Allah da seni güldürsün

Bir sosyal medya hesabı muhabirinin Reynmen ile röportajını gördüm.

Haberin Devamı

Sorular sırasıyla şöyle:
◊ Kolyen çok güzel, çok beğendim, evlilik ne zaman?
◊ Tarih belli mi?
◊ Avrupa’da yapay zekâ ile flört meşhurmuş, ne diyorsun?
◊ Bin-iki bin dolar ödeniyormuş yapay zekâ flörtü için?
◊ Hadise mayoyla marş söyledi, sence söylenir mi mayoyla marş?
Ahahahaha!
İşte gelinen seviye bu...
Üniversitelerde ders olarak okutulsun. Konusu da şu olsun: “Nasıl röportaj yapılmaz.”
Bu nasıl bir soru döngüsü, nasıl bir sıralama ve nasıl ama nasıl saçma sorular...
E böyle röportaj yapacağınıza hiç yapmayın daha iyi.
Sonra da bazı isimlere kızıyorsunuz “Neden röportaj vermiyorlar” diye.
Neden versinler ki...
Pes vallahi!

Balık baştan kokar

Kızıyoruz son zamanlarda vale ücretlerine.
Haklıyız da kızmakta.
Ama baştan kokuyor balık işte. Bodrum Belediyesi’nin otopark ücretlerini gönderdi bir arkadaşım. “490 lira” yazıyor. Yahu belediye yapmasın bari!
Nasıl bir masrafınız var da bir araba park etmeye belediye olarak 490 lira istiyorsunuz?
Sadece Bodrum Belediyesi özelinde değil, diğer yerlerde de muhakkak aynıdır durum.
Yani “Sezon zaten 2-3 ay” mantığını da anlayamam.
Belediyeler söz konusuysa, kimse kusura bakmasın.
Ama bu saatten sonra bunun önüne geçmek de pek mümkün değil.

Şaka heralde

Haberin Devamı

Tarsus Belediyesi, Tarsus Şehir Tiyatrosu’nu kapatıp kadrolu oyuncu ve diğer tiyatro kadrosunu belediyenin farklı birimlerine göndermiş.
Mesela genel sanat yönetmenini Veteriner Hizmetleri bünyesindeki köpek bakımevine, bazı oyuncuları Gelirler Müdürlüğü’ndeki çay ocağına, bazılarını da Kadın Sığınma Evi’ne göndermiş.
Yahu böyle bir hareket için en masumane tabirle çıldırmış olmak gerekmez mi?
Ya da iş bilmemezlik mi diyeyim adına bilemedim.
Olan bitenden sonra Süheyl ve Behzat Uygur Tiyatrosu da Tarsus’ta sergileyecekleri oyunu iptal etmiş.
Yani bence bu saatten sonra tiyatro yapılmaz Tarsus’ta.
Böyle bir anlayış hakimse eğer, yapılmasın da zaten.

At yalanı

Bazılarımız sistemi çözmüş ve “Her şey oluruz ama nasıl olsa rezil olmayız” mantığıyla yaşamını sürdürüyor.
Uğur Koç isimli bir organizatör aylar önce “9 Haziran’da ünlü rap’çi Travis Scott İstanbul’a konsere geliyor, anlaşmayı yaptım” diye açıklama yapmıştı.
9 Haziran geldi geçti.
Ama ortada ne konser var ne de Travis.
Hatta Travis’in Türkiye’de vereceği konserden haberi var mıydı, o bile şüpheli bence.
Umarım el altından bilet satmaya kalkıp dolandırmamıştır insanları. Yoksa gerisi pek de mühim değil.

İyi ki...

Haberin Devamı

İki külah dondurma almış çocuklar.
Toplam 5 top.
1050 lira da hesap ödemişler.
Hesaplayınca dondurmanın topu 210 liraya geliyor.
Tabii ki yer Alaçatı...
Haberi görünce dedim ki kendime kendime, “İyi ki dondurmayla hiç aran yok Orkun, iyi ki...”

Bu araba parası

Bu gözler bir menüde 52 bin Euro’ya satılan şampanya, 1800 Euro’ya satılan bir bardak viski gördü.
Üstelik bunları Yunanistan’da gördü.
Yani 1 milyon 820 bin lira şampanya, 63 bin lira bir bardak viski.
Tabii ki Yunanistan yeme içme konusunda ülkemizdeki kaliteli mekânlara göre daha uygun, bu her zaman böyleydi.
Fakat bazı içkilerde ipin ucu orada da kaçmış.
Korkum şu:
Oralarda bu fiyatlar menülere girdiyse ülkemizde neyle karşılaşacağız?
Bence hiçbir işletmeci bu topa girmesin, 2 milyon liraya şampanya satacağım derken rezil olmasın..
A pardon pardon ülkede rezil olmak yoktu değil mi?
Unutmuşum.

 

Yazarın Tüm Yazıları