Paylaş
Bakın olay nerelere gitti.
Aleyna Tilki, Spotify Global’in röportaj yaptığı ilk Türk oldu.
Röportaj yayınlanır yayınlanmaz da sessizliğini bozdu Aleyna...
“Dünya starlığını şampiyonlukta şarkısı çalınması zannedenler... Sizlere saygım var ama sevgim artık yok” mesajını paylaştı.
Mesaj açık açık Demet Akalın’aydı. Üstelik ağırdı.
Peki Demet ne yaptı?
“Sakin ol şampiyon. Tek rakibin Mustafa Topaloğlu. FIFA’ya söyleriz seni de paylaşır” diye cevap verdi.
Burada noktalanması gereken mevzu Aleyna’nın cevabıyla devam etti. “Gençlere yol açmak yerine onları baltalamanıza üzüldüm. Size cevap verdiğimde seviyenin düşeceğini tahmin etmeliydim” dedi.
İşte tartışmanın en güzel tweet’i de buydu bence...
Bu tweet artık Aleyna Tilki’nin kırıldığının göstergesiydi ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının...
Peki ben buna şiddet dersem linç yer miyim?
Bu tartışmada ben...
* Yüzde yüz haklı bir Aleyna Tilki görüyorum.
* ‘Keşke benim olsa’ duygusuyla hareket eden bir Demet Akalın görüyorum.
* ‘Çabalarım görülmüyor’ diye canı sıkılan bir Aleyna görüyorum.
Ve yine...
* ‘Kafanı dikleştirmene ve isminin Edirne’den öteye geçmesine müsaade etmeyeceğim’ diyen bir Demet görüyorum.
Tüm bunlara bakarak ben “Demet Akalın, Aleyna Tilki’ye bir nevi şiddet uyguluyor” desem çok mu ağır olur...
*Bir takımın şampiyonluk kutlamasında şarkının çalınması ne kadar önemli olabilir?
* O görüntüleri FIFA’nın paylaşması kaç kişinin umurundadır mesela?
* Kaldı ki FIFA bunu şarkı için değil o şahane kutlama için paylaştı yahu. FİFA bu şarkıyı resmi şarkısı yapsa anlarım...
* Ama diğer tarafta...
* Spotify’ın röportaj yapıp yayınladığı bir genç kız var.
* Yüz binlerce kişinin dinlediği özel bir müzik listesine kapak kızı olmuş bir Aleyna var.
* Öyle ya da böyle, sev ya da sevme idealleri peşinde koşan, ‘olamama’ ihtimalini de cebine koyan fakat her şeye rağmen saldıran bir Aleyna var.
* Kıyaslayın bakalım hangileri daha mühim?
* Düşünün bakalım hangileri insanların daha çok umurunda?
Demet Akalın çok zeki biri.
Sosyal medyasını da çok iyi kullanan bir sanatçı.
Paylaşımları falan bazen alkışlanacak türden.
AMA...
İş artık başka noktaya gidiyor.
Bir durmak lazım artık.
Köstek olmak da değil aslında bu... Bunun adı başka bir şey...
Ne bilmiyorum...
Ama başka bir şey...
Beyaz duman yüksek hesabın habercisi
Bazı yemek masalarında görüyorum, hatta daha çok sosyal medyada karşıma çıkıyor.
Yemek masasında sipariş veriliyor ve kısa süre sonra ortalığı beyaz bir duman kaplıyor.
* Masadakiler şaşkınlık içinde...
* Alkış kopuyor.
* Fotoğraflar çekiliyor.
Sanırsın masada atom parçalanıyor.
Oysa suyun içine kuru buz atıyor adamlar ve katı karbondioksit, gaz karbondioksite dönüşüyor.
Sonucunda ortaya sis çıkıyor.
Siz bu olaya şaşırırken mekan sahibi kasanın arkasında sevinçten göbek atıyor.
Seviyoruz ya böyle şekilli hareketleri, onun bedeli ağır oluyor.
Masada gördüğünüz bembeyaz dumanlar, sisler falan size kabarık bir hesap olarak geri dönüyor.
O kedi tahliye oldu
* Mülklere izinsiz girdiği için şikayet edilmiş Miska.
* Diğer evcil hayvanlarla alay ettiği için suçlanmış. (Nasıl ediyorsa)
* Günün sonunda 3 sene hayvan cezaevine kapatılmış. (Orası neresiyse)
Her ne kadar iyi bir senaryo gibi gözükse de tüm bunlar gerçek.
Washington’da yaşanan olayda Miska adındaki bir kedi çevredeki mülklere izinsiz girip o evlerdeki hayvanlara zarar veriyormuş.
Komşulardan biri de kediyi ve sahibini şikayet etmiş. Kedi yukarıda saydığım gerekçelerle suçlanınca da hayvan hapishanesine kapatılmış.
Resmen ufacık kediyi, başka mülklere izinsiz girmekle suçlamışlar.
Miska’nın sahibi 3 yıl mücadele edip hapisten çıkardı kedisini.
Üstüne bir de 125 bin dolar tazminat aldı. E iyi de ufak Miska’nın mağduriyeti ne olacak ben asıl onu merak ediyorum?
Acaba esaret günlerinden sonra nasıl bir ruh halinde?
* Diğer evlerin bahçelerine halen girmeye çalışıyor mu?
* Kedi ve köpek arkadaşlarına sataşıp ‘benim 3 senemi yediniz be vicdansızlar’ bakışı atıyor mu?
Paylaş