Konuşun güçlü kadınlar! 

Duruşu olan insanlar hele ki günümüzde duruşu olan kadınlar çok kıymetlidir.
Nilgün Belgün’ün Posta’dan Alev Gürsoy’a verdiği röportajı gördüm hafta sonu... Demiş ki Belgün, “erkek bana karışamaz. Ne giyeceğime ne konuşacağıma ben karar veririm.”  
Ne güzel bir cümle değil mi?..
Hatta bazı erkeklerin artistliğini kıracak bir söz daha söylemiş:
“Kadınlar ne yapıyorsa hemcinsleri tarafından beğenilmek için yapıyor. Erkekleri kimsenin salladığı yok.”
Hayat tecrübesi olan bir kadından bu sözleri duymak çok daha değerlidir benim için.
Ben tüm açıklamalarına imzamı atarım Nilgün Hanım’ın...
Aklı başında hiçbir kadın karıştırmaz üstüne başına erkekleri. ‘Aman şunu deme, aman ağzından bu çıkmasın’ gibi dayatmalara boyun eğmez...
Halen yapanlar var, ‘erkek ne derse doğru söyler’ diye düşünenler ve günün sonunda hayalkırıklığına uğrayanlar var. 
O hayalkırıklığı kapıyı çaldığında anlıyorlar hatalarını. 
Giyinip, kuşanıp süslenme konusuna gelince. 
Kusura bakmasın erkekler ama kadınlar gerçekten kadınlar tarafından beğenilmek, onların dedikodu sofralarına meze olmamak için giyinip süsleniyorlar.
Kendimizi çok fazla önemsemezsek bu kadar dikbaşlı, agresif, masaya yumruğunu vuran tipler de olmayız bence... 

Gel de heyecanlanma! 

Kadın toplum örgütlerine baktığımızda ortak pek çok noktalarını görürüz. Ama kuşkusuz en çok dikkatimizi ‘mor’ renk çeker...
Empatiyi sağlam temellere dayandıran bir renktir mor... 
Karşı tarafa duyulan saygıyı temsil eder. 
Ve buradan sizlere Kanal D’nin yeni dizisi “Taş Kağıt Makas”ı sunmak istiyorum. 
Yakında ekrana gelecek dizinin başrol oyuncularından Ozan Güven’in, dizinin fragmanında mor renk bir kravat taktığını hatta Hande Ataizi ile olan sahnesinde Ataizi’nin o mor kravata gönderme yaptığını izledik.
Sıradan bir sahne deyip geçmemek lazım.
Kadına şiddet iddialarıyla gündeme geldi Ozan Güven.
Davası devam ediyor.
İşte tüm bunlar tartışılırken Güven’in dizide mor renk kravat takan bir avukatı canlandırması diziye olan merakı iyice artırdı...
Az çok dizinin hikâyesine hakimim...
Tıpkı “İnci Taneleri” gibi son döneme damga vuracak bir iş geldiğini hissediyorum ve bu yüzden “Taş Kağıt Makas” başlasın diye günleri sayıyorum... 

Her ‘değerimize’ saldırmayın 

Biyografi filmi furyasının suyunun çıkmasına ben de karşıyım.
O kadar belli ki, para kazanmak isteyen bazıları bizler için çok değerli isimlerin hayatlarını film yapmak için sıraya girmiş durumda.
Şimdi diyorlar ki: ‘Barış Manço’nun hayatını film yapacağız.’
Yahu bakın!
Film yapılır yapılmaz da demiyorum benim karşı olduğum bunun koştururcasına yapılması. 
Her ‘değerimize’ para gözüyle bakılması. Bunun hayatını film yapsak milyonları cebe indiririz denmesi.
Baksanıza son dönemde yapılan benzer filmlere. İçimize sinen 2-3 tane ya vardır ya yok... 
E olmaz ki ya...
Ondan sonra işini hakkıyla yapacak yapımcıları da engelliyorsunuz, heveslerini kaçırıyorsunuz...
İlla bu işin de mi kurallarını yazmak lazım madde madde.

Yasaklı 5 cümle  

Uzmanlar birleşip bazı maddeler yazmışlar. O maddeler depresyondaki insanlara söylenmemesi gereken cümlelerden oluşuyor... 
Mesela...
◊ Abartıyorsun, toparla kendini.
◊ Takma kafana, herkesin başına gelir.
◊ Bu kadar zayıf olma, daha güçlü ol.
◊ Biraz mutlu olmaya çalış.
◊ Silkelen kendine gel artık. 
Bu 5 cümleyi sakın söylemeyin diyorlar depresyondaki kişilere...
Depresyona girmedim hiç ama girseydim ve bunları duysaydım herhalde ben de içimden ‘sus be kardeşim’ derdim.
Toparla kendini diyene, kolaysa sen toparla...
Takma kafana, herkesin başına gelir diyene, benim gelmeseydi keşke... 
Güçlü ol diye diyene, olay zaten olmamam da şapşal... 
Mutlu olmaya çalış ve silkelen diye telkin edene, söylemesi kolay...
Derdim. 
Bunlar çözüm olmuyor, bunlar bir kulaktan girip diğerinden çıkıyor.
Depresyondakilerin arkadaşlarına sesleniyorum...
Yanlarında olun ama biraz susun...
Bu kadar basit...