Paylaş
Çok ilginç bir Süper Kupa finali izledik.
Fenerbahçe henüz 1’inci dakikada Galatasaray’dan yediği golün ardından sahadan çekildi.
Aslında gol işin beklenmedik tarafıydı.
Çünkü oyun ilk durduğu anda sahayı zaten terk edecekti Fenerli futbolcular.
Ama işler planlandığı gibi gitmedi. Peki bu durumdan Galatasaraylı futbolcuların haberi var mıydı? Bence vardı.
Çünkü Kerem Aktürkoğlu santra sonrası hiç kıpırdamıyor ve gol sonrası arkadaşlarına “Neden topu taca atmadınız” diye soruyor.
Belli ki “Biz topu oyun dışına atalım, ne olursa ondan sonra olsun” diye konuşulmuş...
Doğru yaklaşım.
Doğru olmayan, Galatasaraylı futbolcuların o golden sonra bu kadar sevinmesi.
Doğru olmayan, Icardi’nin alaycı şekilde Fenerbahçeli futbolcuları alkışlaması.
Bana göre bir başka doğru hareket de Fenerbahçe’nin gösterdiği tavır.
Bir yerde ‘dur’ demeyecekler miydi?
İsyan etmeyecekler miydi?
Başka türlü olmuyor çünkü.
Aynı olaylar yaşanmaya devam ediyor.
Birileri maalesef bedel ödemek zorunda, kimse kusura bakmasın. Bu işin rengi, tarafı da olmaz!
Herkes bir olmalı.
Olmadığımız sürece, futbolu bir spor değil de savaş olarak gördüğümüz sürece bizim belimiz doğrulmaz...
Evlilik kontratı
Durup durup ne güzel bombalar patlatıyor Hülya Avşar.
“Evlilikler kira kontratı gibi olmalı, 5 yıl sonra acaba eşim benimle devam edecek mi evliliğe diye düşünsünler” demiş.
Aslında mevzu derin.
Öyle sıradan bir mesaj değil bu.
Hani olmaz ama olursa eğer ilişkiyi diri tutar.
Hele ki 4’üncü yılın sonunda, sözleşmenin bitmesine 1 yıl kala iyice pamuk olur çiftler birbirine.
Mevcut durumda yıllar heyecanı emiyor, çiftler birbirine duyduğu saygı ve sevgi seviyesini azaltıyor.
Bazı erkekler “Zaten attırdım imzayı, artık geri dönüşü yok” diye bakıyor.
Hani diyorum ki bu sözleşme işi tüm bu olumsuzlukları yok edecekse, hiç fena fikir değil.
Hafızamdan nasıl sileceğim?
En çok neyden bahsedersek onun bizde eksik olduğunu düşünenlerdenim.
Mesela İzzet Yıldızhan demiş ya, “Kadın sanatçılar sahneye külotla çıkmasınlar bir zahmet, çocuklarımın psikolojisi bozuluyor” diye. Yıldızhan teknede şarkı söylediği bir video paylaştı.
Bu, şu mesajı vermek değil mi alttan alta: “Biz erkeğiz, yaparız ama siz kadınlar yapamazsınız...”
Asla katılmam mümkün değil bu görüşe. Neyse Ece Seçkin de kendisine zamanında gönderme yapan İzzet Yıldızhan’ın o videosuna “İzzet abimin yarı çıplak halde hele loy loy loy yapması da benim psikolojimi bozuyor” dedi.
Vallahi haklısın Ece.
Sadece senin değil, bence birçok kişinin psikolojisini bozuyor Yıldızhan’ı öyle görmek.
Şimdi eğer bir tercih hakkım olacaksa, erkekler böyle videolar çekip, şarkı söylemesinler çok rica edeceğim. Ayrıca bayrama hafızamda böyle bir görüntüyle girmek istemezdim ama yapacak bir şey yok artık...
D-Smart artık TOGG’da
Uzun süredir bekliyordum.
Hayata geçti geçecek diye söyleniyordu, “E hadi” diyordum.
Sonunda oldu.
D-Smart Go, TOGG ile iş birliğine gitti ve T10X modeline entegre oldu.
Artık arabanın ekranından D-Smart Go ile canlı televizyon kanalları izlenebilecek.
Film, dizi, belgesel ya da canlı TV izlemek isteyenler için güvenlik önlemleri de alındı.
Hareket halindeyken sürücülerin ekranı kararacak, yayın sadece yolcu ekranından devam edecek.
İsteyen kullanıcılar o yayınları 72 saat geri alabilecek.
D-Smart’ın son dönemde atağa kalktığını görmek de, TOGG’un böylesine vizyoner bir iş birliğine imza atması da beni çok sevindirdi!
Paylaş