Mesele ‘koltuk’ değil
Ortalık acayip karıştı.
Ama kim karıştırdı derseniz bilmiyorum.
Ortalık daha da karışacak.
Ama kimler dahil olacak derseniz inanın hiçbir fikrim yok.
Olaylar nasıl son bulacak, intikam alınacak mı diye sorarsanız...
En sürprizli dizinin son sezonunu bekler gibi bekliyorum.
Olay şu...
Demet Akalın ile Alişan’ın televizyon programı yeni sezonda olmayacak, yerine Seda Sayan olacakmış.
Televizyonculuk dünyasında normal bir değişim bu.
Ama arkadaşlık, dostluk varsa işin içinde ‘anormal’ bir değişim...
Eğer arkadaşınızın koltuğunu devralacaksanız şu adımları izlersiniz:
◊ “Teklif var, ne diyorsun” diye sorarsınız.
◊ “Size haber geldi mi, yerinize beni istiyorlar” dersiniz.
◊ Yalandan da olsa “ben bunu yapamam, etik olmaz, sen ne diyorsun” dersiniz.
Şunları hiç yapmazsınız...
◊ Programlarının bittiği gün “yerinize ben geliyorum” diye haber yollamazsınız.
◊ Bu haberi mesaj atarak yapmazsınız...
Hadi oldu bir şeyler diyelim...
Sonrasında sosyal medyadan açıklama yapmazsınız.
Bir işe Nihat Doğan karışırsa
Seda Sayan’a sahip çıkmış Nihat Doğan.
“Seda kimsenin ekmeğiyle oynamaz” demiş. Böyle başladığı cümleleri Sayan’a övgü, karşı tarafa hakaret sözcükleriyle bitirmiş.
Yahu adama demezler mi...
◊ Size ne oluyor Nihat Bey...
◊ Yoksa programa partner aranıyor da acaba oraya mı oynuyorsunuz...
Ben onu bunu bilmem ama şunu bilirim...
Eğer bir işe Nihat Doğan karışırsa...
◊ Sempatik taraf anında antipatik olan tarafa dönüşür.
◊ Haklı taraf saniyesinde haksız olur.
◊ ‘Acaba haklı mı ya’ soruları kafalarda dönerken ‘aman aman uzak dur’ düşünceleri dönmeye başlar.
◊ Altın madalya alan bir sporcuya destek verirse, altın bronza dönüşür.
O yüzden Seda Sayan acilen şöyle okkalı bir ‘sana ne Nihat!’ mesajı paylaşmalı.
Örnek almayın
Özcan Deniz ve kız arkadaşının sosyal medyadan birbirlerine yazdığı sevgi sözcüklerini okudum.
Hani ‘beynim yandı’ derler ya.
Öyle oldu işte.
Özcan Deniz, “Vicdansın, baharsın, denizsin, dünyaya kafa tutanımsın, inatsın, sabırsın, nadide bir ‘var’sın” demiş.
Samar Dadgar adlı hanımefendi ise, “Damarlarıma aşk pompalayan, karnımın içinde asırlardır kelebek uçuşturan, nefesimi kesen adamım, gamzelerimin anlamı, çok şey öğrendiğim” gibi kelimelerle karşılık vermiş.
Okuyanlar lütfen unutsun bu ‘sevgi’ sözcüklerini.
Ben kimsenin bana‘Dünyaya kafa tutanım’ diye seslenmesini, beni ‘Karnımın içindeki kelebekleri uçuran adamım’ diye sevmesini falan istemem.
Şunu da anladım ki, söz konusu aşk olunca Özcan Deniz sözcükleri yerine Sıla sözcüklerini yüz kere bin kere tercih ederim.
Sıla hiç değilse ‘bildiğimiz yerden’ çıkıyor karşımıza.
◊ ‘Canımın canısın’ diyor.
◊ ‘Konu sen olunca afili olan kalbim’ diyor.
Bize bizim gibi sesleniyor.
Ne öyle ‘İnadımsın, sabrımsın, nefesimi kesenimsin...’
Normal neydi?
Ülke olarak yaklaşık 15-16 aydır hep aynı şeyleri yaşıyoruz. E alıştık haliyle. 16 ay önce ne yaptığımızın pek bir önemi yok şu an...
Şimdi ciddi ciddi normalleşmeye geçiyoruz.
Ama neydi normal?
◊ Mesela, restorana girerken ateş ölçtürmek mi normaldi, ölçtürmemek mi?
◊ Masaya oturur oturmaz dezenfektanı elimize boşaltmak normal miydi?
◊ Uçak bileti alırken HES kodumuzu vermek ve uçakta maske takmak normalimiz miydi mesela?
◊ Bir arkadaşımızı
görünce yumruk tokuşturmak mıydı normal olan, yoksa sarılmak mı?
◊ Yemekten kalkıp, müzik dinlemeye gitmek sonra güneşi bir kulüpte doğurmak çok mu anormaldi?
◊ Vize alırken “Aşıların tamam mı?” sorusuna yanıt vermek normallerimiz arasında mıydı?
Sahi neydi normal olan?
Abartmayın
◊ Instagram’da fotoğrafını beğendiği için hemen ‘DM’ yağmuruna tutmak...
◊ Asansörde “Günaydın” dedi diye “Acaba mı?” demek...
◊ Sosyal medyadan hikayenize ‘emoji’ gönderdi diye ‘zafer çığlıkları’ atmak...
Zorunda değilsiniz. Abartmayın.
Kızlar neden bizi kandırıyorsunuz?
Şeyma Subaşı’nın sevgilisi Meedo uçak kapattı ya...
Kapatmaz olaydı.
Şimdi millet birbiriyle yarışıyor ‘nasıl yapsam da sevgilim için uçak kapatsam’ diye. Çıtayı çok yükseltti Meedo.
Genç oyuncular Bahar Şahin ve Nilsu Aktaş bu duruma özenmiş olacak ki pazar günü bindikleri İzmir-Antalya uçağından bir video paylaştı.
Videoda, boş bir uçak içinde koşturan kızlar ve ‘Eniştemiz sağ olsun’ mesajı vardı.
Sanıldı ki gizemli bir sevgili uçak kapattı. Ama işin aslı çok başkaymış.
Sokağa çıkma yasağı olduğu gün uçağa binen genç oyuncuların şansına uçakta yolcu yokmuş. Yolcular Bahar, Nilsu ve arkadaşlarıymış. Onlar da bunu fırsat bilip ‘uçak kapattırdık’ mesajı vermek istemişler. Ah kızlar ah...
