Kepenkler inik umutlar kırık

Koca bir senenin yaklaşık 140 günü kapalı kaldı restoran ve kafeler. Kepenkler hâlâ inik.

Haberin Devamı

Kontrollü açılış, mutasyonlu virüs, aşıdaki gecikme derken şubat başına kaldı gibi gözüküyor.

Eğer bu süreç biraz daha uzar ve restoranlar 1 ay daha kapalı kalırsa koca bir yılın yarısını kapalı geçirmiş olacaklar.

Bazı esnaflar seslerini duyurmaya çalışıp tedbirlerle hemen dükkanlarımızı açalım diyor.

Bazılarının ise hiç sesleri çıkmıyor.

Neden sesleri çıkmıyor biliyor musunuz?

Çünkü hallerinden memnunlar.

Çünkü onlar gemilerini bir şekilde yürütüyorlar.

Kimse kusura bakmasın ama bu işin önüne geçmek artık zor.

Özellikle İstanbul’da bazı işletmelerin yasak masak umurunda değil.

Hangi birine yetişecek kolluk kuvvetleri...

Hangisini engelleyecek...

Beyoğlu Esnafı” adında bir sosyal medya hesabı var.

Beyoğlu’ndaki kafe ve restoranlar adına çok uğraşıyorlar.

Çözüm arıyorlar.

Haberin Devamı

Ama çabaları nafile; çünkü onların çok büyük bir dezavantajı var: Dükkanları İstanbul’un göbeğinde. Taksim’de...

Hal böyle olunca kıllarını kıpırdatsalar herkesin haberi oluyor.

Yani resmi açılış tarihini beklemekten başka şansları yok onların.

Aslında doğrusu da bu.

Ama sağda solda tedbir yokmuşçasına çalışan, adeta bir “sivil itaatsizlik” hareketi başlatan bazı mekanları görünce umutları kırılıyor.

Al Enes’i vur Itır’a

Bizim sosyal medya fenomenlerimize bir haller oldu.

Karantina hiç iyi gelmedi onlara.

Baksanıza her geçen gün olmadık hareketlerle karşımıza çıkıyorlar.

Mesela Itır Esen...

Miss Turkey’de kazandığı tacı, yaptığı skandal bir paylaşım sonrası geri alınmış, o da uzun bir sessizliği tercih etmişti.

Böylesine bir ‘ceza’ sonrası ortaya çıkıp, hatalarını unutturması gerekirken bir skandala daha imza attı.

Bir enkazın üstüne çıktı ve şık bir elbiseyle pozlar verdi.

Sözde “depreme karşı farkındalık yaratmak istedi.”

Tabii tepkiler sonrası o paylaşımları sildi genç manken ama artık çok geç.

- Biz deprem deyince içimiz titreyen
Kepenkler inik umutlar kırık
- Bu korkuyla yaşamaya alışmaya çalışan

- Yitirdiğimiz canları düşününce canımız yanan bir toplumuz.

Haberin Devamı

Kırmızı çizgimiz bizim deprem.

O yüzden yerin dibine batsın böyle farkındalık.

Böyle kampanya olmaz olsun.

Bir başka ne yapmaya çalıştığı anlaşılmayan isim de Enes Batur.

Bir tweet attı hafta sonu;

Sarışınlar varken esmerlere bakmak... Evinde Ferrari varken dışarıdaki Tofaş’a bakmak gibi” dedi.

İyi de bu apaçık hakaret.

Kadınların büyük bir çoğunluğunu modası geçmiş bir arabaya benzetiyor ünlü fenomen.

Hiç mi esmer arkadaşı yok?

Hiç kimse mi çıkıp da “Sen ne diyorsun” demedi?

- Tüm esmerler toplaşıp Enes Batur’u takip etmeyi bıraksalar gelirinin yüzde 70’i düşer.

- Tüm esmerler Enes’i her gördüklerinde ‘yuuuuh’ çekseler sokakta yürüyecek kaldırım bulamaz.

Haberin Devamı

- Tüm esmerler, sosyal medya şirketlerine şikayette bulunsa, hesapları askıya alınır Batur’un...

O yüzden sarışınmış, esmermiş, kızılmış, kumralmış, ayırma Enes Batur. Yapma.

Ve çık ‘esmerlerden özür dile’ hemen...

Pardon Derya Şensoy

Derya Şensoy röportajını izledim.

Genç oyuncu o kadar neşeyle cevap veriyor ki sorulan sorulara. Projelerinden bahsediyor, içinden geçtiğimiz süreçten dert yanıyor. Buraya kadar her şey çok sempatik.

Sonra muhabir arkadaşımızdan bir soru geliyor.

Gayet normal bir soru.
Kepenkler inik umutlar kırık
“Biten ve yeni başlayan ilişkisi hakkında” bilgi almak istiyor.

Aman Allahım, sen misin o soruyu soran...

İçinden bambaşka biri çıkıyor Derya Hanımın.

- “Sizin böylesine emin bilgilerle böyle şeyler söylemeniz beni rahatsız ediyor” diyor.

Haberin Devamı

- “Bu kadar özgüvenli şekilde bana bunu nasıl sorarsınız” diyor.

- “Nasıl erişiyorsunuz bu bilgilere” diyor.

Uzun zamandan sonra ilk kez saniyeler içinde değişen bir kişiliğe tanık oldum izlerken.

Şensoy istiyor ki;

- Muhabirler ona soru sorarken özgüvenlerini evde bıraksınlar.

- Kendisini rahatsız eden soru sormasınlar.

- Bilgilere nasıl eriştiklerini önceden Şensoy’a bildirsinler.

Pardon Derya Şensoy, gerçekten pardon.

Magazin basınının size büyük bir özür borcu var.

Nasıl olur da size bu sorular sorulabilir...

Şöyle bir önerim var bundan sonrası için: Magazinci arkadaşlarımız kendisini görünce bir daha mikrofon uzatmasınlar.

Madem rahatsız oluyor Şensoy, görmezden gelsinler artık kendisini. Bir iki ay kameralara konuşamayınca, bakalım kendisini nasıl hissedecek.

Haberin Devamı

Hem belki bu sürenin sonunda muhabirleri terslemekten de vazgeçer. Ne dersiniz...

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları