Paylaş
O fotoğrafın altına da ‘kahramanım’ notunu düştü.
Beren ile Kenan’ın ilişkisini, onlardan daha çok düşünen bir kitle var.
O kitleden hemen sesler yükseldi;
Kenan! Uyuma eşin neler yapıyor baksana...
Kenan! Bu ‘erkek adama’ yakışmaz...
Kenan! Hemen Beren’e gereken cevabı ver lütfen...
Pardon ama...
SİZE NE?
Hatta KİME NE?
Bazıları için çok ‘bıçak sırtı’ bir konu biliyorum. Ama bir kadının hayatında iki hatta üç kahraman olamaz mı?
Diyelim ilki babası olsun.
İkincisi, ilk sevdiği adam olamaz mı?
Mutlu bir birliktelik sonrası yollar isteyerek veya istemeyerek ayrılmış ve aradan yıllar geçmiştir.
O beraber geçen zamanların kahramanı olamaz mı o adam?
Ve gelelim üçüncü kahramana...
O da evlendiği, şu an beraber ve mutlu olduğu kocasıdır.
Denklem çok basit değil mi?
Beren Saat, aldatmıyor, yalan söylemiyor, eskiye özlemini gizleyip yaşadığı evliliğe hasar vermiyor...
◊ Kadın açık açık “Çok sevdiğim birini trafik kazasında kaybettim ve o benim bu günlere gelmemde çok önemli bir role sahipti” diyor.
◊ Geçmişe saygıyı...
◊ Hayatınızdaki insanı size getiren ‘adımlara’ şükretmeyi...
◊ Bazen geçmişi konuşup beraber gülüp ağlamayı...
Öğrendik mi tamamdır bu iş...
Mükemmel kadın
Ciddi ciddi uğraşmış İngiliz cerrahlar.
Kafa patlatmışlar.
Ve ‘mükemmel kadın’ tabirinin karşılığını çizmişler.
Bu fotoğraf ‘mükemmel kadın’mış.
Yani erkeklerin ulaşmak istedikleri, kadınların ise benzemek için doktorlara başvurduğu tip buymuş.
Bana kadınların ‘fevkalade’sini göster diyene bunu göstereceklermiş artık.
Hatta bu mükemmel kadın...
Gözlerini, beyonce’den...
Burnunu, Jennifer Lawrence’dan...
Çenesini, Cameron Diaz’dan...
Dudağını, Angelina Jolie’den...
Kalçasını, Jennifer Lopez’den...
Bacaklarını, Victoria Beckham’dan...
Falan almış...
Boşuna uğraşmışsınız.
Eğer varsa ‘mükemmel’ diye tabir edebileceğimiz bir insan o ‘biricik’ olur.
Öyle 7-8 kadının bir araya gelmesiyle oluşmaz yani.
‘Oldurmaya çalışırsanız’ işin büyüsü kaçar.
O yüzden bakın işinize İngiliz cerrahlar...
E bu bizim Yüsra?
Şu mükemmel kadın fotoğrafına bir daha baktım da...
Bu bizim “Arka Sokaklar”ın Zeliş’i, Yüsra Geyik değil mi?
Gözler, yanaklar, dudak...
Bildiğin Yüsra bu.
Ey bu işle uğraşan ünlü cerrahlar...
Ey mükemmel kadını bulmak için Hollywood yıldızlarını araştıran, dünyaca ünlü şarkıcıların uzuvlarını birleştiren cerrahlar...
Keşke bu kadar uğraşacağınıza önce bizim Yüsra’ya bir baksaydınız.
Keşke “Arka Sokaklar”ı
bir kez olsun seyretmiş olsaydınız.
Bu kadar uğraşmanıza gerek kalmazdı.
Normalleşmeye dair notlar
17 Mayıs’a yaklaştık. Artık planlamalar son aşamada. Bu planlamalarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Sağlık Bakanlığı ile yaptığı görüşmelerin önemi çok büyük.
Herkes için bir orta yol bulunmaya çalışılıyor.
Kulislerde dolaşan çok kuvvetli iddialara göre... 17 Mayıs sonrası normalleşmeye başlıyoruz. Ama yavaş yavaş! Bu sefer esnaf öncelikli gruplar arasında olacak.
Kafe ve restoranların açık alanlarında hizmet vermesine izin çıkacak...
Açık alanı olmayanlara kolaylık sağlanacak, işletme önlerine 3-5 masa atılabilecek.
Sokağa çıkma yasağının devam etmesi düşünülüyor. Saat 21’den sonra bir süre daha evlerde olabiliriz...
Hafta sonu yasaklarında ise cumartesi, pazar ayrımı olacak. Aksi bir durum olmazsa cumartesileri dışarıdayız...
1 Haziran normalleşmenin ikinci ayağı
◊ 1 Haziran sonrası kısıtlamalar gevşetilecek...
◊ Seyahat yasakları kaldırılacak...
◊ Sokağa çıkma yasakları ya kalkacak ya da saat biraz daha ileriye çekilecek...
Aşılama hızlanır, vaka sayıları düşer, biz de kademeli açılmayı ‘tam açılma’ sanmazsak temmuz, ağustos gibi ‘ruhsata göre açık kal’ dönemine geçilebilir.
Fakat gece kulübü ile bar tarzı işletmeler maalesef bir süre daha beklemek zorunda kalacak. Konuştuğum tüm yetkililer, bu sezon da kulüp, bar gibi yerlerin açılmasının pek mümkün olmadığını söylüyor.
‘Kağıttan’ benzerlikler
Çağatay Ulusoy’un başrolünde oynadığı “Kağıttan Hayatlar”ın, Umut Evirgen’in “Ben Bir Denizim” adlı filminden ‘fazlasıyla esinlenme’ olduğunu yazmıştım.
Film galasını Adana Altın Koza Festivali’nde yapmış sonra köşesine çekilmişti.
Ama “Kağıttan Hayatlar”, Netflix’te yayınlanınca Umut Evirgen de filmini gösterime sokma kararı aldı.
“Ben Bir Denizim” cuma günü Netflix’te yayınlanacak.
Şimdi karar sizin...
“Kağıttan Hayatlar” ile benzer mi yoksa fazla benzer mi? Sadece ufak bir esinlenme mi var yoksa büyük bir esinlenme mi?
Merak ediyorum...
Paylaş