Paylaş
◊ Kadıncağız: ‘Cağız’ eki küçültme ekidir. Bana göre bir olayı, bir şahsı küçülteceksek ‘cağız’ ekini sonuna koyup öyle kullanırız...
Şimdi konumuza gelelim...
Kadir Doğulu bir mekânda kadınlarla yakınlaşmasının nedenini bu kelimelerle açıklamış.
“O gece o kadıncağız dışında 80 kişiyle konuştum” demiş.
“Benimle konuşmak isteyen herkesle sohbet ederim, bir müşkülü varsa dinlerim, yardımcı olmaya çalışırım” diye döktürmüş.
Görüntüleri çekenin de kendisiyle yakınlaşmak isteyen ama yakınlaşamayan birisi olduğunu iddia etti.
Bu açıklama şu anlama geliyor: Demek ki Kadir o gece 80 kişiyle öpüştü ya da yanak yanağa, dudak hizasında sohbet etti.
O açıklama şu soruyu da getiriyor akıllara:
Hani herkesle konuşuyordu, neden videoyu çekenle konuşmak istemedi o zaman?
Yahu ne alemsin Kadir!
Bence sussaydın çok daha isabetli olurdu.
Bu ego fışkıran açıklama, yapılanın üzerini örtmez, aksine açar.
Millet gördüklerinden sonra “akıl hocası” ayaklarına falan da kanmaz artık...
Kendine gel kızım
Olayı takip eden magazin meraklıları Neslihan Atagül’den ‘kapıyı çarpıp çıkmasını’ beklerken o farklı bir hareket yaptı.
Sahip çıktı eşine.
“Gürültülü bir ortamda yapılan normal bir konuşma” demiş.
Yahu Neslihan kendine gel...
Hiçbir arkadaş gürültülü ortamda öyle konuşmaz.
Dudakları birbirine değmez, yanak yanağa da durmaz.
Birileri Neslihan’ı omuzlarından silkelese keşke...
Müşkül benim işim
Kadir Doğulu’nun açıklamalarından sonra bazı erkekler şu lafları dolayacak dillerine...
◊ Müşkül mü, ya müşkül benim işim, lütfen anlat.
◊ Fakat duyamıyorum, şu müşkülünü biraz daha yakından anlat.
◊ Ben çok iyi dert, sıkıntı dinlerim, üstelik dinlemekle de kalmam çözerim.
◊ Hayatım dur bir! Bak kızcağızın sorunu var, ben bir dinleyip geleyim.
Mekânda geçen diyalog
Mesela Alaçatı’daki o mekânda nasıl müşkül konular olabilir diye de düşündüm.
Şunlar olur sanırım:
◊ Ya bu sene her şeyin fiyatı çok arttı, Alaçatı’da nerede ev tutsak sence?
◊ Bu kokteyllerin fiyatları ne olmuş böyle abooo!
◊ Yarın nerede oturup içsek ya?
◊ Bodrum mu, Çeşme mi, ne diyorsun?
Siz karar verin gerisini bırakın
Bir süredir gözlemliyorum...
Nerelere yayılmışlar, nasıl imkânlar sunuyorlar, bakıyorum uzaktan.
Evet, ülkemizde de benzer kurumlar var ama onlar kadar detaylı düşünen yok. Club Med’den bahsediyorum.
Yurtiçi ve özellikle yurtdışında kilit lokasyonlarda otelleri var.
Siz gitmek istediğiniz yeri seçip gerisini Club Med’in ekibine bırakıyorsunuz.
Ulaşımdan konaklamaya kadar her detayı hallediyorlar.
‘Sıfır stres’ diye bir mottoları var.
O tüm tatili zehir eden stres vardır ya hani, onu üzerlerine alıp size yaşatmıyorlar.
Bu önemli bir nokta.
Ama benim dikkatimi onların ‘exclusive’ konseptler yani ‘ayrıcalıklı’ rotaları çekiyor.
Kışın Alpler, yaz aylarında ise Maldivler, Bali ya da Seyşeller...
Buralara gitmeyi kafayı koyduktan sonra çok detayla uğraşabilirsiniz.
Hangi adada konaklasam, hangi aktiviteleri yapsam, hangi restoranda yesem diye...
Bence işi profesyonellere bırakmak en doğru karar.
Ben de bu rotalardan birine en kısa sürede gidip detayları da onlara bırakacağım.
Paylaş