Fakat bu sefer güzel açıldık

Hafta sonu rezervasyonları bile bugünden kapandı birçok mekanın.

Salı sabahı evden çıkıp mekan mekan gezdim.

Nişantaşı’nda başladığım tur, saat 19.00’da Ataşehir’de sonlandı.

Gördüklerimden sonra açık ve net söylüyorum, ‘bu dönem farklı olacak.’

İşletmelerin tamamı mesafe, hijyen gibi kurallara uyuyor.

Kapıdan adım attığınız an bir görevli size ‘HES’ kodunuzu soruyor. Eğer riskli durumda değilseniz masanıza oturabiliyorsunuz.

Saatler 19.00’a yaklaşınca masalarda homurdanmalar başlıyor.

5-10 dakikalık gecikmeyle müşteriler hesaplarını ödeyip mekandan çıkıyor.

Eğer kurallara böyle uyulmaya devam edilirse biz bu işin üstesinden geliriz. İşte o zaman, 19.00 olan saat sınırı da uzar.

Mekanlarda aynı anda oturabilecek kişi sayısı da artar.

Kimler geldi kimler geçti

Şu pandemi döneminde adını en çok duyuran isimleri say deseniz ‘Ali Cem Resne’yi mutlaka koyarım o listeye.
Rumeli Hisarı’ndaki o ‘sabıkalı villada’ son 1 yıldır neredeyse her hafta sonu parti yapılıyor.
Kimler geldi kimler geçti o villadan. Sabah uyanıp ‘bugün ne yaparım da kendimi rezil ederim’ diyen soluğu o partilerde aldı.
Biz yapmayın dedik yaptılar...
Etmeyin dedik daha beterini ettiler...
Gitmeyin dedikçe daha kalabalık gittiler...
Ve artık işi iyice abarttılar.
Geçen hafta sonu yapılan partiye katılanlara geliş gidişlerde sorun yaşamasınlar diye sahte basın kartları dağıtılmış.
Resmen engel olunamıyor Ali Cem Resne ve ekibine.
Sınır tanımıyor particiler...
Peki...
Ne diyelim ki, siz aynen devam edin arkadaşlar, devam edin.

Hesaplara korona ücreti mi eklense

New York geçtiğimiz ay mekanları yüzde 25 kapasiteyle açmış ve zaman geçtikçe kapasite sınırını yüzde 35’e yükseltmişti. Bu iş böyle devam edecek. Her şey yolunda gittikçe o limit artacak. Tıpkı ülkemizde olacağı gibi.
Ama New York’ta bizim henüz gündemimizde olmayan bir uygulama hayata geçirildi. Restoran ve kafelere ‘ek ücret’ hakkı tanındı.
Yani kapalı kaldıkları dönemde sıkıntılı günler yaşayan işletmeler artık hesaplara ‘korona eklemesi’ yapabilecekler.
Bunun sınırı yüzde 10. İsteyen işletme yüzde 1 yapar isteyen yüzde 10. Tamamen işletmeye kalmış bir durum.
Acaba diyorum, kısa bir süreliğine de olsa bizim restoran ve kafelere de benzer bir hak mı tanınsa?
50 liralık hesap 55 lira...
500 liralık hesap korona vergisiyle 550 lira mı olsa?
Esnafa nefes olmaz mı?

Farklı bir Tuğba Yurt

O sevdiğimiz şarkıların, enstrümanlarından vokale kadar farklı yorumlamalarına yani akustik versiyonlarına ben fena tutkunum.

Eminim birçok kişi de benimle aynı görüşte.

Son günlerde de bir Tuğba Yurt muhabbeti aldı başını gidiyor.

“Tuğba Yurt’u dinledin mi”

“Tuğba ne güzel söylemiş duydun mu?”

Tuğba... Tuğba...

Bu yüksek enerjiyle açtım Tuğba’nın YouTube kanalını ve akustik performanslarını dinledim.

◊ Yahu bu kadar mı güzel söylenir Tuğba Yurt?

◊ Akustik söylemek herkesin yapabileceği iş değildir. Bu kadar mı iyi altından kalkılır?

◊ Bu kadar mı kadife sesli olunur?

◊ Şimdi soruyorum kendime ‘Ben neden seni geç keşfettim.’

Plasenta lobisi

Bir ‘bebek plasentası lobisi’ var. Bu lobi yüzünden yılda iki üç kez farklı farklı isimler hakkında ‘bebek plasentası yiyor’ diye haberler çıkıyor. Neymiş efendim, genç kalmak için yeniyormuş. Çok pahalıymış. Güzelliğin sırrıymış. Geçiniz arkadaşlar.

Yapmayınız. Son olarak Demet Akalın için ortaya atıldı bu iddia.

Anında yalanladı Akalın. Hatta şaşkınlıkla yalanladı. Bu iddiayı ortaya atanı tahmin ettiğini de söyledi. Kim bilmiyorum ama eğer Akalın’ın düşündüğü gibi eski bir arkadaşıysa bu safsatayı ortaya salan, kendini ele vermiş oldu. ‘Ben Demet’i kıskanıyorum’ mesajı verdi. Oysa biraz sabretse, belki ileride daha mantıklı bir yerden saldırıp utandıracaktı Akalın’ı.

Ama oyuna erken girdi ve kaybetti.