Paylaş
- İtalya yapımı bir diziyle anlaştı.
- İtalya’daki televizyon programlarına katıldı ve Can Yaman ülkede hatırı sayılır bir bilinirliğe ulaştı.
Peki Kerem Bürsin ne yaptı?
Henüz hiçbir şey ama İtalya’ya giden Bürsin, tıpkı Can Yaman gibi büyük bir ilgiyle karşılandı.
Fotoğraf çektirmek için sıraya girenler mi dersiniz, otel önünde çığlık atarak bekleyenler mi dersiniz, arabasını takip edenler mi dersiniz...
Hepsi vardı.
İyi de neden? Ne oluyor yahu bu ülkede? Neden bizim aktörlerimize yükseliyorlar sürekli?
Bu işin iki ihtimali var...
- Ya İtalya’da ücreti karşılığında sahte hayran toplayan ve işini iyi yapan bir organizasyon şirketi var.
- Ya da, İtalyan aktörlerden bıkan halk Türk aktörlerinin ‘hastası’.
Yok başka açıklaması.
Hayat ‘onlara’ güzel
Şu dönemde iki rahat meslek var. Bu iki meslek grubunun bazı üyeleri krallıklarını ilan etmiş gibiler. Kimseyi umursamıyor, canımın istediğini yaparım diyerek dolaşıyorlar.
1- Taksiciler
2- Emlakçılar
Taksiciler kontağı çalıştırıp İstanbul sokaklarında gezmeye çıkıyor. Adam sadece dolaşmak için çıkmış trafiğe. Arada canı isterse, bir de öğlen yemek yiyeceği yöne doğru gidiyorsa müşteri, onu alıp bırakıyor.
Bazı emlakçılar ise yükselen kira fiyatlarını fırsat bilerek ellerindeki evleri gizliyor, 3-4 depozito birden istiyor. Ev sahibi gibi davranıp canının istemediğine “ev tutuldu” diyor.
İki meslek grubu üyelerinin çoğunun can sıkıcı tavırları var.
Taksiciler...
- 50 TL bile versen “bozuk yok muydu” diye nefretle soruyor.
- İyi günler diyorsun cevap vermiyor.
- Trafik sıkışınca dikiz aynasından sert bakışlarını üzerimize dikiyor.
- Taksiye binmeden önce şöyle aşağıya eğilip ‘nereye gidiyorsun’ diye bir soruşu var ki, pes!
- Uygulama üzerinden taksi çağırdıysanız “trafiğe girdim iptal edin” diyor.
Oysa haritadan onu gördüğünüzü bilmiyor.
Emlakçılar...
- Bir iş görüşmesindeymiş gibi geçmişinizi soruyor....
- “Sen ne işle meşguldün bakayım” diyor...
- “Yıllık peşin öde, kira komisyonunu hemen ver” diyor...
- Mesaj atıyorsun cevap vermiyor...
Telefonla arıyorsun, dargın sevgili gibi aramanı meşgule düşürüyor...
Demek ve anlamak
- “Üzerimdekini çok sormuşsunuz. O zaman linkini bırakıyorum” paylaşımı yapanlara, “Allah aşkına kim sordu, nasıl sordu?” deyin.
- Yazdığınız mesaja cevap verilmezse, aslında “cevapsızlığın da bir cevap olduğunu” anlayın.
Subaşı’nın çakra yağları
Şeyma Subaşı ticarete atılacakmış. Satacağı ürünleri tek tek açıkladı ama ben ‘çakra yağı’na taktım kafayı.Eda Taşpınar’ın bronzlaştıran kremi, Selin Ciğerci’nin güzellik setleri, makyaj setleri satılıyorken neyi eksik Şeyma’nın?
Bu çakra yağı çok geniş kapsamlı bir iş... Kök çakrası, kalp çakrası, üçüncü göz çakrası, karın çakrası...
Bir de bunların başına ‘Şeyma Subaşı’ markası eklenirse tamamdır bu iş.
Hatta mevcut çakra yağlarının yenileri de üretilebilir.
Mesela...
◊ Ibiza çakrası...
◊ Miami çakrası...
◊ Meedo çakrası...
◊ Deniz, kum, güneş çakrası gibi...
Çok satar, ortalığı yıkar, Şeyma’yı vergi rekortmenleri arasına sokar bu iş...
Biraz fazla olmadı mı?
Artık pes!
◊ Ayrılıp barışırsın...
◊ İki kere de ayrılıp barışabilirsin...
◊ Ya hadi üçüncü tura da dönersin...
Ama sayısız kez ayrılıp barışamazsın.
Edvina Sponza ile İbrahim Kutluay’dan bahsediyorum. İddiaya göre yine barışmış iki isim. Artık anlasanız keşke...
◊ Sizin birbirinizden başka gidecek kapınız yok
◊ İlişkiniz defalarca sınandı, kopamıyorsunuz...
◊ Birbirinizin negatif her yönünü ezbere biliyorsunuz...
Büyük bir iddiayla geliyorum;
◊ Siz evlenin, asla ayrılmasınız!
Paylaş