Gram ‘ah’ demedim
İçimin yağları eriyor günlerdir. Normalleşiyoruz diyorum içten içe. Ama diğer taraftan üzülenleri görüyorum. İşte onlar en büyük eğlencem. Üzülenleri gördükçe kahkaha atıyorum. Yıllardır kandırıldınız! Kendinize gelin artık. Özendiğiniz o insanlar dolandırıcı, imrendiğiniz o hayatlar sahte çıktı!
Gram ‘ah’ demedim mesela...
“Tüh be, yazık oldu bunlara falan” diye düşünmedim.
Şu son dönemde yaşananlar bir umut yeşertiyor. Diyorum ki ‘normalleşiyoruz.’
Şimdi bana kimse çıkıp da ‘ne istediniz Nihal&Bahar Candan kardeşlerden?’ demesin.
Şu fotoğraf karesini hatırlayın lütfen!
6 Şubat depremi sonrası şuursuz Bahar Candan, bu fotoğrafı paylaşıp “ben ve ayıcığım deprem için çok üzgünüz” yazmıştı.
Birilerine güveniyordu, başına bir şey gelmeyeceğini düşünüyordu, belli ki sırtını birilerine yaslamıştı.
İnsanların acısıyla dalga geçebilecek haddi bulabilmişti kendinde.
Buradan açık açık yazamayacağım ama çoğu kişi biliyor bu kardeşlerin ne iş yaptığını, nasıl geçindiklerini!
Bizler şimdi başka işler yaptıklarını da öğrendik...
Bahar Candan bir paylaşımında “hesabıma 12 milyon TL geldi” yazmış.
Emniyette bu paylaşımı sorulduğunda “2 yazacağıma 12 yazdım” demiş.
Yahu kim yer bunu?
Halen dalga geçme gücünü nasıl bulabiliyor mesela?
Utanma, sıkılma, pişmanlık sıfır!
Ben hak etmedikleri halde kazandıkları paraları insanların gözüne sokanlara, dalga geçenlere, daha az kazananları aşağılayanlara hiç üzülmüyorum...
Siz de üzülmeyin...
Üzülen varsa bizden değildir.
Nokta!
Influencer olacağım
Bu yaşananlar gençler için de bir ders olmalı.
Çünkü onlara ne iş yapacaksın diye sorulduğunda “influencer olacağım” diyorlardı.
Yani okumakmış, emek vermekmiş falan asla önemsemiyorlardı.Şimdi değişecek o işler.
Külfetsiz nimet olmadığını böyle böyle öğrenecekler.
O yüzden lütfen yok yere ‘yazık oluyor’ duyarları kasmayın.
Yıllardır belirli bir zümreyi kandırmış böyle tipler çok belli değil mi...
Benim bile tanıdığım bir sürü genç kız bunlara özendi.
Vallahi son zamanlarda sürekli ‘ohhhh’ çekiyorum o yüzden. Alıyorum kahvemi ve olanı biteni okurken keyif alıyorum.
Şunu lütfen aklınıza sokun...
İnfluencer’lık diye bir meslek yok!
Olmayacak da!
Albüm onun için risk değil
Hani diyorlar ya günümüzde albüm yapmak risk diye...
Bazı isimler için değil...
Ebru Gündeş mesela...
Dün uzun zamandır beklenen albümünü çıkardı...
Daha üzerine konuşuruz ama ben şimdi size ilk dikkatimi çekenleri yazacağım.
Gökhan Türkmen’in “Mahşer” şarkısı çok iyi bir şarkıdır.
İyi şarkıları alıp tekrar yorumlamak da yürek isteyen bir harekettir.
Ebru Gündeş yeni albümünde “Mahşer” şarkısını yeniden yorumlamış.
Dinleyince pes diyorsunuz...
Vallahi yapmış.
Jeneriklik bir sözü tekrar hatırlattı Ebru Gündeş bizlere...
“Yalnızlık senden kolay hiç yorma kendini...”
Ama böyle işte bazı isimler.
Yaptı mı en iyisini yapıyor...
Ayrıca bana göre albümde dinlenmeye doyulamayacak iki şarkı daha var. Biri albüme ismini veren, Sinan Akçıl’ın “Aşığım Hâlâ” şarkısı. Diğeri de Şebnem Sungur ile Gökhan Tepe’nin “Vakitsiz Geldin”i...
Âşıklara, meyledenlere, ayrılanlara, barışanlara rehber niteliğinde şarkılar hepsi.
Dinleyin, dinlettirin.
Ama burası başka kafa!
Çok uzun zamandır çıkmıyordum dışarı.
Ben gezmem, yemeğimi yiyip evime giderim çünkü.
Sıkıcı bir tipim açıkçası...
Ginza İstanbul’a gittim geçen hafta.
Artık hepimiz kaliteli eğlence ortamı arıyoruz, sağımızda solumuzda düzgün insanlar olsun istiyoruz, güzel müzik, güzel yemek arzu ediyoruz.
Bir değil iki değil!
Her seferinde aynı kaliteyi koruyup şaşırtıyor Ginza...
Bence İstanbul’un global mekânlarından biri.
Türkler kadar yabancılara da hitap ediyor. Sürekli bir turist sirkülasyonu var mekânda.
Farklı bir eğlence deneyimliyorsunuz, uçağa atlamış yurtdışında bir kulübe gelmiş gibi oluyorsunuz.
Hep olsun böyle mekânlar, artsın sayıları...
Boş dakika bırakmamışlar
İlk kez gittim Cahide’ye.
Çok duyardım ama gitmemiştim. Ama benzer mekânlara çok gittim. Sanatçı çıkmadan önce oturur sohbet edip bekler durursun.
Cahide hiç öyle değilmiş!
Boşluk bırakmamışlar...
Bence sanatçının maliyeti kadar sahne öncesi şovların da maliyeti hayli yüksek.
Büyük yatırım.
O sahne şovları, o iddialı gösteriler, bir panayır yaratmışlar resmen. Ben Sibel Can’ı dinlemeye gittim.
Ama bir dakika bile ‘sıkıldık, hadi çıksın artık sahneye’ demedim.
Dedirtmediler çünkü.
‘Alınan fiyatlar yüksek, o paralar verilmez’ diyenlere önerim bir görmeleri...
Her anı doldurmamız lazım, madem insanlar bu kadar para ödüyor hakkını vermemiz gerekiyor mantığıyla çalışıyorlar çünkü.
