Paylaş
Peki kim bunun sorumluları...
◊ Şevval Şahin...
◊ Caner Karaloğlu...
◊ Aslan Gülman...
◊ Öykü Çelik...
◊ Berk Suyabatmaz...
◊ Buse İskenderoğlu...
◊ Rüzgar Çetin
◊ Kasım Garipoğlu...
◊ Kerim Sabancı...
Ve bu isimlerin ‘yancıları’...
Hepiniz bizi bu noktaya getiren isimlersiniz.
Siz parti yapıp 300 kişiyi bir evin içine topladınız ve virüsün yayılmasına yol açtınız.
Siz parti yapıp takipçilerinize öyle bir örnek oldunuz ki ‘amaaan biz de yapalım bir şey olmuyormuş’ demelerinin sebebisiniz.
Siz parti yapıp evde oturanlarla alay ettiniz. O çok sevdiğiniz işletmeci arkadaşlarınızın ekmeğiyle oynadınız.
Oligark İstanbul...
Bebek Meyhanesi...
İstiklal Caddesi’nde sabahlara kadar açık olan mekanlar...
Ve diğerleri...
Siz kural tanımadınız.
Ne müziğin sesini kıstınız ne mekanı kapatmanız gereken saatte kapattınız.
Meslektaşlarınızı çok üzdünüz.
Siz para kazanacağım daha çok para dediniz, şimdi bizlerin sokağa bile çıkamamasına neden oldunuz.
Siz, ‘gelin üst katta eğlenin, dansöz bile çıkarabilirsiniz’ dediniz, 20 yaş altıyla 65 yaş üstünü eve hapsettiniz.
İşletmecilik para ile yapılmaz
Müşteri memnuniyeti, halk sağlığı bilinci cepteki para ile sağlanmaz. Bilgi, birikim, sağduyu gerektirir işletmecilik.
Müşterinin, çalışanının sağlığına paradan daha çok değer vermeyi gerektirir. Şimdi kural tanımayanlara bir önerim var...
‘Kapatsak bile, bize bir şey olmaz paramız var’ diyorsunuz ya, garsonundan komisine, bulaşıkçısından valesine bir kişiyi işten çıkarmayın bu süreçte.
Çıkarmayın ki görelim dürüstlüğünüzü.
Görelim paranızın sadece kural çiğnemeye yaramadığını. Çıkarmayın ki anlayalım pişman olduğunuzu.
Bu iki isme kulak verelim
Ercan Gümüşkaya: Must/Müştemilat
Salgın çok ciddi bir boyutta kabul.
Vaka sayısı gittikçe artıyor kabul.
Ama neden ilk bizim sektör geliyor akla. Dükkanlar açık, toplu taşımaların kalabalığı ortada, alışveriş merkezleri, oteller açık. Virüs sadece bizden mi bulaşıyor?
Sokağa çıkma yasağının olduğu saatlerde dışarıda gezebileceksiniz ama oturup bir yerde çay kahve içemeyeceksiniz. Bir uçağa atlayıp Kapadokya’ya bir otele gidip tatil yapabileceksiniz ama bir restorana girip yemek yiyemeyeceksiniz.
Tamam bütün dünya bu önlemleri alıyor ama orada ciddi destekler sağlanıyor restoran ve kafelere.
Geçmiş yıllardaki cirolarının yüzde 50’sinden fazlası hibe ediliyor.
Elbet bize de bir destek paketi açıklanacaktır.
Ama şu anki durumda önümüzü göremiyoruz.
Kira diyorum, mal sahibi “öde kardeşim” diyor.
Kapalı dükkana elektrik, su, doğalgaz faturası geliyor.
Krediyi ötelesem, banka “tabii ötelerim ama faiz alırım” diyor.
Cuma akşamı saat 20:00’de dükkanlarımızı ne zaman açacağımızı bilmeden kapayacağız. Bize lütfen desinler ki; Kiranızın yarısını biz ödeyeceğiz...
Elektrik su gibi faturalarınızı bu süreçte ödemeyeceksiniz...
Kredilerinizi faizsiz şekilde ileri bir tarihe öteleyeceğiz...
Tahir Tekin Öztan: Sahan Restoranları
Benim ciromun yüzde 90’ı salon. Paket servisin payı sadece yüzde 10. Bana diyorlar ki, “Sen bu yüzde 10 ile çalışanlarına maaş ver, sigortanı, vergini öde. Çeklerini aman ha geciktirme.” Nasıl olacak bu? Bana devletimin mutlaka ek bir gelir sağlaması lazım. Vergi, sigorta, KDV bunları sıfıra indirmesi lazım.
Lazım ki ben de bunlara ödemediğim parayla kiramı ödeyeyim, tedarikçime parasını zamanında vereyim, çalışanlarımın maaşlarını aksatmayayım. Bu rahatlığı eğer bana sağlarlarsa, bu dönemi sırt sırta geçirebiliriz.
Birbirimize anlayış göstermeliyiz.
Yanlış anlaşılmasın ben devletten “bana para ver” demiyorum.
Sadece benden alacaklarını alma, sil diyorum.
Bu süreçte...
◊ ‘Mücbir Sebepler’ adlı instagram programının yeniden ortaya çıkacak olması...
◊ Instagram canlı yayın sayısında yeniden patlama yaşanacak olması...
◊ Getir, Banabi gibi şirketlerdeki kuryelerin canları pahasına çalışacak olmaları...
◊ WhatsApp gruplarından “arkadaşlar aldığım bir duyuma göre...” diye başlayan saçma mesajların tekrar gelecek olması Sözde psikolog, ilişki uzmanı, mimik yorumlayıcısı, Instagram hipnozcusu gibi uyanıkların tekrar ortaya çıkacak olması... Beni korkutuyor.
Paylaş