Şampanya tartışması

Demet Akalın şarkı söylediği bir mekânda kendisine gelen şampanyayı beğenmiyor.

“Bana resmen elma suyu vermişsin” diyerek kadehteki şampanyayı garsonun başından aşağıya döküyor!

Yarım saat falan sürdü tepkilerin artması.

Sonrasında da Demet Akalın “Garson dökmemi istedi” diye bir açıklama yaptı.

Vay be dedim...

Vaaaay...

İyice kafayı sıyırdık sanırım...

Birkaç sözüm var.

Üstelik sadece Demet Akalın’a değil... Garson kardeşimle seyircilere de var sözüm.

Demet Akalın’a...

◊ Hadi diyelim garson dedi... Hadi diyelim garson “Şişeyi kafamda kırın” diye de ısrar etti... Yapacak mısınız?

◊ Bu bir aşağılama hareketi değil mi?

◊ Şampanyayı seçen garson da değil ayrıca, o kendisine verileni getirmiyor mu?

◊ O kadehi getiren mekân sahibi olsaydı, benzer görüntüler yaşanacak mıydı...

Seyirciye...

◊ Neden kahkaha atarak izlediniz yaşananları...

◊ Neden alkışladınız?

◊ Neden o anı bir kutlama havasında çekip paylaştınız?

Garsona...

◊ Yok yok vazgeçtim...

Sana diyecek sözüm yok kardeşim... Yapacak bir şeyin de yoktu zaten senin.

Şu devirde işsiz kalmaya ne gerek var? Zaten sezon bitti bitiyor...

Jolly Joker’in Harbiye büyüsü

Jolly Joker, Harbiye Açıkhava konserlerine başladı.

Yıldız Tilbe, Hakan Altun, Levent Yüksel gibi usta isimler Harbiye’de sahne alıyor.

Ben Emir Can İğrek konserinin görüntülerini gördüm sosyal medyada.

Abartmıyorum, konser öncesi bilet isteyenlerin olduğunu, ciddi isimlerin o isteklerinin ‘ahlarla vahlarla’ geri çevrildiğini                 biliyorum.

Neyse gelelim konser görüntülerine...

Nasıl bir kalabalık...

Nasıl bir coşku...

Cep telefonları fora olmuş, herkes sahneyi çekiyor, hep bir ağızdan şarkı söylüyorlar.

İşte dedim, aranılan Harbiye bu.

◊ Konser özlemimiz...

◊ Seçilen sanatçıların seyirci kitlesi...

Bravo Jolly Joker’cilere.

Güzel fikir Harbiye konserleri yapmak, kendi sanatçılarını açık havada dinleyicilerle buluşturmak.

Sektörde elini taşın altına koymak diye buna derim ben.

Simge’nin yenisi...

Simge Sağın aradı geçen hafta.

“Sana yeni şarkımı dinletmek istiyorum” dedi.

Şarkıyı gönderiyorum, hadi dinle falan demedi ama...

Hem benim tepkimi görmeyi, hem de onun heyecanını görmemi istedi.

Hâl böyle olunca numara yapamıyorsunuz, çünkü gözlerinizden hemen yakalanırsınız, mimikleriniz anında ele verir sizi.

Neyse...

Ağustos ayının ortasında çıkacak şarkı için büyük bir ‘ohhh’ çekiyor Simge. “Yeni bir ‘Yankı’ geliyor” diyor.

Çünkü birçok kişi için “Yankı” Simge, Simge “Yankı” demek...

O yüzden Simge de daha iyi bir şarkı yapmak için çalışmış uzun zamandır.

Nihayet “tamam” diyor.

“İşte o şarkı bu şarkı...”

Ben sevdim şarkıyı, gerçekten de “Yankı” havası var. Hatta bana sorarsanız, bir tık üzerine de çıkmış.

◊ Siz Simge’yi bu yeni şarkısıyla anmaya...

◊ “Vay be ne şarkı yapmış” demeye...

◊ “Yaz biterken ilaç gibi geldi” diye konuşmaya hazırlanın...

Zekâ yaşı 5’e insin

◊ Eğer kendi aranızda kimsenin anlayamayacağı esprileriniz varsa...

◊ Manasız kelimelerden kendi kahkahalarınızı yaratıyorsanız...

◊ Birbirinize ‘anlık uydurma mekanizmanızla’ masallar anlatıyorsanız...

◊ Otururken bir anda küsme numaraları, şakaları, komiklikleri yapıyorsanız...

◊ Gecenin bir yarısı “Canım jelibon istiyor” diye tutturuyorsanız...

Zekâ yaşı 5’e inmiş demektir. Bu kötü bir şey de değildir. Mutluluk, huzur, keyif alıp verme tam o seviyede başlar zaten.