Paylaş
Üçüncüsü düzenlenen Bağcılar Kitap Fuarı’nı ziyaret ettim. O ziyaretimde yanımda Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir de vardı.
Başkanın Bağcılar halkıyla bu kadar içli dışlı olması, çocukların bu denli onu sevmesi, onun kimseye hayır diyememesi ve daha bir sürü şeyi şaşırttı beni...
Asında olması gereken bunlar ama yine de bir durup şaşırıyor işte insan.
Bağcılar’da düzenlenen etkinliğe kitap fuarı demek az kalır, kitap festivali demek lazım. Çünkü konserler, imza günleri, atölyeler ve etkinlikler düzenleniyor o alanda.
Bildiğiniz “sabah gir-akşam çık” konseptinde bir alan yapmışlar Bağcılar Meydan’a.
50 yayınevinin standı var fuarda. Ve her yayınevinin de ayrı ayrı indirimleri...
Bana göre işin en güzel tarafı, bunca yayınevini ve kitapları aynı yerde bulabilmek.
Kitabevi gezip aradığını bulamamak çok can sıkıcı bir durum çünkü.
Ben festival alanını gezerken bazı gazeteci meslektaşlarımın söyleşilerine de denk geldim, akşam yapılan konserleri de seyrettim.
O yüzden diyorum “sabah gir-akşam çık” konseptli bir yer diye zaten.
İçeride kitap dışarıda keyif var
Yayınevlerinin kitaplarını sergilediği kapalı alanın dışı da çok hareketli...
Türk şairlerine ayrılmış özel alanlar, çocuklar için kurulan stantlar ve atölye masalarıyla keyif meydana da taşıyor.
Mesela benim en beğendiğim alanlardan biri de Türk şairlerine ayrılmış ve onların şiirlerinden oluşan özel bölüm oldu.
İsteyen o alana gelip, istediği şairin adına dokunup şiirlerini okuyabiliyor.
Kadınlara özel alan
Başkanının eşi de, Bağcılar Belediyesi’nde çalışan kadınlar da bu işe gönül koyanlardan.
O nedenle fuar alanında yiyecek-içecek ve el işi satışlarını da sadece kadınlar yapıyor.
Belediye’nin kursiyerleri yaptıkları tablo, takı ve el sanatlarını kendi açtıkları stantlarda sergiliyor.
Bağcılar Kitap Fuarı cumartesi günü kapılarını kapatacak, halen görmediyseniz bir vakit ayırıp muhakkak gidin derim.
Aynen aynen kardeşim
“Bir günde saçım beyazladı, ayağımda morluklar oluştu, felç geçirdim, yutkunamıyorum...”
Vallahi ben artık bunlara kahkaha atıyorum. Böyle ara ara yazıp eğlenmeye, sizi de eğlendirmeye devam edeceğim.
Dilan Polat’ın yine gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra yaptığı yeni açıklamalar bunlar.
Yine kendini sergilemiş, ağlamış, zırlamış.
Yapmaması lazım dedikçe yapıyor. Bence bağımlı.
Net bir şekilde Instagram bağımlısı.
Her şeyi geçtim, sırf bunun için bile tedavi olması gerekiyor. Çünkü hem kendinin hem onu takip edenlerin psikolojisini bozuyor kadıncağız.
Paylaş