Geri dönüyorlar

Önce Mahsun Kırmızıgül, “16 yıl sonra müziğe dönüyorum” dedi.

Haberin Devamı


Sonra Emrah bir ‘tanıtım’ paylaştı ve “ben de geliyorum” mesajı verdi.
Kendine bir logo da tasarlatmış Emrah. O logodan anlıyoruz ki, yeni döneme ayak uyduracak, müzik tarzında hafif değişiklikler yapacak.
Bir dönemin bayrak taşıyıcı müzisyenleriydi iki isim de...
Bu kadar aradan sonra neler yapacaklar, kendi adıma meraktayım.
Emrah bundan seneler önce Mahsun Kırmızıgül’ün sinemaya girişiyle alakalı konuşmuş “Daha sinema işini öğrenemedi, ben 26 yıldır sinemanın içindeyim” demişti.
Sonrasında da ara ara gündeme gelen ufak tefek atışmaları oldu.
Yıllar onları müzik piyasasından uzaklaştırıp sinema sektörüne yöneltti.
İkisi de müziği ikinci plana attı.
Sanırım pandemi ve sinemaya olan ilginin azalması onların tekrar asıl mesleklerine dönmesine sebep oldu.
Bakalım geriye dönüş hareketinden Mahsun mu Emrah mı galip çıkacak?
Bakalım hangisi ‘benim asıl işim müzik’ diyecek.
Geliyor mu 90’lar...
Başlıyor mu o dönemdeki tatlı atışmalar tekrar...
Bitiyor mu ‘X’ ve ‘Y’ kuşağının 90’lar özlemi...

Haberin Devamı

Kral ve kraliçe nasıl olunur?

Dünyanın her yerinde popüler müzikte onursal takma adlar kullanılır. Bu yıllardır olan bir alışkanlık aslında.
Mesela, Mozart’a ‘modern müziğin babası’, Bach’a ‘modern piyano müziğinin babası’ denirdi. Yakın geçmişe baktığımızdaysa, Celine Dion’un tüm dünyanın kabul ettiği 9 unvanı var: Queen of Power Ballads, Ultimate Diva, Queen of Las Vegas gibi.
Cher de tıpkı Dion gibi 9 unvana sahip: Pioneer of Pop, Queen of 70’s, Queen of Comebacks ve daha fazlası.
Erkeklerde ise Ricky Martin var zirvede. O da, King of Latin Pop, Puerto Rican Pop King, King of World Cup unvanlarına sahip. Şimdi benzer tartışmaları biz de yaşıyoruz.
Türk pop müziğinin kralı kim, kraliçesi kim diye polemikler dolaşıyor.
Hande Yener, Hadise, Gülşen adı sık sık geçiyor.
Diğer tarafta ise Tarkan, Edis ve Kenan Doğulu önde gidiyor.
Yurtdışındaki örneklerden de görüyoruz, tek bir unvan vermek zorunda değiliz bu isimlere.
Zaten ne pop müziğin, ne arabesk, ne de halk müziğinin kralı ve kraliçesi olur.
Olacaksa, bu müzik türlerinin kralları ve kraliçeleri olur.
Hatta bu unvanları kendi ülkemiz sınırları dışına taşırsak, oralarda da kabul görse bu unvanlar ne de güzel olur.

Haberin Devamı

Koray Avcı bir ‘vaka’dır

◊ Bir valeye “sana burada ekmem yedirmem” dedi.
◊ Kendisiyle röportaj yapmak isteyen gazetecilerden basın kartlarını istedi.
◊ Çalışanına ayakkabısının bağcıklarını bağlatıp hakaret etti.
◊ Fotoğraf çektirmek isteyen hayranı “abi beni sana çok benzetiyorlar” deyince küfür etti.
Şimdi de sosyal medyadan kendisine “seni unuttular abi ama ben halen seni dinliyorum” diye tatlı bir mesaj gönderen hayranına, “Biri şuna yılda kaç konser yaptığımızı söylesin” ile başlayan son derece burnu yukarıda bir cevap verdi.
◊ Kısa sürede bunca vukuata imza atan...
◊ Anlaşıldığı üzere kendini çok fazla beğenen...
◊ Söylenenlere göre egosu ‘arş’a değen bir isim Koray Avcı...
Böyle isimlerin neden hayranları olur, neden alkışlanır gel de şaşırma...

Haberin Devamı

Ve karşınızda ‘en’ler

Artık geri sayım başladı.
2022’ye girmek üzereyiz.
Yılın bazı ‘en’lerine bakma zamanı da geldi;

En ilişkisinin hakkını veren çifti: Kesinlikle Sıla ve İlker Kaleli... Ayrılacaklar, yalandan birlikteler, bu iş 3-5 aya biter diyenler şu an sessiz ve üzgün.
En intikam alan eski eş:
E tabii ki Emina Jahovic ile Chloe Loughnan. İki isim de eski eşlerine dünyayı dar etmeye yemin etmişler.
En şanslı adam:
Bence bu yılın değil son birkaç yılın en şanslı erkeği işletmeci Umut Evirgen. İçini bilemeyiz ama dışarıdan bakınca aşk ve iş hayatında şans uzun zamandır gülüyor Umut’un yüzüne.
En şanslı kadın:
Melis Sezen... Altın Kelebek ödül törenindeki sözleri, kıyafeti, sene boyunca yaptığı işler derken. Şans bu sene onun yüzüne güldü.
En ‘maşallah’ denen:
Hande Yener... Yaz başından beri giydiği kıyafetler, sahne şovları derken ‘maşallah’ dedirtti herkese.
En heyecanlanan ve heyecan veren isim:
Tarkan... O hem yıllar sonra Türkiye’ye geldi hem de yeni şarkı çalışmalarına başladı. Sosyal medya paylaşımlarından da fark ediyoruz ki, o çok heyecanlı ve heyecanı tüm sevenlerinin içine işliyor.
En kendini kaf dağında sanan:
Son günlerde yaptığı atakla, sık sık kürk paylaşımları yapması ve hayvanseverlerin yüzlerine bakarak attığı ‘alaycı kahkahalarla’ Gülşah Saraçoğlu.
En gamsız karakter:
Yediği hakaretlere rağmen, yaptıklarının ifşa edilmesine rağmen hiçbir şeyi umursamayarak söze “öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak” diye başlayan abimiz.

Yazarın Tüm Yazıları