Paylaş
‘Her insanın hatası olur üzerine gitmeyin’ diyorlar.
‘Sanatçılar da hata yapar’ diyorlar.
‘O önemli bir isim ayıp ediyorsunuz’ diyorlar.
Kardeşim!
Sanatçı diye, önemli biri diye kayıralım mı...
Onu geçtim, zaten Metin Akpınar’ı taşlamak değil burada amaç.
Ben Akpınar’ı yuhlayalım, taşlayalım, sokağa çıkamaz hale getirelim demiyorum.
Çoğu kişi dillendiremiyor ama kafalarındaki soruyu biliyorum, o da şu: E bir gecelik ilişki yaşadı ve kadın gitti çocuğu doğurdu?
Bu tehdit değil mi?
Bu ayıp değil mi?
Bu, bir kadına yakışacak bir hareket mi?
Anlıyorum böyle düşünenleri.
Böyle durumları koz olarak kullanan bir sürü kadın var çünkü günümüzde, görüyoruz!
Fakat olmuş bitmiş.
Bu saatten sonra Akpınar’a sahip çıkmak yakışır.
Tek savunduğum nokta bu benim.
Bir de lütfen üne, şan şöhrete göre davranmayalım artık insanlara.
Metin Akpınar’ı savunanlara bir sorum daha var.
Hani ‘Metin Akpınar yapmaz öyle şey’ diyenlere...
Madem çok seviyorsunuz Metin abinizi, madem ‘yapmıştır bir hata telafi eder’ diyorsunuz ya...
Yıllardır bu durumdan
haberi olan Akpınar’ın iddialara göre ortaya çıkan evladına aylık 500 lira harçlık göndermesine ne diyeceksiniz?
Var mı cevabınız...
Matizim oğlum
Erkan Can alkolü araç kullanırken kaza yapmış.
Gazeteciler yokmuş orada ama vatandaş sarılmış cep telefonuna olanı biteni kaydetmiş.
Ciddi de bir alkol çıkmış Erkan Can’da...
Vatandaşlar ona ‘iyi misin Erkan abi’ diye sorduklarında şöyle bir cevap aldılar.
“İyiyim ben bir şeyim yok. Ama matizim oğlum.”
Matiz, ‘çok sarhoş kişi’ anlamına geliyormuş.
Yani Erkan Can o kafayla soranlara ‘sarhoşum’ demek istiyor.
Valla matiz olabilirsin zaman zaman tamam.
Ama geçmeyin direksiyon başına.
Aynı Metin Akpınar olayı gibi olayın kahramanı bir ünlü diye sempatikleştirmeyin bu olayı da...
‘Matizim oğlum’ diye geçiştirmeyelim mevzuyu.
Allah korusun o aracın hali içler acısıydı.
Daha büyük olaylar olabilir, birilerinin canı fena şekilde yanabilirdi.
O yüzden polislerin de böyle olaylarda dikkatli davranması, ünlü ünsüz ayırmadan hareket etmesi gerekiyor.
Bizden olan bin yaşasıncılık
Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunun gitaristi Can Tunaboylu’nun annesi oyuncu Ayşe Tunaboylu oğlunu savunmuş.
Biliyorsunuz oğlunun adı şiddet iddialarıyla gündemde.
Kız arkadaşına uyguladığı şiddetin fotoğrafları dolaşıyor ortalıkta. Bir de mağdur kızın açıklamaları.
Hep bizden olanı kollamak zorunda değiliz.
Durumun vahametini falan düşünmeden yapıyoruz bunu üstelik. Annesi de olsan, aynı kandan, candan da olsan bazı durumları savunamazsın...
Hele ki bir kadın olarak başka bir kadına şiddeti hiç savunmamalısınız.
Çok mu zor, ‘yapmış bir hata bedeli neyse ödemeye hazırız’ demek.
Ya da çok mu ağır geliyor ‘böyle bir olayla oğlumun adının anılması bizi çok üzdü’ diye konuşmak.
Erbil’in numarası
Ya muazzam çift olmuş Mehmet Ali Erbil ile sevgilisi.
Bir canlı müzik mekânına iş insanı bir arkadaşını davet etmiş Erbil. Gece boyu da yemiş içmiş eğlenmişler.
Ama ne hikmetse yemek sırasında sevgilisiyle kavga etmiş Erbil.
Ve mekânı terk etmişler.
70 bin liralık hesap da şehir dışından davetli gelen misafire kalmış.
Güzel taktik.
Aynı numarayı 3-4 kişiye çekseler aile bütçelerine müthiş katkı sağlarlar.
E 1-2 yıl sonra da kızcağız ev falan istiyorsa onu da almış olurlar.
Paylaş