Paylaş
“Zorunda mıyım” diyebilirsiniz...
“Bakıp geçerim kime ne kardeşim” diyebilirsiniz...
Ama bir yandan da bu platformun amacı etkileşim.
Eskiden ama çok eskiden bakıp yorum yapmamayı, beğenmemeyi ‘cool’ bir hareket sanırdım.
Zamanla fark ettim ki değilmiş.
Tabii her önüne geleni beğen, alev, ateş at demiyorum.
Ama dozunda ‘beğenme’, dozunda ‘yorum’ gereklidir bence.
Yapmayana ‘deli’ der miyim o ‘ne üdüğü belirsiz’ bilim insanları gibi, demem o ayrı.
Pırasa silahı
Bazı şeyler izlenmeli, anlatılmaz.
Lütfen Esra Erol’un önceki gün yayınlanan programını seyredin.
Haberlerin başlığı şöyleydi:
◊ Kocasını pırasayla bayılttı.
◊ Kocasına pırasa dedi adam yere yığıldı.
Ben ilk başta kötü kötü şeyler düşündüm ve girdim izledim videoyu.
Neresinden bakarsanız bakın komik!
Programa bir kadın ve kocası konuk.
Muhtemelen aralarında sorun var. Adamın da ilginç bir şekilde ‘pırasa’ kelimesine tiki var.
Kadın “pırasa” diyor, kocası iki büklüm oluyor, sonra bir daha diyor bu sefer dört büklüm oluyor.
Sonra bir daha diyor ve adam pat diye bayılıveriyor.
Şaka falan da değil yahu, ciddi ciddi bayılıyor adam.
Yani gelin de halinize şükretmeyin bu görüntüden sonra.
Bu adam hayatı boyunca ne pazara gidebilir, ne manava ne de vejetaryen ağırlıklı bir sofrada bulunabilir.
Düşünsenize garsonun pırasa yemeği önerdiğini, adamın da pat diye masaya yığıldığını.
Tövbe...
Hayatımda duyduğum, gördüğüm en saçma karelerden biridir bu.
Şükürler olsun halimize...
Bir deneyin lütfen
Kişisel hırslarını bir kenara bıraktığın...
Senin olana şükrettiğin...
Yetinmeyi bildiğin...
Yanında duranın kirine pasına tozuna ‘üflerim geçer’ gözüyle baktığın...
Hayatta savaşılmayacak kişiler olduğunu da fark ettiğin...
“Beraber yürüyelim, büyüyelim” demeyi kendine yedirdiğin zaman hayat nasıl da daha yaşanılır hale gelecek.
Bir deneyin lütfen.
Şaşırmamaya şaşırmak
Bir adisyon dolaşıyor sosyal medyada.
3 kişilik kahvaltının 2 bin 491 lira tuttuğu bir adisyon.
Adres, meşhur kahvaltıcı dükkanı Nişantaşı Bazlama Kahvaltı.
Yani işin ilginç yanı böyle hesaplara artık normal gözüyle bakanların sayısının artması.
Kahvaltı aslında.
Verirsin 700-800 lira kalkarsın.
Hadi bilemedin bin lira ödersin, taş çatlasın 1500 verip “Hadi bana eyvallah” dersin.
Ama artık öyle değil işler.
Serpme kahvaltılarda dikkat edilmesi gereken, o ‘serpme’ye nelerin dahil olduğu...
Genelde peyniri, simidi, domatesi, salatalığı dışında her şey ekstra.
Yumurta yiyorsunuz para, sucuk istiyorsunuz para, menemen mesela büyük para.
Onlar zaten hesabı kabartıyorlar.
Kaldı ki Nişantaşı’nda trafiği altüst eden, kapıda Arap turistleri taşıyan VIP arabaların kuyruk olduğu Bazlama Kahvaltı için diyecek bir lafım yok benim. Türk müşterisi az çünkü.
Ben manzarasız, bir salonda tıklım tıkış halde ve “Hadi ye kalk da biz oturalım” diye arkamda sıra bekleyenlerin olduğu yerde ne kahvaltı yaparım ne de bu hesabı öderim.
Paylaş