Ersun Yanal, 6-0 kaybettiği Hatayspor maçının hemen sonrasında oynadığı Galatasaray maçıyla beraber ‘savunma odaklı futbol’a geçiş yaptı. Ağır eleştiriler alsa da hem puan topladı hem de felsefesinde ısrar etti. O maçın ardından oynadığı üç maçta yalnızca 1 gol yedi ve muhtemel 9 puanın 7’sini aldı. Trabzonspor karşısına da beklendiği gibi çıktı. Ekuban’ın 12. dakikada kaçırdığı penaltı ve Amilton’un kafasıyla gelen Antalyaspor golünün ardından Ersan Gülüm’ün atılması, maçın kalan kısmındaki hikayesini yazmış oldu...
67 DAKiKADA 2 POZiSYON
Antalyaspor kapanacak, Trabzonspor rakip sahada bastıracak. Gelin görün ki maçın 67. dakikasında Ekuban’ın şutundan seken topta kaleciyle karşı karşıya kalan Nwakaeme’nin pozisyonu, penaltı sonrası Trabzonspor’un ürettiği ikinci net pozisyon oldu. 55 dakikalık bölümde, 1 kişi eksik olan rakip karşısında hücumda üretim yoktu. Avcı, geriye çekilmiş ve takım halinde kapanan Antalyaspor’a karşı savunma önünde oynayan Abdülkadir Parmak ve Lewis Baker’i çıkarıp Yusuf Sarı ve Afobe’yi oyuna aldı.
TEORi VE PRATiK
Teoride hücum dozajını artırmış olsa da pratikte hücum çeşitliliğini azaltmış oldu. Yusuf sağ kenara indiğinde içeride Ekuban, Afobe, Abdülkadir Ömür, Djaniny ve Nwaekeme oluyordu. İşin enteresan tarafı beşli hücum hattı ceza sahası içerisinden çıkmadı ve oyunu merkezden Hosseini kurmak zorunda kaldı. Yaratıcılığı zayıf olan bu oyuncunun yakınında kimse olmadığı için topu bir sağa bir sola verip sürekli orta kesilmesine vesile oldu. Beraberlik golü uzatmanın son dakikasında bir orta sonucu gelmiş olsa da, yapılan 40 orta olmasına rağmen 10 kişi kalan rakibe Trabzonspor’un hücumda ürettiği pozisyon sayısı yetersizdi. Belki merkezde Baker kalsa savuşturulması daha zor merkez hücumları doğurabilirdi. Afobe ile gelen gol puanları adaletli bir şekilde takımlara dağıtmış oldu.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJLcnFsV3ltQyIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
Üç santrforlu cesur bir kadro çıkaran İlhan Palut’un takımına karşı Abdullah Avcı da takımının hücum dozajını artırarak çıktı. Avcı son dönemde kullandığı merkezdeki üçlüyü Göztepe karşısında bozdu. Flavio yerine Abdülkadir Ömür’ü ilk 11’e koyarak dizilimi de 4-2-3-1’e çevirdi. Flavio-Ömür değişimi saha içerisine de yansıdı. Oyunun kontrolünü eline alarak başlayan bordo mavililer pozisyon dahi vermeden rakip kaleye zaman geçtikçe yaklaştı. Tam bu noktada Abdülkadir Ömür farkını ortaya koydu. Sağda hücum aksiyonlarını yönetti ve solda Marlon’u çizgiye indirdi ama belki de en önemlisi, Djaniny’nin sol kenardan taşıdığı topta yapılan ortada savunmayı zorlayan oyuncu olarak ceza sahası içerisine girip forvetleşmesi oldu. Gol de bu ortanın devamında geldi zaten. Flavio-Parmak-Baker üçlüsünün bundan önce oynanan maçlarda hücuma verdiği destek yok denecek kadar azdı. Hücumdaki oyuncuya savunma yaptırmak zor değildir belki ama savunma oyuncusuna yetenek yüklemek çok mümkün değil. Flavio kadro içerisinde Parmak’ın iyi bir alternatifidir belki ama iyi bir ikili en azından bugüne kadar olamadılar.
