Demet Evgar’ın zor istekleri

Demet Evgar yakında dünyaya gelecek kızıyla ilgili açıklamalar yapmış. İlgimi çeken kısımları şunlar...
* Bizim evde televizyon olmayacak.
* Kızımı köy okuluna yazdıracağım.
* Özel okullarda okuyan çocuklar kafalarını tabletten kaldırıp ‘merhaba’ demeyi bilmiyor.
* Ona bir şey öğretmeyeceğim, o zaten bilge olarak doğacak.
Olmaz Demet.
Vallahi olmaz.
Maalesef günümüzde tabletsiz çocuk büyütülmez.
Hem buna topla tüfekle karşı çıkmak yerine teknolojiyi lehine kullanmayı öğretsen, daha iyi olmaz mı?
Televizyon da aynı şekilde. O da ‘dozunda’ gerekli. “Köy okuluna göndereceğim” sözüne lafım yok.
Göndermeyeceğini biliyorum ama yine de lafım yok. Fakat tabletsiz büyüsün diye köy okuluna göndermek mantıklı değil. Çünkü artık teknoloji her yerde...
Ayrıca ben Demet’in çocuğu olsam “Neden bana bir şey öğretmedin, neden beni kendi halime bıraktın, senin gibi zeki bir kadından bir şeyler öğrenmeliydim anne” diye sitem ederdim.
Özetle Demet Evgar diyor ki, ben kızımı tamamen eski usül büyüteceğim.
Ben de diyorum ki, günümüzde imkansız!
Tablet işi zaten başlı başına imkansız. Demet’in çocuğunun tableti olacak.
Biliyorum yahu...
Nereden mi biliyorum? Yazın bir kenara...
Gerçekten aksi günümüzde mümkün değil... Hatırlayın Erkin Koray örneğini. Kızını tamamen kendi istediği şekilde büyüttü, okula falan göndermedi.
Sonrası ne mi?
Sonrası pişmanlık...
O yüzden zamana meydan okumak değil çözüm.
Çözüm, zamana kendi görüşleriniz doğrultusunda ayak uydurmak.

Atilla Taş portresi

Atilla Taş, geçtiğimiz günlerde Karadenizli vatandaşlarımız için “Sevmiyorum onları” demişti.
Şimdi de bir üniversite öğretim üyesine sataşmış.
Çektiği videoyla ilgili, “Berbat bir video. Anlattıklarınız yanlış. Önce doğrusunu öğrenin. Sen yurtdışında olsaydın hademe yapmazlardı seni” dedi...
Atilla Taş gibiler tam bir ‘mahşer midillisi’dir bana göre. Fitnecidir yani.
Ve acı olan onun gibilerin halen konuşmasıdır.
Çünkü aklı başında biri ülkemizin bir bölgesinin insanlarını aşağılamaz. Bir genellemeyle onları sevmediğini söylememeli, bir üniversite görevlisine, “Seni hademe bile yapmazlar” gibi sözler kullanmamalı.
Ama pardon...
‘Aklı başında kimse’ demiştik değil mi...
Pardon...

Amber’e vurulan son darbe

Amber Heard’e karşı elde ettiği zaferi arkadaş grubuyla verdiği partide kutladı Johnny Depp.
20 kişilik parti için de 50 bin sterlin (1 milyon TL) ücret ödedi.
10 milyon TL bile tutsa o hesap, seve seve verirdi muhtemelen.
Kolay değil, bitmek üzere olan itibarını geri kazandı.Ve o parti sıradan bir partiden çok daha fazlasıydı.
Amber’e vurulan son darbeydi o parti.
Amber, yenilgiyi duruşma salonunda değil de parti sırasında iliklerine kadar hissetmiştir.
Çünkü o partide Amber ile Johnny’nin ortak arkadaşları da vardı.
Daha doğrusu Amber’in eski arkadaşları!
Acayip ‘tatlı’ intikamlar alıyor Johnny Depp...
Allah bu saatten sonra Amber’e sabır versin.

Örnek almayın

Bir kadının gönlünü kazanmak için...
* Hiçbir arabanın üzerine oturmayın.
* Ayağınızı arabanın kaputuna koymayın.
* Pahalı saatlerle fotoğraf çektirmeyin.
* Altın kolyelerinizi gözümüze sokmayın.
Çünkü bu durumlar gerçekten istisnadır.
Bakmayın Ebru Gündeş’in gönlünü kazanan yeni enişteye...
Örnek almayın...