Bazıları vicdandan yoksun

Oğlunu kaybetti Safiye Soyman...

Haberin Devamı

Yıllardır hasta oğluna bakıyor ve uzaktan gördüğümüz, bildiğimiz kadarıyla her şeyi yapıyordu onun için...
O kaybın üzerinden 20 gün geçti ve sahneye çıktı Soyman. Bilin bakalım sonrasında n’oldu?
Acımasızca eleştirdiler kadıncağızı. Yok “neden sahneye çıkmış” da, yok “bunu evladına nasıl yapmış” da, yok bilmem neymiş de...
Size ne kardeşim!
Empati kurma yeteneğimiz yoksa eğer, bu hayatta bir hiçiz gerçekten. 
Kadın, hasta oğluna bir gün bile “of” demeden bakan bir anne... 
Ki olması gereken de buydu zaten.
Maalesef beklenen son gerçekleşince de acısını dibine kadar yaşayan bir anne...
Size mi kaldı onun sahneye çıkmasını eleştirmek? 
Herkesin acıyı yaşaması, başa çıkma ve tolere etme şekli farklıdır. Bunu öğrenmemiz gerekiyor artık...

Bir selfie’m olsun kim ölürse ölsün

Haberin Devamı

Aydemir Akbaş’ın cenaze töreni sonrasında şöyle bir başlık gördüm: “Hayranlarının yoğun ilgisiyle karşılaşan İbrahim Tatlıses hızlıca uzaklaştı.”
“Hayranların yoğun ilgisi” cümlesinin en yakışmadığı yerdir cenazeler.
Kaldı ki cenazeye katılan Şafak Sezer de “Akıl hastanesinden kaçanlar cenazeye gelmiş gibiydi. Hayatımda böyle bir rezillik görmedim. Tabutun etrafını garip kıyafetli TikTok’çular sarmış, ilginç hareketler yapıyorlardı” dedi.
Bu daha kaç kez yaşanacak acaba? O cenazelere ünlü görmek için giden, onlarla fotoğraf çektirmek için bekleyen, milletin acısını hiç umursamayan bir sürü kişi var, bunu biliyoruz zaten. Akbaş’ın cenazesinde bir vites daha artırmışlar.
İş isteyenler, para isteyenler bile olmuş ünlülerden.
TikTok çekmek için gelen olmuş yahu, pes!
Çok acı değil mi bu durum?
Bu ünlü sevicilik ve sosyal medya zalimliği son dönemin popüler zehirlerinden biri.
Ve panzehri yok...

Daha sezonun başı!

Futbolda şiddet, Meclis’te şiddet, sokakta hayvanlara şiddet... Hey! Bu iklim kimseye bir şey kazandırmaz. Acil havayı değiştirmemiz, acil önlemler almamız gerekiyor...
Ayrıca Fenerbahçe düşmanlığı da kimseye bir şey kazandırmaz.
Hafta sonu Fenerbahçe’nin Göztepe deplasmanında, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, devre arasında sahaya inip Fenerbahçeli taraftarların bulunduğu alana gitti.
Bunun sebebi, birçok taraftarın dışarıda sert bir müdahaleye maruz kalması ve tribünlere alınmamasıydı.
Ali Koç’un oraya gitmesi doğrudur değildir tartışırız ama bana kalırsa ‘başkanlık’ taraftarının yanında olmaktır bazen.
Ama bir kendini bilmezin Fenerbahçe Kulübü başkanına saldırması, onu ittirmesi sonuna kadar yanlıştır.
Daha sezonun başı üstelik.
Peki olay sonrası ilk kınama mesajını yayınlayan Samsunspor dışında diğer kulüplerin başta sessiz kalması?
Hep bir ağızdan isyan edilecek bu olayda nasıl sessiz kalır kulüpler, akıl alır gibi değil.
Bugün Fenerbahçe’ye, yarın onlara...
Bakın geçen sene bir hakem saha içinde tartaklandığı zaman herkes nasıl birlik olup sesini yükseltmişti.
Burada o birliğin esamesi okunmuyor maalesef...

Unutmayalım

Haberin Devamı

Kapımın önünde duran Şişko...Balkonuma gelen Leyla...Karşı bakkalın tezgâhında yatan Prenses... Hemen bakkalın yanındaki kebapçının baktığı köpeği Rex...
Sizleri bir gün görmezsem günüm güzel geçmiyor.
Bizim unutmamamız gereken en önemli konulardan biri, çıkan sokak hayvanları yasası...
Hep diyoruz; sokaklarda gördüğümüz, önümüze düşen o görüntüler kabul edilemez! Yasa buna izin vermiyor, yasa bunu söylemiyor!
Altındağ Belediyesi, Niğde Belediyesi ve daha bilmediğimiz kim bilir nereler...
Tamamen yanlış hareketler sergileniyor.
Ben de sık sık bu köşeden unutmayalım diye, doğruyu bulalım diye, yanlışlardan vazgeçelim diye hatırlatma yapacağım.
Unutursak çok üzülürüz çünkü, canımız acır, tadımız tuzumuz kalmaz...
Göremezsek her gün selam verdiğimiz o sokaktaki dostlarımızı, günümüz hiçbir zaman güzel geçmez...

Haberin Devamı

Geçit kapılarını açmışlar

Öyle geçit kapıları varmış ki, o kapılardan acayip varlıklar getirmeye çalışıyorlarmış!
Şeytanı bedenleştirmeye çalışıyorlarmış!
Daha önce görmediğimiz varlıklar türeyecekmiş!
Her şeye hazırlıklı olmalıymışız!
Kurtuluşu da neymiş biliyor musunuz? Korku frekansından uzak durmamız, toprağa basmamız, erken uyumamızmış...
Ben dedim size maymun çiçeği virüsü konusunda Yusuf Güney’e söz hakkı tanımayın diye. Bakın işte “Virüsü bildi” gazı verdiğiniz Güney şimdi de bu sözleri söylemiş.
Vallahi toplumca akıl sağlığı diliyorum hepimize.

Yazarın Tüm Yazıları