HOSSEINI PARLADI
Göztepe, santrfor niteliklerine sahip üç oyuncuya da ilk 11’de yer verdi. Ideye ve Ndiaye’nin yanı sıra Napoleoni de Halil’in hücumdaki partnerleri oldu. Uzun boylu ve fizikli hücum oyuncuları karşısında Hosseini’nin hava topu hakimiyeti başta olmak üzere gösterdiği performans, alınan galibiyette etkili oldu.
Gelmeyen ikinci gol Göztepe’ye baskı imkanı verse de disiplini bozmayan Trabzon 3 puanı hak edecek oyunu ortaya koydu. Yine de Uğurcan’ın son dakikadaki müthiş kurtarışı 2. golün önemini gösteren ayrıntıydı.
Sanal Oyunlar SADECE Misli.com'da! Oyun türünü seç, tahmini yap, tutarı belirle ve hemen oyna...
Abdullah Avcı geldiği ilk gün en büyük problem olarak gördüğü savunmayı iyileştireceğine dair sayısız cümle kurdu ve gelin görün ki Avcı’nın geldiği günden bu yana Trabzonspor’un en büyük sorunu savunmadan ziyade hücum ve üretimsizlik oldu. Galatasaray maçına da topu rakibe vererek kendi yarı sahasında karşıladı rakibi. Yerleşik savunmaya belki de ligde en etkili hücumları gerçekleştiren Galatasaray zaman geçtikçe rakip sahaya yerleşti ve ilk devre sona ererken sağ kenardan içeri giren Emre Kılınç Oğulcan’ın şık pasında topla buluşup şutunu çekti ve dönen topu tamamlayan Arda Turan takımını öne geçirdi.
OYUN BECERiSi DÜŞÜK TAKIM
Yenilen golde Galatasaraylı oyuncuların hareketliliği dikkat çekerken nwakaeme dışında Trabzonsporlu bütün futbolcuların hareketsizliği ve takip becerisinin eksik oluşu da gözlerden kaçmadı. Arda ve oyunda kaldığı süre içerisinde Feghouli ile beraber Emre Kılınç sağ kenarda buluşarak eşleşmelerde sorun çıkartacak dolaşımı sergilediler. Tam da bu yüzden yerini kaybeden Galatasaraylı oyuncuların boşalttıkları alana atılacak toplarla iyi kontralar yapılabilirdi ama oyun becerisi düşük Trabzonspor bunu çok az yapabildi. Emre-Arda-Oğulcan-Feghouli dörtlüsü ön alanda birbirlerine yakın oldukça seri paslaşmalarla oyunun kontrolünü ele aldılar. İkinci devre skorun takımı öne iteceğini düşünen Abdullah Avcı doğru değişikliklerle maça müdahale etti ve Yusuf’u çıkarıp Djaniny’yi kenara çekerek Afobe silahını sürdü sahaya. Afobe’nin bencilliği ve beceriksizliği takımı golden edince bordo mavililer kaderine razı oldu.
YENi BiR MERKEZ SANTRFOR DOĞUYOR
Klasik dokuzların ömrü 25 yaşından sonra başlar. Oğulcan yaşında Vardy’nin profesyonel maçı yoktu, Luca Toni 3. ligdeydi ve Klose orta sahada oynarken Lewandowski ise Barrios’un arkasından on numaradan santrfora geçiş yapıyordu. İlk golde duvar olup şık bir pas verip ikinci golü de kendisi atan Oğulcan belki de Fatih Terim’in çok aradığı yeni santrforu olacaktır eğer ki gelişimini bu şekilde devam ettirip çalışmayı sürdürürse.
Sanal Oyunlar SADECE Misli.com'da! Oyun türünü seç, tahmini yap, tutarı belirle ve hemen oyna...
