Bu mu hassasiyetiniz

Mesela bir-iki ‘like’ almak ne kadar önemli olabilir ki sizin için?

TikTok’ta karşıma çıktı.

O hepimizin içini sızlatan depremzede çocuğu hatırlarsınız.

Tir tir titreyen, “Üşüyor musun” deyince kafasını sallayan çocuğu.

Şimdi bir akım başlatmışlar.

TikTok’ta ekranı ikiye bölüp bir tarafına çocuğun videosunu koyuyorlar, diğer tarafa kendilerini.

Çocuk titrerken bazıları ağlıyor, bazıları üzgün suratla sadece bakıyor.

Düşünebiliyor musunuz, küçücük bir çocuğu videolarına alet ediyorlar.

Çekiyorlar videolarını, salıyorlar sosyal medyalarına.

Sizin ben ne üzüntünüze inanırım ne gözyaşınıza...

Bir çocuğun acısından beslenmek nedir be vicdansızlar!

Sizin çektiğiniz video insanların içini sızlatmaz.

Vay be ne düşünceli insanmış dedirtmez.

Aksine tonla küfür yersiniz.

Yiyin de zaten, hak ediyorsunuz.

Yardım yarıştıranlar

Ben yardım yarıştırmanın böylesine toplumsal bir problem olduğunu bilmezdim. “O şu kadar koli götürdü”, “Bu bilmem kaç TIR gönderdi” yarışı yapılacağını hiç tahmin etmezdim...

Deprem bölgesine bile sırf fotoğraf çektirmek ve story atmak için gidenler olduğunu gördükçe şaşırıyorum.

Depremden sonra iğrendik resmen sosyal medyadan.

Kazananı olmayacak bir yarışa kendini sokanları gördükçe utandık.

İyilik yapanlar bile bezdi onlar yüzünden.

Bence tüm bu acılar hafifledikten sonra hepsini tek tek ifşa edelim.

Yaptıklarını kanıtlarıyla önlerine sunalım.

Hele ki bugünden sonra çıkıp samimiyet naraları atarlarsa “Hadi oradan!” diyelim.

Nasıl taksici olmuş olabilir?

Taksicinin biri müşterisini dövmüş. Sopayla saldırıp hastanelik etmiş yolcusunu. Ve işin garibi ne biliyor musunuz?

12 suçtan sabıkası varmış o taksicinin.

Yani şu gündemde hiç hedef şaşırtmak istemem ama...

Sevgili Eyüp Aksu...

Hani yoktu aranızda sabıkalı şoförler?

Hani çıkamazlardı trafiğe?

Hani yolcular güvendeydi?

Bizler hani sizlerin misafiriydik?

Hiç sormayacağım “12 suçtan sabıkalı biri nasıl taksicilik yapıyor” diye...

Hiç isyan etmeyeceğim, “Ya daha büyük bir olaya karışsaydı o şoför!” diye...

Bıktık artık.

Minik bir yanlış anlaşılma

Züleyha Ortak, TRT sanatçılarından biri.

Yıllarını vermiş bu sektöre.

Şimdi de deprem bölgesinde geçiriyor zamanını.

Bakanlıkların ve İletişim Başkanlığı’nın da destekleriyle yardım için haftalardır orada.

Ama şöyle bir yanlış anlaşılma oldu dün.

Bölgeye gidenlerle alakalı, “Reklamını yapıyor, kendini para vererek trend topic listesine sokuyor” diye bir haber okudum.

Hiç görmedim o sözleri Züleyha Hanım’ın söylediğini.

Hiç görmedim o haberin sosyal medya hesabı ‘Taze Magazin’e ait olduğunu.

E ikisi de alınmış bana...

Oysa ne “kötü niyetli” diye o haberi yapanlara dedim ne de o sözleri söyleyenlere.

Ben aslında çok genel bir düşünceyi yazdım.

“İsim verelim, ifşa edelim depremden prim kasanları” demek istedim.

Neyse günün sonunda Züleyha ile uzunca konuştuk. Sonra da ben biraz araştırdım.

O ve çevresindekiler bölge için amasız, fakatsız yardım ediyorlar.

Magazin malzemesi olmak istemiyorlar ama canla başla çalıştıkları için oturdukları yerden ahkam kesenlere dayanamıyorlar, haklılar.

Bize onları alkışlamaktan başka bir şey düşmez.