Pazara giriş kişi başı 190 TL

Dün, Kelebek’teki “Bugün Ne Yapsak” köşemde ‘Galataport Christmas Market’i önermiş ve bir ziyaret edin demiştim. Ama duyduğum şeyler eğer gidecekseniz cebiniz dolu olsun derim...

Haberin Devamı

Çünkü Galataport’taki Christmas Market’e giriş fiyatı kişi başı 190 TL...

Dünyanın hiçbir ülkesinde açık hava Christmas Market’lerine giriş ücretli olmaz, olmamalı.

Siz zaten içeride alışveriş yapacaksınız, yemek yiyip bir şeyler içeceksiniz...

Yiyecek içecek fiyatları normalin çok altında olsa hadi yine tamam diyeceğim ama değil.

Mesela bir hamburger 80, bir sosisli sandviç 60 TL.

Kabaca hesap yaparsak 4 kişilik bir aile Christmas Market’e giderse giriş için 760 TL ödeyecek. İçeride yediği içtiği derken oldunuz mu 1500 TL’lik...

Ben ne anladım böyle işten...

Ben ne anladım böyle ‘yeni yıl ruhundan’...

Ben ne anladım böyle ailece akşam gezmesinden?

‘Konser var içeride, çok önemli isimler sahneye çıkıyor, onu atladın’ diyecekseniz eğer, atlamadım.

Onun da çözümü var.

Haberin Devamı

Yaparsın ayrı bir alan, takarsın konser ücretini ödeyenlerin bileğine renkli bir bileklik, sadece onları alırsın içeriye, olur biter.

Sadece gezmeye, etrafa bakmaya bu kadar para almazsın.

Ben konser dinlemek istemiyorum.

Bir hava alıp atıştırmalık bir şeyler yemek istiyorum.

Yılbaşı pazarında sadece bir akşam yürüyüşü yapmak istiyorum.

Sen bunun için benden para alamazsın arkadaş...

E hani mağaza kapatıyordunuz

İster istemez aklıma 2 hafta önce Apple’ın yaptıkları geldi. Kur artınca 48 saat boyunca Türkiye’deki online mağazasını alışverişe kapattı firma. Sonra zamlı fiyatlarla tekrar açtı. O zaman sustuk, tamam dedik ürünler dışarıdan geliyor.

E iyi de şimdi sormazlar mı? Kur düşünce neden mağazayı kapatmadınız?

Neden ‘yalandan da olsa’ kısa süreli bir kapanma sonrası indirimli fiyatlarla açmadınız tekrar mağazayı?

Fırsatçılık nedir?

Nasıl yapılır?

Ve nerelerde görülür?

Buyurun cevabını siz verin.

Not: Bu yazıyı yazana kadar (ki kur artışında çok hızlı hareket etmişlerdi) herhangi bir indirim ya da mağaza kapanması yaşanmadı. Bundan sonra tepki alırlar ve harekete geçerler mi bilemem... Çok da kıymeti kalmadı zaten.

Catering’in başına ünlü şef

Pandemi döneminde restoranlar durunca, kafeler geri planda kalınca, bizler de evlere kapanınca ‘catering’ sektörü atağa kalkmıştı.

Haberin Devamı

Evlere yemek söyleyenler...

“Masamı siz kurun” diyenler...

Haftalık bir menü hazırlayıp firmalara teslim edenler... İşte tüm bunlar işini iyi yapan ‘catering’ yani yemek servisi firmalarının ayakta kalmasını sağladı.

O firmalardan biri Ebru Erberdi’nin sahibi olduğu ‘7 Catering’.

Pandemide arkalarına aldıkları rüzgarla halen yollarına devam ediyor.

İşi büyüttü Ebru, artık ‘VIP’ hizmet veriyor.

Çatal bıçak takımları ‘Christofle’ yani dünyanın en pahalı sofra sanatı markası.

Şefleri ise Fransız Laurent Capdeville.

Yani ünlü şef Türkiye’nin en kaliteli restoranıyla ya da en prestijli oteliyle değil ‘7 Catering’ ile anlaşmış.

Menüyü o yaratıyor, o kontrol ediyor ve isteklere göre sürekli güncelliyor.

Bu yatırım şu anlama geliyor:

Haberin Devamı

Halen dışarıya çıkmak yerine evine ‘catering’ hizmeti isteyen, evinde davet veren ve bu davette masa örtüsünden yemek takımlarına her detaya dikkat eden azımsanmayacak bir kitle var.

Pazara giriş kişi başı 190 TL

Laurent Capdeville - Ebru Erberdi

 

Yazarın Tüm Yazıları