Evet şov yapanlar var

Defne Samyeli’ye bir davette ‘magazin burada’ muhabiri İsrail’in Gazze’deki katliamı soruyor... Defne Samyeli’ye bir davette ‘magazin burada’ muhabiri İsrail’in Gazze’deki katliamı soruyor... Şöyle cevap vermiş Samyeli:“Bu soru da buna verilen cevaplar da tribünlere oynamak. İki satır yazıp çocuklar ölmesin, gözyaşları artık dinsin demek çok yüzeysel ve günü kurtarmaya yönelik açıklamalar.” Tepki çekmiş bu sözleri Defne’nin...Özetle ‘insanlar şov yapıyor’ demek istiyor aslında. Vallahi başıma bir şey gelmeyecekse kısmen hak veriyorum... Bir söz söyleyip, bir

paylaşım yapıp akşamına umursamadan yaşayanlar var çünkü. Nabza göre şerbet vermeye çalışanlar var. Yapıyor paylaşımı sonra lay lay lom hayatına devam ediyor.Kalıcı çözümler lazım bize. Samimiyetsizlik en son ihtiyacımız olan şey... Tabii ki tepkilerini dile getirecek insanlar ama elinden bir şey gelenler o elini taşın altına da sokacak.

Beach fiyatlarına bak sen

Ersin Süzer’in sosyal medyasında gördüm.
Bodrum’a gidip plaj fiyatlarını araştırmış.
Çok da iyi yapmış.
Uçmuş bu yıl fiyatlar.
Ben gözlerim fal taşı gibi açılarak baktım o fiyatlara.
Mesela Lucca Beach 100 euro, Maça Kızı 6500 lira, Buddha Beach Bar 75 euro giriş, 150 euro harcama limiti, Mandarin Oriental ise 130 euro giriş ücreti alacakmış.
Vay vay vay...
Bu deniz ve plaj denen yere bir kere gitmiyor ki insan. Tatile gittiği zaman her gün oralarda olmak istiyor.
E günde 5-6 bin lira sırf plaj girişine verirse orada yenen içilen şeylerle beraber ne kadar para harcanacağını düşünsenize...
Umarım bu yüksek fiyat politikası işletmecileri eli boş bırakmaz.
Umarım turizme darbe vurmaz, umarım Türkiye’den kaçırmaz tatilcileri...

Kimin parmağı bu

Kanal D’nin yeni tanıtımını görmüşsünüzdür.
Bir parmak çıkıyor perde arasından... Arkada da güzel bir fon müziği.
Yeni bir programın işareti bu.
Ama kim sunacak?
Nasıl bir program olacak?
Yarışma mı?
Sohbet mi?
Yoksa bambaşka bir konsept mi?
Yaz aylarında herkes kafasını kuma gömmüşken ne güzel bir haber bu Kanal D’den gelen.
Bekleyelim bakalım.

Yazlık yerlerde ‘teknik işler’

Lahmacun fiyatı deniyor, döner fiyatı deniyor, dondurma, ayran deniyor...
Onlar konuşulurken yazlık yerlerde başka şeyler oluyor...
Serbest çalışanlar, boyacılar, teknik işleri yapanlar, servisler...
Öyle uçuk fiyatlar istiyorlar ki. Sorsanız ‘abi 3 ay iş yapıyoruz’ cümle kalıbına onlar da sığınmış.
Yahu ev boyama için geçtim on binleri yüz binlerce lira isteyenler var.
Bir elektrik kablosunu değiştirmeye 20-30 bin lira isteyen de var.
Beyaz eşya arıza yaparsa geçmiş olsun.
Halay çekerek gelen servisler var.
Bu konuyu ‘serbest piyasa’ deyip geçemeyiz.
İşini düzgün yapan birini bulursanız o istenen fiyatların çeyreğine işinizi yaptırıyorsunuz çünkü.
Bu konuya bir el atılması, bir kontrol edilmesi şart.