Paylaş
Sevemeyiz öyle hemen rakibimizi...
Zaten seversen bir üst mertebedesin demektir artık. Zeki Demirkubuz’la Nuri Bilge Ceylan kavgasına da böyle bakıyorum ben. ‘İnsanız, arada bir dengemiz şaşabilir’ diyorum.
Dünyaca ünlü iki ressam...
Biri Fransız Paul Gauguin diğeri Hollandalı Vincent van Gogh...
İki ressam 1800’lü yılların sonunda resimde estetik konusunda hayli ateşli bir tartışma yaşıyor. Birçok rivayet var, onlardan ilki Van Gogh’un Gauguin’e kızıp elindeki bıçakla ona saldırmak yerine kendi kulağını kestiği... Bir diğeri ise Gauguin’in kılıçla arkadaşı Van Gogh’un kulağını kestiği...
Bir diğer örnek ise Coco Chanel ve o dönem tek takibi olan Elsa...
1900’lü yılların ortalarında yaşanan olay Chanel’in Elsa’yı kıskanmasıyla başlıyor.
Coco bir davette rakibi Elsa’yı bile isteye mumların üzerine itiyor ve Elsa’nın elbisesinin tutuşuyor. İkili arasındaki küslük hiçbir zaman barış ile sonuçlanmıyor.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Michael Jackson ile Prince’in birbirlerine kafa tutmaları... Tom Cruise’un Brooke Shields’e sırf antidepresan ilaç kullandığı için sorumsuz demesi.
Shields’ın da Cruise’un üyesi olduğu Scientology tarikatına gönderme yaparak “Tom dünyayı uzaylılardan kurtarmaya devam etsin bana karışmasın” demesi gibi...
Ve tabii son hafta hepimizin tanık olduğu Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz tartışması.
Belli ki iki isim hiç haz etmiyor birbirinden. Öyle haz etmiyorlar ki bel altı vurma aşamasına geçtiler birbirilerine.
En son Zeki Demirkubuz “boş adam Nuri Bilge” dedi.
Sonra da bastı kahkahayı...
Atışmalara, dozunda kıskançlıklara çok eyvallahım var benim ama dozunda olmalı...
İşler çirkinleştiği anda ben yokum orada... Yukarıda verdiğim örneklerle her şey çok açık ortada.
İnsanın olduğu her yerde böyle tartışmalar yaşanır. Yıllar boyu da yaşanmış.
Ama bunu çirkinleşme seviyesine götürmemek gerekiyor.
Bir Van Gogh vakası çıkmaz iki isim arasında ama Coco Chanel ile Elsa arasındaki ‘ateşe atma’ olayı yaşanabilir...
Herkese inanmayın
Yılın son günleri, astrologlara ilginin arttığı, sık sık konuşulduğu günlerdir. Yine öyle oldu. Hangi masada otursanız bir astrolog muhabbeti dönüyor.
Çünkü...
◊ Yeni yıl senin burcuna para getirecek...
◊ Dur haritana bakayım. (3 dakika sonra) “baktım” sana bu sene aşk var...
◊ O çok istediğin iş vardı ya kesin oluyor bu sene, görüyorum...
◊ Meslek hayatında elde edemediğin ivmeyi bu sene yakalıyorsun...
Gibi boş vaatler veriyorlar.
Umut her zaman yüz güldürür, kalbi ferahlatır o yüzden de iş yapıyorlar tabii.
Fakat salladıklarını anlamamız biraz zaman alıyor.
O zaman geçtikten sonra da unutulup gidiyorlar.
Yanlarına kâr kalıyor yani.
Geçen kulaklarımla şu muhabbeti duydum:
Boğa burçları zengin olmadan ölmezler.
Nasıl ya dedim?
“Evet evet dünyadaki tüm Boğa burçları muhakkak zengin olur.”
Ben tabii patlattım kahkahayı.
Halen de gülüyorum...
Cidden nasıl inanıyorsunuz böyle saçma vaatlere?
Ahh ahhh.
Olamadık bir astrolog.
2023’ün son yazısı...
Ne çabuk geçti.
Hayli ilginç insanlar tanıdım bu yıl. Bu sene çok daha mühimdi.
Çünkü 6 Şubat gibi bir felaketi yaşadık. Deprem kendini en acı haliyle hatırlattı bize.
O günden sonra daha orta yollu insanlar olmaya çalıştık hepimiz.
Bağışlamayı, ufak sıkıntıları mesele etmemeyi öğrendik.
Ara sıra bahsettiğim ‘rütbe’ olayı işte bu.
Yaşadıklarımızdan ders almamız, onların bizi büyütmesi çok değerli.
Gelin şu birkaç kuralı uygulamaya çalışalım bu yıl...
◊ Eleştirileri kabul edin, aşağılanmayı asla...
◊ Övgüyü, alkışı sevin ama fazlasını asla...
◊ Mutlaka sevin! Ama karşılığı yoksa üzülürsünüz sessizce uzayın...
◊ Eşinize, dostunuza, sevgilinize meydan okumayın, savaşmayın. Unutmayın siz yol arkadaşısınız...
◊ Travmalarınız olabilir normaldir. Ama bu travma kozunu size amasız, fakatsız gelenlere karşı kullanmayın...
◊ Sevgi şart değil ama saygı gösteriyorsanız aynı saygıyı hak ediyorsunuz. Görmüyorsanız bir daha düşünün.
◊ Söz en güçlü silahtır. Bunu aleyhinizde kullananlara karşı uyanık olun. Çünkü hiçbir hastanede tedavisi yok bu silahın...
Paylaş