Anket şirketleri

Esnaf tabiriyle kepenk kapatın.
Hem milleti hem kendinizi yanılttınız ya da kandırdınız bilemem.
Seçimin açık ara kaybedeni sizlersiniz.
Merak ediyorum nasıl bakacaksınız insanların yüzüne.
Yahu taş çatlasın yüzde 1.5, yüzde 2 yanılma payı olur anket şirketlerinde.
Yüzde 5, yüzde 10 olmaz ki.
Pes, vallahi pes!
Daha da hiçbir anket şirketine ne güvenirim, ne bakarım ne de masamda anket konuştururum.

Sandık kombini

Seçim sabahı sandık kombini geyikleri yapıldı.
Şarkıcı Hatice başlatmış sanırım bu kombin olayını.
Mesela Serenay Sarıkaya’yı gördüm.
100 bin liralık bir kıyafetle gitmiş oy vermeye.
Haber başlıkları bu şekildeydi.
E ne var ki bunda şaşıracak?
Açmıştır dolabını, almıştır kıyafetlerinden birini, atmıştır kendini dışarıya.
Günümüzde aldığın bir ayakkabı, bir çanta maalesef o fiyatlara geliyor...
Zaten kıyafete bakınca anlıyorsunuz çok gündelik olduğunu.
Hatice konusuna falan girmeyeceğim, o biraz abartmış bu kıyafet şini.
Düğüne gider gibi giyinmiş.
Benim seçim günleri, hatta pazar günleri kombin tercihim ya Serenay Sarıkaya gibi gündelik olanlardır ya da eşofmandır.
Bu kadar.
Giyerim salaş kıyafetleri, çıkarım dışarıya.
Ne gerek var özenmeye?
Kafamız bir gün de rahat olsun.

İstediler ama olmadı

Ülke için mücadele vermeyi, hatta bunun için siyasete yönelmeyi anlarım. Lakin herkesin bildiği işi yapmasını da söylerim. Bakın bir rüzgâra kapılıp aday oldu ve Meclis’e girmek istedi bazı ünlü isimler.
Mehmet Aslantuğ, Gökhan Zan, Faik Öztürk, Davut Güloğlu...
Bunlar ilk aklıma gelenler.
Son dakika değişiklik olmazsa seçilemedi gözüküyorlar. Kariyerlerine bir yenilgi eklemiş oldular yok yere.
Hem oyları böldüler hem de yok yere enerjilerini, morallerini tükettiler.
Ne gerek vardı? Devam etseydiniz ya işinize gücünüze...

Scarlett de olsan

Scarlett Johansson, “Gravity” (Yerçekimi) filminde rolü kaybettiği için yaşadıklarını anlatmış. Filmde Scarlett’in oynayacağı rolü Sandra Bullock kapmıştı.
Scarlett, “Kendimi yetersiz hissettim, acaba doğru işi mi yapıyorum diye sordum kendime” demiş.
Düşünsenize Scarlett’siniz ve böyle bir depresyona giriyorsunuz.
Girersiniz.
Daha işinin, kariyerinin başındaki gençlerin böyle örnekleri alıp ceplerine koyması lazım. Pes etme duyguları ağır bastığı zaman da ceplerinden çıkarmaları lazım bu örnekleri.
Ne olursanız, kim olursanız olun, zaman zaman düşmeyi göze almanız lazım.
Bırakın ‘Shakira bile, Jennifer Lopez bile aldatılıyor biz mi aldatılmayacağız’ geyiklerini.
Bu daha sağlam bir inanış.
Scarlett bile zaman zaman çöküyor, biz mi çökmeyeceğiz deyin hiç değilse...

Çok kutuplaşmışız

Çok kutuplaşmışız biz.
Mesela bazı ünlü isimler savaşa girer gibi geçirdiler hafta sonunu.
Seçim günü de öyle garip tweet’ler attılar, paylaşımlar yaptılar ki...
Hayretle takip ettim.
Kime oy verirseniz verin.
Gönlünüz kime ait olursa olsun. Bazen gerçekten sessiz olmak gerekiyor.
Bizim toplum bu tarz yükselişlere hazır değil. Olmuyor işte. Günün sonunda düşman kazanan sizler oluyorsunuz.
Unutmuyor çünkü bir kesim atılan tweet’leri.
Arşivciler dolaşıyor ortalıkta.
En beklenmedik anda pat diye koyuyorlar önünüze.
Sonra kutuplaştıran da, bölen de, olay çıkaran da siz oluyorsunuz. Ne yaparsanız yaranamıyorsunuz.
Gerek yok yahu...