Bodrum ve Çeşme fiyatlarını bu beyefendiler uçuruyor

Dün şahane bir manşeti vardı Hürriyet’in...

Haberin Devamı

“Başkanların et tartışması” başlığıyla okuduğum haber son zamanlardaki en çarpıcı haberlerden biriydi.
Keçi ve Koyun Yetiştiricileri Merkezi Birliği Başkanı, “ette zamma gerek yok”, Kasaplar Federasyonu Başkanı ise “et alındığı gibi satılmıyor, firesi var, elektrik masrafımız var, işletme maliyetimiz var zamsız olmaz” diyor.
Ve ramazan sonrasında etlere gelecek yüzde 24’lük zamdan bahsediyor.
Bir başkan diyor ki, “Pirzola en fazla 130 liraya satılmalı”.
Diğer başkan, “199 liraya satılmalı” diye iddia ediyor.
Evet evet, şaka değil resmen böyle kavga ediyor iki isim.
Bilmiyorlar ki ikisi arasındaki tartışma dönüp dolaşıp vatandaşı etkiliyor.
Hatta yaklaşan yaz sezonu öncesi başka anlamlara da geliyor.
Çeşme ve Bodrum’da bu sene ‘yok artık’ denecek fiyatlar göreceğiz mesajı bu.
Dönelim 2 sene önceye.
Manşetleri şu haberler süslemişti;
* Bir döner 370 lira.
* Bir pide 184 lira.
Ve ben şimdi iddia ediyorum: Kasaplar federasyonunun verdiği yetkiye dayanarak bazı yerler yüklendikçe yüklenecek müşteriye, fiyatları artırdıkça artıracak.
Kasaplar Federasyonu, zam öneriyorsa işletmeci mecbur o fiyattan et alıyor ve kendi giderlerini ekleyip menüye yazıyor.
Bu sezon bir lahmacuna 300 lira, dönere 500 lira isteyen yerleri göreceğiz.
Pirzola falan yemeye kalkarsanız;
“Ama Türkiye Kasaplar Federasyonu...” ile başlayan uzun bir cevap alacaksınız.
Yani daha sezon başlamadan bu iki başkanın birbirine girmesi hiç hayra alamet değil.
* Siz yiyin birbirinizi ama vatandaşın sofrasını etkilemeyin...
* İşletmecinin kafasını karıştırmayın...
* Müşteriyi 3-5 günlük tatilinden soğutmayın...
* Zaten yeni normalleşmeye başlıyoruz bizi kafeden restorandan soğutmayın.

Haberin Devamı

Bu lüks değil (ki olsa nolur) sakin olalım

Alişan, oğlunun masaj yaptırırken bir fotoğrafını paylaştı.
“Survivor izlerken masaj yaptıramadan duramaz” diye de not düştü. Ben fotoğrafı görünce ‘Yandı Alişan, linç geliyor’ dedim...
Öyle de oldu.
Sosyal medya linçi yedi Alişan.
* Vay senin oğlun masaj mı yaptırıyor?
* Utanmıyor musun?
* Millet aç aç!
* Bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Falan falan falan...
Açıklama yapıp “Oğlum ısrar etti diye masaj yaptırıyormuş gibi yaptık” dedi Alişan. Şu açıklamayı ben okurken utandım, bunu yapmak zorunda kalırken o ne hisseti acaba...
Hadi diyelim oğluna masaj yaptırdı Alişan.
Kime ne kardeşim?
Kim Kardashian çocukları için bir piyanist tutup her sabah onları piyano ile uyandırınca ‘vay be cool’luğa bak. Bizimkiler masaj yaptırınca ‘rezalete bak’ öyle mi?

Haberin Devamı

Aman gözden kaçmasın

Tamer Karadağlı:
“Ünlü olmayı meslek sananlar var” diye bir söz söyledi Karadağlı. Öyle haklı ki... Hatta ünlü olmayı değil, ‘çok takipçili’ olmayı meslek sananlar var.
Ne iş yapıyorsun diyorsun “1 milyon takipçim var” diyor. “Tamam ama neyle meşgulsün” diye detay istiyorsun “Günün belirli saatlerinde post ve story atmak” diyor.
Şeyma Subaşı:
İddiaya göre Şeyma Subaşı pahalı hediyelerini yani çantasını, saatlerini satıp öyle geçimini sağlıyormuş. Ya pes artık... Kimin canı sıkıldı da böyle bir senaryo yazdı lütfen bir adım öne çıksın.
Kadir Doğulu:
Kadir Doğulu ve Neslihan Atagül aşkını biliyoruz.
Herkesin isteyeceği türden bir mutluluk tablosu çiziyor iki isim.
Şimdi diyorlar ki, Kadir Doğulu eski rol arkadaşıyla imam nikâhı kıydı.
İddianın sahibi de Onur Akay isimli biri.
Müzisyenmiş.
Genellikle ölüm haberlerini duyurmasıyla bilinirmiş.
Kardeşim sen ‘ölüm’ haberleri vermeye devam et.
Milletin mutlu mesut ilişkisini dinamitleme.

Haberin Devamı

İyi ki seni hayal kırklığına uğratmış

Bir TikTok fenomenin açıklamasını gördüm. Genç kız şöyle demiş
“Hasan Can Kaya’nın ‘Konuşanlar’ programı beni hayal kırıklığına uğrattı. Hani izlerken görüyoruz kahkahalar havada uçuşuyor ya, hepsi yalan kimse gülmüyor. Hepsi efekt.”
Bakın bu TikTok fenomeni programa gitti ve muhtemelen onu orada kimse umursamadı.
İlgi bekledi göremedi, ağırlanmak istedi olmadı.
Hatta mikrofonu alıp iki geyik yapmak istedi beceremedi...
Sonra ‘Siz şimdi görürsünüz ben sizin hakkınızda sosyal medyaya bir şeyler yazmaz mıyım’ dedi ve böyle bir iddiada bulundu.
İyi de karalama kampanyasının bile zeka yüklü olanı güzeldir...
Günün sonunda ben bir ‘Konuşanlar’ izleyicisi olarak dedim ki...
İyi ki seni hayal kırıklığına uğratmış sevgili arkadaşım, iyi ki.
Yoksa ben seninle aynı programı seyrettiğime kahrolur, kendime bin kere kızardım.

 

Yazarın Tüm Yazıları