Deniz Akkaya ile “Düşman edinme sanatı...”

Yapılan bazı açıklamaların ‘ama’sı, ‘fakat’ı olmaz.
Bakınız Deniz Akkaya’nın son açıklamaları mesela.
“Şişmanlarla arkadaşlık edemiyorum” dedi Akkaya.
Sonra da bir paylaşım yaptı ve “Cımbızlamayın sözlerimi, videonun tamamını izleyin” dedi.
İzledim elbette.
Benim için önemli olan cümle “Şişmanlarla arkadaşlık edemiyorum” cümlesiydi.
Bunun öncesi, sonrası hiç önemli değil.
Kaldı ki, aylar önce aynı hakaretleri bana etti Akkaya. Bir eleştirim yüzünden ne obezliğim kaldı ne vasıfsızlığım.
Ben güldüm geçtim ama onun bu son açıklamalarını duyan bazı insanlar gülüp geçemedi.
Kilo problemi yaşayanların ciddi ciddi canı sıkıldı.
Birinin onlara “hasta” demesi, “o tip insanlarla arkadaş olmam, siz de olmayın” mesajları vermesi hiç hoşlarına gitmedi.
Sıkmayın canınızı, Deniz Akkaya’yı da ciddiye falan almayın.
Kendisi konuşmuyor çünkü.
◊ Egosu konuşuyor.
◊ Kibri katılıyor o programlara.
◊ Çok bilmişliği yapıyor o açıklamaları.
Sen insan hakları diye bağır.
“Şiddete hayır” paylaşımları yap.
Ahkam kes, “ahlaklı olun” falan de.
Sonra kalk insanları dış görünüşüyle yargıla.
Yoook öyle bir dünya Deniz Hanım, yook.
Zaten türlü afetlerle uğraşıyoruz.
Yangını bir yandan, seller bir yandan, ne olur düşün bu toplumun yakasından...

Peki ya siz “alkışlayanlar”

Halil Sezai “Komşumu tam dövemedim, bir dahaki sefere inşallah” dediğinde alkışlayanlarla, Bodrum alevlere teslim olduğunda, Ebru Gündeş’in “Yakarım Roma’yı” şarkısına eşlik edenleri aynı torbaya koymuştum.
Şimdi o torbaya bir grup daha eklendi. O da, Deniz Akkaya’nın bu sözlerine “Helal olsun Deniz, doğru söyledin Deniz” diyenler.
◊ Yapmayın yahu...
◊ Körü körüne gitmeyin insanların peşinden...
◊ Yanında olmayın böyle arkadaşınızın...
◊ Bazen destek olmak değil sarsmak gerekir bunun farkına varın lütfen...
◊ Rüyadan uyandırın Deniz Akkaya gibi insanları.
Ve onlara deyin ki...
Bak dostum!
Antipatik insanlarla arkadaşlık kuramıyorum. Acilen vazgeç bu huyundan.

Kokoreç yiyenler...

Deniz Akkaya sokakta poğaça yiyenleri, eve ıslak hamburger siparişi verenleri falan da sevmiyormuş. Bunu yapanları aşağılayıp, ikinci sınıf insan olarak görüyormuş.
Peki soruyorum;
◊ Kokoreç yiyenler...
◊ İzmir’in meşhur söğüşünü Kordon’da yürürken ısıranlar...
◊ Tırnaklı pide içine bol soğanlı Adana dürüm yiyenler falan...
Bunlara ne diyeceksiniz?
Bir sorun teşkil eder mi
sizin için?

Bodrum ve Çeşme nakavt oldu

Pandemi sonrası kapılarını açan restoranlar ve halen açılamayan gece kulüplerini yangınlar nakavt etti.
Biz elimizden geldiğince destek olalım, tatil planımız yoksa bile şartları zorlayıp gidelim diyoruz ama bizim gibi düşünenlerin sayısı çok azaldı.
◊ Bodrum’da, Çeşme’de çok önceden planlanan konserlerin bazıları iptal oldu.
◊ Oteller hiç almadıkları kadar rezervasyon iptali almaya başladı.
◊ Restoranlar ‘boş masamız yok’ derken, şimdi boş masaların sayısı dolu masaları geçti.
◊ Plajlar eski kalabalık günlerini arar oldu.
Yani bu sezon, maalesef turizm açısından hiç yaşanmamış bir sezon oldu.

Leo Bey diyeceksiniz

Sahile gidiyor dalgaların sesini dinliyor.
Güneş çıkınca gözlüklerini takmayı ihmal etmiyor.
Çocuklarla çok iyi anlaşıyor.
Akşamları uyumadan film seyretmeye bayılıyor.
Pomeranian cinsi bir dost Leo Bey.
Henüz 1 yaşını yeni doldurdu.
Kiev’de yaşayan Türk bir ailenin üyesi.
Aslında tüm Kiev’in ilgi odağı olmuş durumda.
Sokağa çıkınca bir ‘fenomen’ edasıyla dolaşıyor ortalıkta.
Instagram’da ‘willsayleobey’ adlı bir hesabı ve 600 bine yakın takipçisi var.
Kitlesi çoğu fenomenden fazla yani.
Üstelik çok sempatik.
Can sıkıcı paylaşımlar yapmıyor, yersiz çıkışları yok, toplumun tepkisini hiç çekmiyor.
Canım sıkıldığında açıp bakıyorum Leo Bey’in sosyal medya hesabına.
Huzur yüklemesine ihtiyacınız olduğunda siz de açıp bakın.