Paylaş
Şimdi de ‘Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer adlı yeni dijital Tosuncuk benzer işler yapıyor.
“Türkiye’ye döneceğim, ortaklık görüşmeleri için yurtdışına çıktım” falan diyor. Tıpkı Mehmet Aydın gibi kaçtı gitti Fatih Özer.
Kimden akıl alıyorsa böyle açıklamalarla ortamı soğutmaya, olayı unutturmaya çalışıyor.
Thodex Türkiye’de faaliyetlerine başladığı zaman müthiş bir ‘PR’ çalışması yapmış, şarkıcısından oyuncusuna, mankeninden sosyal medya fenomenlerine kadar birçok kişi markayı tanıtmak için kamera karşısına geçmişti.
Uyanık Fatih Özer bu reklam yüzleriyle ‘güven’ kazanmaya çalıştı.
Başardı mı, evet...
Şimdi herkes o reklamlarda oynayan ünlülere kızıyor.
Burcu Esmersoy’a ‘sana güvendik de girdik Burcu’ diyorlar...
Özge Ulusoy’a ‘yaktın bizi Özge’...
Ebru Şallı’ya ‘neden bu işe girdin Ebru’ falan diyorlar.
Bu olayda belki de en son kızılması gereken kişiler reklamda oynayan ünlüler aslında.
Şöyle anlatayım...
Bu firma reklam yapma kararı aldıktan sonra biriyle anlaşıyor ve ‘reklamımda ünlü yüzleri oynatmak istiyorum’ diyor.
Aradaki o kişi, istenilen ünlülerin menajerlerine ulaşıyor, fiyat konuşuluyor ve anlaşma sağlanıyor.
Hem firmaya aracı olan, hem de ünlülerin bu anlaşma öncesi görüşmelerini yapanlar ‘bu firma nedir ne değildir, sırtını nereye yaslamıştır’ diye araştırmazlarsa işte böyle sonuçlar ortaya çıkıyor.
O yüzden, kendilerine sunulan sözleşmeyi imzalayan, imzalamadan öncede ‘güven’ garantisi alan ‘yüzlere’ pek kızmamak gerek.
Teknoloji uzmanıyım, bu alemin bir numarasıyım diyenlere, hatta işi abartıp ‘gazeteciyim’ diye kendini tanıtanlara, sosyal medyada ürün tanıtıp ‘ben kullanıyorsam güvenin’ diye slogan atanlara kızmak gerek.
Çünkü onların yüz kere, bin kere düşünüp böyle bir adım atması gerekirdi.
Paranızı soğuk cüzdanla saklayın
Eğer kripto yatırımınız varsa, paranızı internetteki aracı firmaların sistemlerinde tutmak yerine cebinizde taşıyın.
Bunun için de yapmanız gereken ‘soğuk cüzdan’ kullanmak.
Siz kripto para borsasında paranızı tutunca, o borsanın sizin adınıza alım satım yapmasına izin veriyorsunuz.
Bu da ‘risk’ anlamına geliyor.
Ama ‘USB’ye benzeyen bir soğuk cüzdanınız olursa, tüm varlığınızı o cihaza aktarıp, belirlediğiniz şifreyle paranızı cebinizde ya da kasanızda saklayabilirsiniz.
İlginç geliyor ama teknoloji artık bu noktaya geldi. ‘Soğuk cüzdan’ adı verilen ufacık bir cihaz bu tür dolandırıcılıkların önüne geçiyor.
Ama şifrenizi unutursanız ‘paranızı da unutmanız’ gerekiyor.
‘Dava’cı Reynmen
Ece Erken bir YouTube kanalı kurdu ve bir süredir o kanala içerik üretiyor. Bakın içerik üretiyor diyorum çünkü her kanal sahibi bunu yapmıyor.
Konuk alıyor, sorular hazırlıyor, sokağa çıkıyor, taksici kılığına girip müşterilerle sohbet ediyor. Yani ‘yeni bir şeyler yapmaya’ çalışıyor.
Aslında iyi de yapıyor.
Ama tüm bunlarla uğraşırken bir de ‘Reynmen’ ile uğraşıyor Erken.
Eleştiriye hiç tahammülü yok Reynmen’in.
Hep kendinden ‘iyi’ bahsedilsin.
Hep ‘övülsün’ istiyor sanırım.
Çünkü aksi olduğu anda dava açıyor.
5 bin liralık tazminat davası açmış Reynmen Ece Erken’e.
Ece de öyle hızlı hareket etmiş ki; “Mahkemeyi uğraştırmayalım hemen IBAN numaranı at, 5 bin liranı yollayayım” demiş.
Konuyu hızlıca kapatmak istemiş.
Reynmen de ‘basmış engeli’ Ece Erken’e.
Ben sevdim bu ‘Ece refleksini’.
Ne gerek var mahkemeye gidip Reynmen’i anlatmaya.
Çatal değince kebap dağılır mı
Türkiye’nin gerçek ustalarından biri var Adana’da.
Herkes onu ‘Ciğerci Mehmet Usta’ diye tanıyor.
İsmini çok duymuştum ama ne ciğerini ne de kebabını yemiştim.
Bakmayın adının ‘Ciğerci Mehmet’ olduğuna.
Ciğer şişinden daha çok Adana kebabı ile ünlü.
Mehmet Usta’nın kırmızı çizgileri var.
◊ Adana kebabında kuyruk yağı kullanılmaz.
◊ Adana çatalı değdirdiğin anda bulgur pilavı gibi dağılır.
◊ Gerçek Adana kaburgadan yapılır...
Aksini söyleyen olursa, başlıyor tartışmaya.
Birçok kebap ustası ‘Adana dağılmamalı’ der.
Ama Mehmet Usta öyle ileri götürüyor ki iddiasını “dağılmayan kebabı yemeyeceksin” diyor.
E hadi buyurun tartışmaya.
Kebap dağılır mı dağılmaz mı?
Sokakta 100 kişiye sorsak belki 75’i dağılmamalı der.
Ama benim sorduğum emektar şefler ‘Mehmet Usta’ya hak veriyor.
“Kebap dediğin dağılacak” diyor. Kuyruk yağı konusuysa tam bir ‘bilmece’.
İtiraf edelim, restoranların çoğu kullanıyor.
Neden diye sorarsanız ‘lezzet katıyor’ diyorlar.
Ama Adanalı Ciğerci Mehmet “Et kendi yağında pişecek, kuyruk yağı olmayacak” diyenlerden.
Siz yine kendi kararınızı verin ama o kararı vermeden önce Adana’da Tarihi Büyük Saat’in yanındaki Ciğerci Mehmet Usta’ya mutlaka bir uğrayın.
Paylaş