diyor.
Ahahahaah.
Ya fotoğraf bu, fotoğraf!
Alt tarafı bir kare yahu!
Ne ayıbı?
Sokakta dil çıkararak gezer, büyüklerine bu hareketi yaparsan, selam verene dil çıkarıp cevap verirsen haklısınız da fotoğrafta dil çıkarmanın ne zararı var?
Ben söyleyeyim, yok zararı.
Eğlenin yahu çok ciddiye almayın böyle şeyleri, hele ki sosyal medyayı hiç almayın!

5 bin doları alıp kaçmış

Takvim Gazetesi yazarı Ufuk Özcan’ın köşesinde okudum, bir arkadaşı ünlü bir modelle görüşmek için 5 bin dolar para ödemiş.
E kız istemiş tabii bu parayı.
“Yemek yeriz ama önce 5 bin dolar ödemen lazım” demiş.
Adamcağız da yatırmış parayı hesaba.
Sonra bu model kız ortadan kaybolmuş ve engellemiş adamı.
Adama yazık tabii de bu model kıza daha da yazık.
Çünkü o kızın parayı neden aldığı belli.
Görüşselerdi neler olacaktı, o da belli. E ilk kez böyle bir şey yapmadığı da belli.
Ama maalesef tek değil.
Sayıları o kadar fazla ki.
Bir şekilde kolay yaşamanın yolunu bulduklarını sanıyorlar ve insanları dolandırarak devam ediyorlar hayatlarına.
Ama saltanatları çok fazla sürmeyecek. Bu olaylar ortaya elbet çıkacak, isimleri de yayılacak.
Sonra bir bakacaklar kendilerine selam veren kalmamış.
Ben o günler geldiğinde bağıra bağıra güleceğim.