Paylaş
Yapmam dediğimiz hareketleri yapıp, başlamam dediğimiz ilişkilere başlıyoruz.
Sonrası pişmanlık...
Sonrası hayal kırıklığı...
Sonrası ‘telefonun başında çaresizce beklemeye devam’...
2020’nin son günlerinde ilişkileri başlayan Gonca Vuslateri ile Hakan Altun jet hızıyla başladıkları ilişkilerini jet hızıyla noktaladı.
Gonca Vuslateri topladı tası tarağı İstanbul’a döndü.
Gelelim ayrılık nedeni ile ilgili iddialara;
1- Evlilik:
İddiaya göre Hakan Altun bir an önce evlilik istiyor ve Gonca Vuslateri’ye bu konuda baskı yapıyordu. Ama evlilik düşüncesi olmayan Gonca Hanım sık sık bu konuya “çok erken” yanıtını veriyor ve yakın çevresine de bu ısrar karşısındaki şaşkınlığını gizlemiyordu.
2- Kıskançlık:
Hakan Altun’un telefonuna gelen mesajlar, aramalar Vuslateri’yi rahatsız etti. Daha önce sevgilisinden uyarı alan Hakan Altun bu işin önüne geçemeyince Gonca, tası tarağı topladı ve evi terk etti.
3- İstanbul-Bodrum:
Yılın büyük bölümünü Bodrum’da geçiren Hakan Altun’un bu tercihi, Gonca Vuslateri ile sorun yaşamalarına neden oldu. İşinden dolayı vaktini İstanbul’da geçirmek isteyen Vuslateri ile Altun anlaşarak ilişkilerini noktaladı.
Oysa sosyal medyaya göre evleneceklerdi
Çok mutlulardı...
Yazılan çiziline göre, hayatlarının aşkını bulmuştu iki isim.
Resmen iki “benzemeyen” insanı alıp örnek ilişki diye magazin gündeminin tepesine koymuştuk.
Size bir şey itiraf edeyim mi?
Bana göre hiçbir zaman olmazdı onların ilişkisi...
İbo Show’da gördük Gonca Vuslateri’yi, kendi gibi değildi, bir başkasıydı sanki. Kısa sürede sanki ödün vermeye başlamıştı kendinden.
Ama kimse takılmadı bu noktaya.
Görmezden geldi herkes.
Açıkça belliydi bana göre.
Bağıra bağıra geliyordu ayrılık.
Bu da bize ders olsun ki bir dahaki sefere, daha bir ayını doldurmamış ilişkiler hakkında büyük sözler etmeyelim.
ARKADAŞ MI SEVGİLİ Mİ
Diyelim ki Instagram’da hatrı sayılır takipçiniz var.
E siz de karınca kararınca eşi dostu takip ediyorsunuz.
Sonra bir ilişkiye başlıyorsunuz ve sosyal medyada herkesi silip sadece hayatınızdaki kişiyi takip ediyorsunuz.
E iyi de neden?
Ya hayat arkadaşının zoruyla böyle bir şey yaparsın ya da ona kendini ispat etmek, ‘bak kimse umurumda değil’ demek için bir hamledir bu.
Bunun en yakın örneği işte Hakan Altun...
Tüm arkadaşlarını bir çırpıda silmiş, tek Vuslateri’yi takip etmeye başlamıştı.
Olmadı işte...
Yürümedi.
Arkadaşlarının ahı mı dersiniz artık, yoksa başka bir şey mi bilemem.
Ama bu “tek kişiyi takip işi eşyanın tabiatına aykırı.
Bu platformu kullanma amacımız sağa sola “bakmak”.
“Yalnızlık” ile çevrili şu günlerde amacının dışında sosyal medya kullanımı domino taşı etkisi yaratır.
Hayatının odak noktası yapmayacaksın bir kişiyi.
O yüzden yeni yılın ilk “tatlış” önerisi bu olsun;
Lütfen bir sevgiliniz olunca, herkesi takipten çıkartıp sadece onu takip etmeye başlamayın.
Gerek yok. Olmadık anlarda tüm dikkatleri üzerinize çekerseniz.
Sizi kıskanmayanlar kıskanmaya, ayırmak istemeyenler ayırmaya kalkar.
Ve maalesef böyle aykırılıkların sonu hep hızlandırılmış ayrılık olur.
Ah benim ülkemin güzelim mutfağı
Şef Somer Sivrioğlu doğru söyledi.
Başıma bir şey gelmeyecekse görüyor ve artırıyorum.
Türk mutfağı dünyada değil ilk 10, ilk 20’ye giremez.
Nedeni mutfak kültürümüzün olmaması mı? Değil.
Yemeklerimizin lezzetsiz olması mı? Asla değil.
Özgün lezzetlerimizin eksikliği mi? Katiyen değil.
Tanıtım eksikliği mi?
EVET, EVET, EVET!
Bir başarsak
Bir tanıtsak
Değil ilk 5, ilk 3’e çiviyi çakarız.
Türk mutfağını tanıtmak için bazı gruplar oluşturuluyor. Orada bile bu işe emek vermiş isimler yok.
Kıstas genellikle popülarite ve şov yapma yeteneği oluyor.
Oysa ne ustalarımız var, yıllar geçmesine rağmen ‘gizli kahraman’ onlar hâlâ...
◊ Adanalı ustalarımız gözleri kapalı en iyi Adana kebabını yapıyorlar.
◊ Gaziantepli ustalarımız var lahmacun ve alinazik deyince markadırlar. Parmaklarınızı yersiniz.
◊ Hataylı şefler kendilerini meze kültürüne adamışlar. Televizyon ekranlarında değil mutfakta yapıyorlar şovlarını.
Ama diğer tarafta bir kesim var ki; onlar birbirlerinin ayağını kaydırma, üstüne basıp geçme derdinde. Eee kusura bakmayın böyle oldukça “Caaanım Türk mutfağı” olduğu yerde kalmaya maalesef mahkumdur.
Bu kadar başarılı olduğumuz, daha da ileriye gidebileceğimiz bir konuda böyle geride kalmak çok ama çok can sıkıcı.
Paylaş