Hay Hay ama...

Hadise’nin ‘Hay Hay’ şarkısının reklamı New York Times Square’deki panolardaydı hafta içi...

Haberin Devamı

Bir gün boyunca da orada kaldı Hadise’nin fotoğrafı.

Parasıyla değil mi, ben versem parayı benim de reklamım çıkar.

Sorun orada değil...

Sorun Hadise’nin açıklamalarındaki aforizmalarda...

Times Meydanı’ndaki reklamının görüntüsünü sosyal medya hesabından paylaşan ünlü şarkıcı...

Benim adım Hadise” ile başlayan cümleler kurdu...

“Yaşamak istediklerimi yaşıyorum, korkmuyorum. İstediğimi konuşuyorum. Kadınların daha çok sesi çıkacak” falan dedi.

‘Hay hay’ Hadise...

Verilen mesajlar çok güzel.

Hay Hay ama...

Hay hay, kadınların sesi her zaman daha çok çıksın.

Hay hay yaşamak istediğini herkes yaşasın.

Hay hay özgürlükler asla kısıtlanmasın.

Sana katılmamak mümkün mü?

Haberin Devamı

İyi de Hadise, bu lafların New York’taki ekrana astığın reklamla ne ilgisi var...

Dikkatli sosyalleşme mi?

Şimdilerde bu konuşuluyor.

Birçok kişi birbirine ‘dikkatli sosyalleşelim’ diyor. Sahneye çıkan şarkıcılar ‘aman sosyalleşirken dikkat’ uyarıları yapıyor.

Tamam, uyarı bu gibi durumlarda bir görevdir...

AMA...

Sosyalleşmenin dikkatlisi maalesef olmaz...

Sosyalleşen kişi belirli bir saatten sonra gemileri yakar...

Aylarca evde pijama ve terlikle oturan kişi sosyalleşme fırsatı bulunca abarttıkça abartır...

◊ O yüzden önümüzde iki seçenek var...

1- Sosyalleşme...

2- Sosyalleş...

Ya tekrar olursa

Düşünmesi bile can sıkıcı ama, ne yaparız eylül ayıyla birlikte tekrar evlere kapanırsak?

Kavuştuğumuz restoran ve kafeler elimizden alınırsa ne yaparız?

Seyahat özgürlüğümüz tekrar uçup giderse?

Tiyatro, sinema, kalabalık alanda toplaşma gibi normal olan eylemler ya tekrar yasaklanırsa?

Ne yaparız o zaman?

◊ Benzer olayları 3 kez yaşadık 4’üncüsü olursa perişan oluruz...

◊ Tadımız tuzumuz uzun süre geri gelmemek üzere kaçar...

◊ İçimizi öyle bir karamsarlık kaplar ki... Tarifi ‘namümkün’...

◊ Kilo üstüne kilo alırız...

O yüzden...

Geliyor gelmekte olan felsefesi ile yaşayalım bir süre daha...

◊ Korkalım gerekirse...

Korku tedbir aldırtır çünkü...

Haberin Devamı

◊ Sıcakta maske takamıyorum, aşı olmak istemiyorum diyenlerle aramıza ‘set’ çekelim...

Yakarsa dünyayı ‘Merve’ler yakar

Merve Boluğur çok ilginç biri.

Hep magazin muhabiri arkadaşlarımızın bıraktığı yerde, bıraktığı şekilde çıkıyor karşımıza.

Yani hep Nişantaşı’nda ve hep maskesiz.

Bir de her maskesizliğine bir açıklaması oluyor genç oyuncunun...

Bu sefer, “Benden hastalık değil sağlık geçer” dedi.

Her seferinde çıtayı bir üste taşıyor Merve.

İlk başlarda çok konuşuyorduk ama sanırım artık kendi haline bıraktık onu...

İlk başlarda maskesizliği dert oluyordu içimize, artık ‘ne yaparsa yapsın’ kafasındayız hepimiz...

İlk başlarda kızdırıyordu artık güldürmüyor bile...

Haberin Devamı

Dünyanın bu salgından bir kez daha başı yanacaksa, Merve Boluğur gibi düşünenler yakacak.

Kesin!

Koşarak kaçtım

Bayramdan önce Bodrum’dan koşarak uzaklaştım.
Ben hayatım boyunca...
◊ Akşam yemeği sırasında 5 dakikada bir elektriklerin gittiğini...
◊ İnternetin 10 dakikada bir koptuğunu...
◊ Açık havada masa aralarının 20 cm olduğunu...
◊ 2 hatta yerine göre 3 saat taksi beklendiğini...
◊ Yaya haldeyken 100 metrenin 10 dakikada gidildiğini...
Ne gördüm ne duydum...
İşte bu yüzden koşarak kaçtım Bodrum’dan...

Tan ve Harbiye

Harbiye Açıkhava Sahnesi eski günlerine döndü... Neredeyse her gün bir konser var artık. Hafta içi Tan çıktı Harbiye’ye... Ama ne çıkış...
Tüm biletler satıldı.
Doldu Harbiye...
Çok konser meraklısı olmasam da iyi bir müzik dinleyicisiyim.
O yüzden biri bana açıklayabilir mi, Tan Harbiye’yi nasıl doldurdu?
Tan’ı küçümsemiyorum sadece şaşırdım...
Biz daha önce...
◊ Koltukları dolu göstermek için bedava biletler dağıtıldığını...
◊ Eşin dostun zorla konserlere davet edildiğini...
◊ Yoldan geçenlerin kolundan tutup oturtulduğunu...
Falan çok gördük...
O yüzden merak ettim. Acaba böyle numaraların çekildiği eski günlere mi döndük?

 

Yazarın Tüm Yazıları