Paylaş
6 ayda bir kurşunlanıyorlar.
Yılda iki-üç kez tekme tokat kavga haberleri çıkıyor.
Kara para aklama konularında ilk onların adı geçiyor.
Maalesef bazıları uyuşturucuyla anılıyor.
Oysa bu işlerden çok uzak olması gereken bir meslek olmalı güzellik salonları.
Şu anda tüm olaylayır tam ortasında maalesef.
Her yere, her caddeye güzellik salonu açılırsa olacağı da buydu.
Bazı tipler “Amaaan açarım bir güzellik salonu, keyfime bakarım” diyor.
Sonrası böyle saçma sapan olaylar işte.
Aslında olayın boyutu, eski sevgililerin finansör olduğu güzellik salonlarının kurşunlanmasının ötesine geçti.
Evet, kendi emeğiyle değil başkalarının sayesinde salon açan bir sürü kişi biliyorum.
Ama mevzu artık bu da değil.
O yüzden denetim yapılıyorsa daha sıkı yapılmalı, önlem alınıyorsa daha sıkı alınmalı.
Birkaç isim kendini ön plana attıkça, sosyal medyadan saçma sapan açıklamalar yaptıkça, uyuşturucuyu, alkolü bu kadar meşrulaştırdıkça, kurunun yanında yaş da yanmaya devam edecek.
Canlar yanıyor, canlar gidiyor
Sınıflandırıyorlar.
Popülariteye bakıyorlar.
Takipçiyi önemsiyor, kim mesleğinin zirvesindeyse ona odaklanıyorlar.
Son yıllarda sinema ve televizyon dünyasında durum bu maalesef.
İki oyuncu Merve Kayaalp ve Seda Fettahoğlu geçtiğimiz haftalarda peş peşe hayatlarını kaybetti. Yakınları diyor ki, sebep ortada...
Defalarca deneme çekimlerine gidiyorlar, sayısız ümit verici cümlelerle kandırılıyorlar, yetenekleri var ve sergilemek istiyorlar.
Günün sonunda hak ettikleri işi alamıyorlar.
Hafta sonu oyuncu Onur Büyüktopçu çok güzel bir paylaşım yaptı ve “Bu gidişattan herkes suçlu” dedi ve ekledi:
“Kilolu dersiniz iş vermezsiniz, komedi oynadı dram yapamaz dersiniz. Hep bir bahaneniz vardır kendi çevrenize iş vermek için.”
Haklı bir isyandı Onur’unki.
Geçici bu dönem tabii ki ama o geçiş sürecinde canlar acıyor, telafisi olmayacak sonuçlar çıkıyor ortaya.
Birilerinin canı gidiyor, birilerinin ise canı çok yanıyor ama birilerinin keyfi nasıl oluyorsa hep yerinde.
Ne zaman değişecek düzen, tam olarak kaç ay, kaç sene kaldı bilmiyorum.
Ama adam kayırmaca, “benim oyuncumu oynat, ben de senin işini halledeyim”cilik, kolaya kaçıp popüler isimlere yönelmece, daha doğrusu risk almamaca bitmeli sektörde.
Fake hesap nedir nasıl kullanılır
Normal kullanımı:
◊ Kendi hesabından istemediklerine bakmak.
◊ Eski sevgili ne yapıyor, nerede diye uzaktan takip etmek.
◊ Kavga ettiğin eşini, dostunu, göz ucuyla izlemek.
Günümüzde kullanımı:
◊ Arkadaşın yüzüne söyleyemediklerini sahte hesabın arkasına gizlenerek yazmak.
◊ Dostun özel hayatını kötülemek.
◊ Yüzüne “Ne kadar güzelsin” deyip, sosyal medyasına “Şişko” yazmak.
◊ Sevdiklerini manipüle etmek.
◊ Bel altı vurmak.
Ama şaka değil sabah can dostuyla kahvaltı yapıp, canım ciğerim pozlar çektirip akşamına fotoğrafının altına “Sen de çok kilo almışsın, ne de çirkinsin” yazanlar biliyorum.
Vay be...
Bunu yapıyorsunuz, tamam ama çok dikkat edin, bir gün yaş tahtaya basıp yakalanırsanız büyük rezil olursunuz.
Yakalandıktan sonrası da büyük rezillik, yüz kızarıklığı, insan içine çıkamama falan zaten.
Şehir şehir geziyor
Türkiye’deki depremlerle ilgili ‘domino taşı’ yorumunu yapıyor, Japonya’da nasıl önlemler alındığını sık sık anlatıyor, Türkiye’de yaşıyor ve kendi ülkesi gibi gördüğü ülkemizin depremi çok az hasarla atlatmasını istiyor.
Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki’nin adını duymuş olanlarınız vardır. Bir bilinçlendirme hareketine başladı Moriwaki, “kaşif” adı verilen deprem eğitim TIR’ı ile 12 ilde seminer veriyor. İlk durak Hatay ve İskenderun’du.
Eğer şehrinize eğitim TIR’ının geldiğini duyarsanız mutlaka siz de gidin. Çünkü o kendi reklamı için gezmiyor. Halen farkında olmayanlara deprem gerçeğini fark ettirmek, önlem almayanlara aldırmak için uğraşıyor.
Paylaş