“Midemi bulandırıyorlar”

“Kendine özen göstermeyen insanı sevmiyorum, midem bulanıyor, bakamıyorum.” Demiş hanımefendi.
Kişisel bakımını yapmayan birinin yanında durmak, onunla sık sık aynı ortamda bulunmak rahatsız edici olabilir.
Ama birini dış görünüşü yüzünden eleştirmenin yüz kere, bin kere karşısındayım.
İstediği kıyafeti giyer, istediği saçı yapıp, sakalını istediği gibi bırakır.
Bunlar yüzünden kimseye ‘midem bulanıyor, bakamıyorum’ diyemezsiniz.
Eğer derseniz, iş çok farklı bir yere gider.

Aslında, ‘midem bulanıyor, bakamıyorum’ demeseydi Selen Görgüzel, bu açıklaması hiç eleştirilmezdi.
Açıklamadaki ‘bakamıyorum’ detayı işleri çok değiştirmiş.
Yüz metre ötende yürüyen bir kişiyi görüp,
‘şunun tipine bak, üstüne başına bak’ gibi cümleler kurmak kimsenin haddine değil.
Olmamalı.
O yüzden Selen Hanım’ın açıklamasını revize etmesi gerekiyor.
Mesela;
‘kişisel bakımını yapmayan biriyle aynı ortamda bulunmaktan rahatsızlık duyuyorum’ diyebilir.

Yoksa Aleyna estetik mi yaptırdı

2020 bitmeden, yılın son magazin çalkantısı da Aleyna Tilki’nin dudakları oldu.
Sosyal medya hesabından bir görüntü paylaşan güzel şarkıcı ortalığı saniyesinde karıştırmayı başardı.
O görüntüleri izleyenler,
‘Aleyna’nın dudakları şişmiş, kesin estetik yaptırdı’ dedi.
Estetik mi yoksa efekt mi bilemem. Beni ilgilendirmez.
Ama Aleyna Tilki sık sık hiç estetik yaptırmadığını söylüyor.
Sanki suçmuş gibi, utanılacak bir şeymiş gibi reddediyor estetik iddialarını.
Estetik ne suç ne de utanılacak bir şey.
Aksine bazı hallerde gereklilik.
O yüzden, eğer varsa estetik Aleyna;
Çık söyle.
Söyle ki sen de rahatla konuşanlar da rahatlasın.

Sonuna kadar Çağla’cıyım

Covid-19 aşısı olup sosyal medyasından paylaşan Çağla Şıkel’e tepkiler bitmiyor.
Neden ama?
Ne yaptı ki Çağla?
Benim gördüğüm, yarın öbür gün çoğumuzun yaptıracağı aşıyı ilk yaptıranlar arasına girdi sadece.

Diyorlar ki; ünlü diye torpil yaptırdı.
Hayır alakası yok gönüllü oldu Çağla Şıkel. Tıpkı binlerce kişi gibi...
Diyorlar ki; toplumu aşıya yönlendiriyor. Evet, ne güzel işte. Neye yönlendirmesini isterdiniz ki başka?
Diyorlar ki; para aldı öyle aşı yaptırdı.
Gerçekten artık bazılarımızın tedaviye ihtiyacı var. Komplo teorilerinde üstümüze yok bizim.
Toplum önündeki isimlerin aşı olarak kafasında soru işareti olanlara yardımcı olmasını sonuna kadar destekliyorum. Siz de destekleyin.
Destekleyin ki bir an önce kurtulalım şu beladan.
Atalım maskelerimizi...
Rahatça el sıkışıp sarılalım birbirimize...

‘Listeye gel’

2020’nin en çok konuşulan sosyal medya fenomenleri listesini gördüm.
İlk üçte Selin Ciğerci, Danla Bilic ve Duygu Özaslan var.
Peki bu sosyal medya fenomenliği, yaptığın iş haricinde başka her şeyle gündeme gelmek mi? Eğer cevabınız hayırsa, bu listeye hepimizin itirazı var demektir. Selin Ciğerci deyince, genç bir kızı kaçırıp tehdit ettiği iddiaları...
Danla Bilic deyince, başka bir YouTuber hakkında “o bana âşık ama ben ondan nefret ediyorum” sözleri...
Duygu Özaslan deyince de, kontrolsüz photoshop kullanımı ve kamera karşısında ‘İngilizce ağlaması’ geliyor benim aklıma.
Oysa istemez miydik?
Bu isimleri sayarken ortaya koydukları işlerden, ürettikleri içeriklerin ne çok izlendiğinden, yarattıkları farkındalıkların birçok kişinin önünü açtığından bahsedelim...

İkinci yeni normale dair

Çok kişi soruyor...
Çok fazla mail alıyorum... ‘15 Ocak’tan sonra restoran ve kafeler açılıyor dedin ne oldu o iş’ diyorlar.
Hemen söyleyeyim... Aşının Türkiye’ye gelişinde ufak bir gecikme yaşanınca daha önce ocak ortası gibi açılması planlanan restoranlar için süre biraz daha uzadı.
Yani ikinci yeni normal için biraz daha zamana ihtiyaç var.
Paniğe gerek yok.
Aylarca beklemeyeceğiz. Şubat ortası gibi masalarda oturup özlediğimiz dost sohbetlerine kavuşacağız.