Paylaş
Ve uzun zamandır merak edilen ‘Kadir’in müşkül dinleme’ olayına ilk yorumlarını orada yaptılar.
Neslihan dedi ki “Benim annem babam beni anlamıyor ama bana onlardan yakın olan eşim var.”
Kadir dedi kİ “Hepimizin hayatları var, biri sizi gözlemliyor. Bu şahsi hayat değil. O sizin şahsiyetinizin şahitliği... Benim ve eşimin şahsi hayatları var.”
Anlamak zor değil mi..
Hele ki Kadir’in, “Bu haberler benim annemle babamın arasını bozarken sizin aranızı neden bozmuyor? Ben erkek arkadaşımla bir kız yakınlaştığı zaman erkek arkadaşımı terk ediyorum siz neden etmiyorsunuz diye sorun bize” sözlerini hiç anlamak mümkün değil.
Kadir, Kadir!
Ne garip bir pişkinlik bu.
İlginç deyince biz suçlu oluyoruz ama ilginç!
Ben ilk kez şahsiyetinizin şahitliği diye bir açıklama işitiyorum mesela.
Şaşırmayalım mı?
Beyinler yanmasın mı?
İzlediğim kısa videoda iki tarafı analiz etmek çok kolay.
Bu iki isim...
Yalan dolan esaslı...
Büyü temelli...
Hipnotize temalı bir dünya kurmuşlar kendilerine.
Bu kafayla devam ettikleri sürece bırakın sosyal medyada görüntülerin çıkmasını birbirlerini bassalar ayrılmazlar birbirlerinden.
Şahsiyetim şunlara şahit oldu
Benim şahsiyetim son bir haftada...
◊ Bir adamın bir mekânda 80 kişiyle konuştuğuna...
◊ 80 kişiden en az 3 ya da 4’üyle yakınlaştığına...
◊ Müşkül dinleme adı altında çapkınlık yaptığına şahit oldu...
Sonra benim aynı şahsiyetim...
◊ Beyin yıkamanın en net örneklerinden birine...
◊ Bu hali normalleştirme çabalarına...
◊ Şöhretin bazen insanları saçma sapan hareketler yapmaya zorladığına şahit oldu...
Budur benim naçizane şahsiyetimin şahit oldukları.
Ötesini bilemem.
Davet masrafları ödenir mi
Şeyma Subaşı Marakeş’teki düğününe Türkiye’den 15 arkadaşını davet etmişti. Timuçin Güner’den duydum, Şeyma sadece düğün davetiyesi göndermiş o isimlere.
Yani otellerini, uçak biletini ayarlamamış.
‘Davetlisiniz işte değerinizi bilin, biraz para harcayın’ demek istiyor olabilir.
İyi de bu şimdi ekstradan masraf. Hem uçak hem otel üzerine bir de pahalı ve o 15 kişi arasında kendini belli edecek bir düğün hediyesi...
Geçmiş olsun gideceklere.
Bir de merak ediyorum bu masraflar size ait mesajından sonra acaba 15 kişiden fire veren olacak mı?
Eskiden olsa ‘covid’ falan bahanesiyle yırtılırdı ama şimdi onu da kimse yemez.
Çünkü bana göre böyle ufak bir kesimi çağırıyorsan, uçaklarını da orada konaklayacakları yeri de sen karşılamalısın.
Biz babadan böyle gördük...
Aksini bilmeyiz.
Bazı lobiler gereksiz hassas
Hasan Can Kaya ‘Konuşanlar’ programında her zamanki esprilerinden birini yaptı...
Konuklardan biri “Elazığ’da bilgisayar mühendisliği okudum” deyince Hasan da gülerek, “Bilgisayar yok ama değil mi” falan dedi.
Bir kesim şöyle anladı...
‘Hasan Can Elazığ ile dalga geçiyor...’
Bir başka kesim ise konu üzerine düşünmedi, gülüp geçti.
Elazığ’daki köklü kurum Fırat Üniversitesi ise olayı kişiselleştirip ‘dava açacağız Hasan’dan özür bekliyoruz” dedi...
Yahu sevgili üniversite yetkilileri...
Zaten gerginiz, boş versenize...
Eğlenip, gülüp geçsenize...
“Ülkemizde bilgisayarın gitmediği yer mi kaldı” desenize...
Ne gerek var, işi davaya kadar götürmeye, özür dilettirme çabasına...
İzleyen memnun, oraya giden memnun size ne?
Garipsiyorum ben bu gereksiz hassasiyet gösteren kesimi...
Bence onlarda birilerinin gazına gelip hareket ediyorlar.
Elazığ’ı yedirtmeyiz, Fırat Üniversitesi’ni ezdirmeyiz, kimse bizimle ilgili espri dahi yapamaz diye düşünüyorlar sanırım.
E iyi de saçma değil mi?
Sizlerin ülkemize kattığı değeri zaten biliyoruz.
Aksini düşünmek mümkün mü?
Paylaş