Evlilik yolunda ayrılık!

‘Hamileliğini erken açıkladı, biraz daha beklemesi lazımdı’ dediler...
‘Amaaan canım Şeyma’nın ne stresi olur ki çocuk düşürecek kadar’ dediler...
Üstelik bu sözleri söyleyenlerin çoğu kadınlar! Bir kadın çocuğunu kaybediyor ama hemcinsleri bu duruma rahatça ‘yalan’ diyebiliyor.
Onlar zerre üzülmüyor bu duruma, seviniyorlar hatta.
Şeyma şimdilik sessiz tüm bu olan bitenlere. Sessizliğinin yanına bir de yalnızlık eklemiş. Yüzüğü atmış ve tek başına İbiza’ya tatile gitmiş.
Şimdi magazin dünyasında koca bir ‘acaba mı’ sorusu var.
Acaba büyük aşk bitti mi?
Yakın çevresindeki birkaç isim Şeyma ile Meedo’nun ayrıldığını söylüyor ama böyle hızlı ayrılıklar, hızlı barışmalara gebe olduğu için ben bekleme taraftarıyım...
Kaldı ki Şeyma’nın yaşadığı olay yeteri kadar can sıkıcı zaten.
Bebeğini kaybeden bir kadın bunun hemen sonrasında...
∆ Hayatındaki erkekten uzaklaşabilir...
∆ Tek başına tatile gidip kafa dinlemek isteyebilir...
∆ Yüzük falan hiç umurunda olmaz, saniyesinde atıverir...
∆ ‘Belki de tüm bunlar bir işarettir’ der ve hayatına ‘reset’ atmak isteyebilir...
Burada erkeğin takındığı tavır çok önemlidir...
∆ Yalnız kalmak istiyor biraz uzaklaşsın derse...
∆ Bir süre aramayacağım mesaj bile atmayacağım politikasını izlerse...
∆ Zaten ayrı kalmamız bana da iyi gelir diye düşünürse...
∆ Yani ilişkiye sahip çıkmazsa, kaybeder hayatındaki kadını.
Çünkü böyle büyük travmalar yalnız atlatılmaz.

Reklam aşkı gerçek oldu

Can Yaman’ın İtalyan sevgilisi Diletta Leotta ile ilişkinin reklam olduğunu defalarca yazıp çizdik.
Haklıydık da aslında.
Çünkü olan biten her şey reklam kokuyordu.
Aralarında geçenler bu işten bir ‘love story’ çıkmaz dedirtiyordu.
Ama ne olduysa işler değişti. Reklam aşkı gerçek oldu...
Diletta istanbul’a geldi ve Can Yaman’ın annesiyle tanıştı.
Yaman’ın annesi de fotoğraf paylaşıp ‘kızım ve oğlum’ notunu düştü.
Bitmiştir bu iş.
Sonu evliliğe kadar gider.
Büyük yanıldık yani.
Neyse...
Şimdi Can Yaman’ın yapması gereken tek şey kaldı...
Dileta’nın boksör olan eski sevgilisiyle konuşup “lütfen Diletta ile fotoğraflarını kaldır artık” demeli.
Neden bilmiyorum ama inatla kaldırmıyor boksör sevgili, eski fotoğrafları.
Sanki hayatında hiç kız arkadaşı olmamış gibi ‘Diletta’ hayranlığına devam ediyor.
Madem iş ciddiye bindi bu pürüzün derhal giderilmesi gerekiyor.

Yanlışlıkla mı?

Kerimcan Durmaz, Armağan Çağlayan’ın YouTube programına katıldı ve uçaktaki fotoğraf skandalı hakkında ‘yanlışlıkla başıma’ geldi açıklamasını yaptı.
Pardon?
Kimse yanlışlıkla öyle bir fotoğraf çekip paylaşmaz. Kimse yanlışlıkla çektiği fotoğrafı arkadaşlarına yollamaz. Acaba biz artık; bazı isimleri ‘temize çıkarma’ operasyonlarını bir durdursak mı?
Karanlık odalarda ‘günah çıkartanları’ alkışlamasak mı?
‘Evet yaptım ama bir sor neden yaptım’ diyenlere helal sana be demesek mi?

Sen neymişsin be Leyla Lydia

Bazı isimler vardır izlerken ekrana çiviler bizi.
İşte onlardan biri, bana göre Leyla Lydia Tuğutlu.
Nerede bu kız?
Neden ekranda değil? derken ters köşe yaptı ve Emir Ersoy’un 1977 ‘Sezen’li Şarkılar’ albümünde ortaya çıktı.
Üstelik ‘Aldatıldık’ adlı şarkıyı seslendirmiş.
Meğer ne cevher varmış Leyla’da...
‘Aldatıldık’ gibi her satırı büyük mesajlar içeren bir şarkının üstesinden gelmiş.
Aslında Emir Ersoy’un yeni albümü baştan sona ters köşe. Çünkü albümdeki şarkıları seslendirenler Türkiye’nin başarılı kadın oyuncuları.
Belçim Bilgin, Oya Başar, Gülse Birsel gibi isimler var albümde.
Siz yine kendi favorinizi seçin ama benim favorim açık ara Leyla...

Yalnız değilsin Hande

Kelebek’te moda dünyasını sıkı takip eden Hande Can yani nam-ı diğer ‘gardırop cadısı’ Deniz Akkaya’nın yeni imajını incelemiş ve “bu yeni imaja alışamayan bir ben miyim” diye sormuş.
Yalnız değilsin Hande...
Deniz Akkaya kendine daha fazla nasıl kötülük yapar bilmiyorum.
Konuşuyor ama eskisi gibi gündem olmuyor.
Bir hareket yapıyor ama kimse ciddiye almıyor.
Sanırım kendince son kozlarını oynuyor artık.
Ama bu da gol değil maalesef...
Saçın rengi desen?
Kötü...
E ama saç stili desen? Berbat...
Hadi bari şapka diye sorsan?
Çirkin...
Hiçbir türlü olmamış.
Yani demem o ki Deniz Akkaya, ‘otur sıfır’...