Ronaldo bile...

İngiltere’de son günlerde hedefte olan bir isim var.

Haberin Devamı


Manchester United’lı futbolcu Cristiano Ronaldo.
Adam ne yapsa yaranamıyor, eski takım arkadaşlarından tutun da en yakınlarına kadar herkesin hedefinde Ronaldo.
Ablası Elma Aveiro bir açıklamayla destek oldu kardeşine, aynen şu cümleleri kullandı:
“Kardeşim! Kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilsin. İnsanlar yaşadıkları hayatlardan o kadar mutsuzlar ki, bu sebeple hep başkalarının hayatları hakkında konuşuyorlar.”
İmzamı atıyorum ‘Abla Ronaldo’nun sözlerine.
* Ronaldo’nun bile ‘bir işe yaramıyorsun’ sözlerinin hedefi olduğu...
* Futbolunu kanıtlamak zorunda bırakıldığı...
* Düşene, saniyesinde tekmenin vurulduğu...
* Nankörlükle örülü bir dünyadayız.
Demek ki oralarda yaşadıkları hayattan mutsuz olanlar Ronaldo’ya, bizim buralarda da mutsuzlar sana, bana, ona, yani her önüne gelene klavyeleriyle ateş ediyor.

Haberin Devamı

Mesela ‘eclair’ olayı

Bir ekler fotoğrafı paylaştı Şevval Şahin... Eklerin adını ‘eclair’ diye yazdı.
Tabii sonrası...
* Eleştiri...
* Hakaret...
* Yuhalama...
* ‘Türkçe katili’ gibi sıfatlarla aşağılama...
Ben bu konuda Şevval’e kızamayacağım...
Çünkü eklere ‘eclair’ diyebilirsin.
Bunun karşılığı var yabancı sözlüklerde.
Yani buradan bir Şeyma Subaşı’nın ‘water pie’ faciası çıkarmak doğru olmaz.
Orada çizgimiz belliydi, su böreği ‘su böreğidir’ dedik ama Şevval tüm cümleyi Türkçe yazıp bir tek ekler için yabancı bir kelime kullanmış.
E ne var ki bunda, bu bir gelişmedir Şevval için.
Ah siz yok musunuz siz...

Oldu mu şimdi Nuri Abi...

Nuri Alço, “Bergen filmine seyirciler hazin öyküyü merak ettikleri için gitti. Filmi değil hikayeyi merak ettiler. Bir filmin gişe rekoru kırması onun başarısını göstermez” diye bir açıklama yapınca, beynim yandı.
E iyi de, dediği her şey aynı kapıya çıkıyor Nuri Alço’nun.
Evet insanlar hazin öyküyü merak ettiler ama bu filmi de merak ettikleri anlamına gelmez mi?
Benzer şeyler değil mi öyküyü merak etmek ile filmi merak etmek? Ayrıca kusura bakmayın ama bir filmin gişesi onun başarısını bal gibi de gösterir.
1-2 milyon kişiden bahsetmiyoruz ki. 5 milyonu aşan bir filmden bahsediyoruz.
Demek ki o merak ağızdan ağıza yayılıyor, giden diğerine ‘sen de git çok güzeldi’ diye tavsiye veriyor.
E bu başarı değil de ne olacak başka?

Haberin Devamı

Yaz öncesi kamp dönemi

Sağlıklı yaşam kampı deyince akla gelen iki yer var.
Biri The LifeCo Wellbeing, diğeri Vitalica Wellness.
İki tesisin de kurucusu sağlıklı yaşama kafayı takmış, daha iyi ne yapabilirim diye düşünen insanlar.
* LifeCo, Antalya, Bodrum, Vitalica ise İstanbul ve Bodrum’da misafirlerini ağırlıyor.

Ronaldo bile...

Bu iki yerin ismini duyduğunuzda aklınıza spor salonu, günübirlik girip çıkılacak yerler gelmesin. Adı üzerinde ‘kamp’
Geçen sene Bodrum Vitalica’ya gidip 4 gün kapanmıştım. İster istemez kilo veriyorsunuz, ister istemez vücudunuzu yeniliyorsunuz.
Güne sabah yogası ve yürüyüşü ile başlayıp güneş batana kadar vücudunuza tam da istediği gibi davranıyorsunuz.
İlk günler zor geçse de sonra alışıyorsunuz. Zaten oralarda geçirdiğiniz 3-4 gün sizi yaz sonuna kadar idare ediyor...
İşte son 2 yıldır İstanbul sosyetesi bu merkezlere uğruyor.
Yani yaz başlamadan ‘yenilenmek, kilo vermek’ bir alışkanlık haline geldi.

Haberin Devamı

Ronaldo bile...

Yazarın Tüm Yazıları