Bir garip hikâye

Reha Muhtar evinde düşüp hastaneye kaldırılmış ve entübe edilmiş. O sırada da eski eşi Deniz Uğur’dan olan çocuğu yanındaymış.

Haberin Devamı

Kazadan sonra Deniz Uğur çocuğuna ulaşamadığını ve çocuğunun Nilüfer ile kızı tarafından alıkonulduğunu açıkladı.
Yahu bu ne ilginç bir iştir, Nilüfer niye çocuk kaçırsın? Kaldı ki o çocuk zaten babasında kalmak istiyormuş. Bunu mahkemeye de açıklamış.
İstese gitmez mi annesinin yanına?
Reha Muhtar ve Nilüfer’in kızları olan Ayşe’nin de adını karıştırmışlar olaya, “Ayşe de suça ortak” falan diyorlar. Yahu tamam algı önemlidir de böyle olaylarda pek işe yaramıyor işte. Çamur at izi kalsıncılık da boşa çıkıveriyor bazen.
Deniz Uğur çektiği videoda “Oğlum telefonlarımı açmıyor” diyor. E ne sanıyor mesela? Nilüfer çocuğun telefonunu saklıyor mu? Belli ki çocuk açmak istemiyor.
Siz babalara olan hırsınızı, kininizi çocuklara yansıtırsanız -ki bunu yapan başka anneleri de gördük- iyice uzaklaştırırsınız o çocukları kendinizden.
Kandan beslenmeyin, acıdan kendinize mutluluk inşa etmeye çalışmayın.

Haberin Devamı

Kapanan mekânları saydınız mı?

Sezon başında büyük reklamlarla açılan, “Geliyoruz, ortalığı sarsıyoruz” diyen mekânları duymuşsunuzdur. Canlı müzik yerleri, restoranlar, barlar vesaire... Fark ettiniz mi yüzde 60’ından ses yok. Sessiz sedasız kepenk kapatmışlar.
E bunun da aslında aksini beklemiyorduk.
Millet söylemişti “Kapanacaklar sezon bitmeden” diye. Öyle de oldu. Çeşme’de, Bodrum’da haziran ayına büyük umutlarla başlayıp ağustos ayını göremeyen mekânlar var maalesef.
Ağustos bittiğinde kapanacak ve bir daha ‘tövbeee’ diyecek yerler de biliyorum.
Geçen sene de aynısı olmuştu, o yüzden seneye olmayacak diyemem.
Her sene bir macera olarak giriyorlar işe, sonra hayal kırıklığıyla çıkıyorlar sektörden.
Mesela iptal olan sahneleri takip edin.
“Teknik sorun” vesaire diyorlar ya, aslında o ‘müşteri yok’ anlamına geliyor.
Bir babayiğit çıkıp “Sahnemize müşteri bulamadık” diyemediği için böyle bahaneler buluyorlar.
E mağdur olan sanatçı, para verip bilet alan dinleyici oluyor. Keşke işi bilenlere bıraksalar her sektörü...

“Kızdır, üstüne gelsin, çek”

Provokasyona çok açık bir süreçten geçiyoruz. Çok dikkat etmek, söylenecek sözleri biraz içimizde gezdirip söylemek gerekiyor.
Bir video seyrettim. Köpekleri çekmişler. Arkadan bir ses geliyor; “Kızdır, üzerine saldırsınlar, öyle çek.” İşte provokasyon budur. Kötü niyettir bu.
Allah’tan videoyu çekenler biraz akıldan yoksun da böyle bir videoyu paylaşmışlar. Yoksa oynanan oyunları göremeyecektik. Gidin başka şeylerle uğraşın. Ne geçecek elinize iki sahte video çekerek? Kimleri kışkırtacaksınız?
Birileri sokakta hayvanlara sizin yüzünüzden işkence ederse mutlu mu olacaksınız be vicdansızlar?

Haberin Devamı

Doğrusu bu değil mi

Meclis restoranından sık sık adisyonlar paylaşılıyor. Son adisyonu görünce eleştirdiğimiz yerin çok yanlış olduğunu fark ettim ben.
Yahu Meclis lokantasına ucuz diye kızmak yerine dışarıdaki yerlere pahalı diye kızmamız gerekmez mi?

Bir garip hikâye

Normal olan Meclis fiyatları değil mi?
Dana çökertme 55 lira diyor. Dışarıda neden 555 lira?
Tarhana çorba 10 lira yazıyor. Sokakta niye 110 lira?
Fıstıklı tel kadayıfa 32 lira yazmışlar mesela.Tatlıcılarda niye 320 lira?
Bunu sorgulamamız lazım bizim.
Demek ki olabiliyor, demek ki bu fiyatlara da satılabiliyor.
Ben size birebir bu kadar uygun yapın demiyorum ama insan kaçıracak kadar da yüksek fiyatlar koymayın.
Bakın o zaman “alan mutlu veren mutlu” durumuna nasıl jet hızıyla geçeceğiz...

Haberin Devamı

Oyuncuyum oyuncuuu

Şöyle bir kalabalık masa hayal edin...
Herkese mesleğini soruyorsunuz.
Eminim o masada iki-üç kişiden “Oyuncuyum” cevabını alırsınız.
Ya eski oyuncudur, bir-iki yerde oynamıştır ya da sürekli toplantılara, proje görüşmelerine giden oyuncudur.
“Toplantıya gidiyorum oyuncusu” diyorum ben onlara.
Çünkü o toplantılar aslında yoktur.
Biner taksiye, sosyal medyada ‘story’ atar sadece.
Ya şu hayatta en kötü şeylerdendir kendini ‘bir şey’ sanmak, yani bir mesleğe ait sanmak.
Ben kötü haberi açık açık vereyim:
Oyuncu değilsiniz. O mesleğe ait hiç değilsiniz.
Sosyal medyadan sık sık “Toplantıdayım, görüşmeye gidiyorum, offf bugün dördüncü proje görüşmem” yalanlarınız bayatladı.
Ben böylelerini takip etmekten çıktım mesela sosyal medyada.
Bir şekilde sızmışlar çünkü oraya ben fark etmeden.
Benden size tavsiye; vakit çok geç olmadan başka mesleklere yönelin.
Herkes oyuncu olamaz, ki olmasın da zaten.

Yazarın Tüm Yazıları