Devir değişti sen neden halen...

Diyorlar ki “Ya bu devirde modası geçti o işlerin, single var single. Yap geç işte.”

Ben işi için bir şeyler yapanların hayranıyım.

Mesela bazı isimler bayrağı yere indirmemekte çok kararlı.

“Evet, single da yaparım ama albüm yapmayı ihmal etmem” diyorlar.

“Bizim işimiz bu” diye düşünüyorlar.

Hikayelerine ‘albüm’ bırakanları seviyorum ben. Onlara “Neden albüm?” diye sormak biraz gereksiz geliyor bana.

Demek ki yeteneği var yazıyor, besteliyor ya da iyi şarkı buluyor, sana ne?

Belki “3 günlük dünya, geride bir şey bırakmak kadar güzel bir şey var mı” diye düşünüyor...

Kime ne?

Amacım korumak değil fakat...

Amacım ne Aleyna Tilki’yi korumak ne de bir başkasını yermek...

Mantığımın aldığını anlatacağım.

Hafta sonu Kadıköy’de düzenlenen festivalde sahneye çıkmadı Aleyna Tilki. Son anda iptal etti konserini.

E tabii hemen organizatörler tarafından suçlandı.

İyi de günler öncesinden Aleyna’ya konserde en son çıkacağı söylenmiş.

Böyle anlaşma yapılmış, imzalar atılmış.

Konser günü, hatta konserden birkaç saat önce de sahne sırasının değiştiği, son sahne alacak ismin rap’çi Murda olduğu iletilmiş.

Şartlar başka türlü olsaydı, Aleyna “Ben ondan önce sahneye çıkmam” tartışmasına girmiş olabilir derdim.

Ama şimdi kendimi onun yerine koyuyorum.

Son dakika yapılan değişiklik bence başlı başına bir rest çekme sebebi.

Kaldı ki bir kadının sahnesini 3-4 saat öne alırsanız giyiminden kuşamına birçok işini engellersiniz.

Bir de tahmin ediyorum ki Aleyna’nın kafasında soru işaretleri oluştu, burnuna garip kokular geldi belki...

Bu değişikliğin altında bir iş var diye düşündü. Sanırım doğru da düşündü...

Falcı mı olsak?

Bir hanımefendiye denk geldim. Sohbet sırasında ‘falcı’ olduğunu öğrendim.

“İşleriniz nasıl bu aralar” diye  sordum.

Dedi ki “Günde 20 kişiye bakıyorum, havale ile 250 lira alıyorum ama yetişemiyorum asistan tutacağım.”

Kabaca bir hesapla günde 5 bin, ayda 150 bin lira kazanıyor...

Moralinizi bozmak gibi olmasın ama var böyle bir sektör.

Falcı ablamızı ağlayarak arayanlar mı dersiniz, “250 değil 1000 lira gönderiyorum beni öne al” diyenler mi dersiniz, yaşadıkları ilişkileri en ince detayına kadar anlatanlar mı dersiniz... İnanılmaz yani.

Ama acı sözlerim var size...

* Ben gidenin falla geri döndüğünü görmedim...

* Falcıların gelecekle ilgili sözlerinin gerçekleştiğini duymadım.

Fakat...

* Falın umut verdiğini, o umudun sonsuz beklenti yarattığını...

* Gereksiz yere falcılara paralar gönderildiğini...

* Aldıkları gazla ‘saçmalayanları’ çok gördüm, çok duydum.

“Emekli polis maaşı verin” 

Şevket Çoruh, 16 yıldır rol aldığı “Arka Sokaklar” dizisinden ayrıldı. Hiç kolay değil yahu 16 sene. Düşünün, “Arka Sokaklar” dizisi ve Mesut Komiser karakteriyle doğup şimdi liseyi bitirip üniversiteye girmek üzere olanlar var.

Ben Kanal D Haber muhabirliği yaparken, daha 21-22 yaşlarımdayken “Arka Sokaklar”ın 100’üncü bölüm kutlamasına gitmiştim.

Şimdi kaç bölüm oldu...

E diziyle geçen 16 yılın ardından Mesut Komiser geyikleri yapanlar var sosyal medyada.

En çok bir kullanıcının “Adama emekli polis maaşı verin” mesajına güldüm.

Halen de gülüyorum, sanırım bir süre daha gülmeye devam edeceğim.

Tespit gibi tespittir bu.

‘Hadise’ geyikleri

Gördün mü konserinde ağlamış Hadise?

Eee...

Biliyor musun “Küçük bir Yol” şarkısını söylüyormuş o anda.

Eee...

Ya sözler manalı, bir baksana!

Eeee...

Kesin evliliğinde sorun var.

Pes...

Bana göre “Küçük Bir Yol” şarkısı ilk kez hakkı verilerek söylendi o konserde. Yaşamış resmen Hadise şarkıyı söylerken...

Öyle duygulu bir şarkıda ağlamaktan doğal ne var?

Her gözyaşı döktüğümüzde eşimizden, işimizden, dostumuzdan ayrılsaydık kimse kalmazdı etrafımızda.