Trabzonspor maça iyi başladı. Ön alanda disiplinli bir şekilde baskı uygulayarak rakibi bozdu ve oyun üstünlüğünü zaman içerisinde ele geçirdi. Abdullah Avcı, savunmanın önüne Baker’ı, Flavio’nun önüne de Abdülkadir Parmak’ı koyarak, Abdülkadir Ömür’ün yokluğunda daha dirençli fakat hücumda sorunlu bir orta üçlü ile sahaya çıktı. Dakikalar geçtikçe ev sahibi baskıyı artırıp pozisyon üretmeye başladığı noktada ‘tartışmalı’ bir penaltı golüyle geriye düştü.
Öte yandan Avcı’nın kurduğu orta üçlüden Parmak sağa kırılırken, orta sahadan herhangi bir oyuncu ceza sahası içerisinde denge bozucu rolüyle görülmedi. Dolayısıyla Rizespor baskı yese de ilk devrede atakları savuşturmakta zorluk yaşamadı. Herkesin adamıyla eşleştiği baskı zamanlarında Nwakaeme’nin kalabalık arasından sıyrılıp vurduğu direkte patlayan şutu ilk devrede Trabzonspor’un en önemli atağıydı.
MARLON’DAN HARiKA ASiST
Rizespor'un pozisyonlar bularak ikinci devreye başladığı noktada bu kez Trabzonspor penaltı kazanarak skoru Ekuban ile eşitledi. Marlon’un ceza sahası içerisinde bulunan beş Rizesporlu oyuncuyu da oyundan düşüren harika pasında ise maçın iyilerinden olan Djaniny Trabzonspor’u öne geçirdi. Karadeniz derbisini hak ederek kazanan Trabzonspor, Avcı yönetiminde ilk defa bir maçta birden fazla gol atmayı başarırken üretim açısından da en iyi 90 dakikasını çıkardı diyebiliriz. Bu üç puan ve oyun istenilen seviyede olmasa da bir gelişimin göstergesi olarak bordo mavililere umut aşılayacaktır.
Misli.com'a üye ol, Sanal Oyun kuponu yap, 10 TL kazan! Sadece Misli.com'da, hemen üye ol...
Kayserispor kalesini koruyan ve ilk kez Süper Lig’de forma giyen 18 yaşındaki Doğan Alemdar’ın nasıl bir kaleci olduğunu görmek isterdik ama maalesef böyle bir şey mümkün olmadı! Trabzonspor 90 dakika boyunca pozisyon üretemedi. Öte yandan Kayserispor ise ligde en fazla isabetli şut çektiği maçı oynadı. Golsüz biten maçın kısa özeti buydu. Üstelik bu maç sonunda Abdullah Avcı’nın hücumdaki kısırlıktan ziyade savunmadaki sorunlar üzerine yoğunlaşması gerektiğini de rahatlıkla söyleyebiliriz. Belki 4 maçta kalesinde yalnızca 1 gol gördü ama ilk 45 dakika içerisinde maçı farklı kaybedecek kadar tehlike yaşadı.
BU KADAR HATA NEDEN?
Saha içi yerleşim, strateji ya da taktiksel içerikten ziyade, maça farkını koyan unsur iki takım arasındaki oynama isteği ve oyun iştahı oldu. Kayseri maç boyunca rakibinden bir kişi fazlaymış görüntüsü ortaya koyacak kadar koştu, istedi ve çabaladı. Bordo mavili ekipte ise başta Lewis Baker olmak üzere, hiçbir baskının olmadığı noktalarda dahi çok sık pas hataları gerçekleşti ki bunu anlamlandırmak da kolay değil.
Alex Ferguson, Gary Neville’i bek pozisyonundan savunma önüne çekmeden önce sürekli aynı idmanı yaptırırmış. Oyuncu topu alır almaz sahanın en dip köşesine geçen Ferguson “Önce kafayı çevirip beni göreceksin” diye uyararak bakış açısını geliştirmek için çabalamış. Benzer idmana başta Abdülkadir Ömür ve Ekuban olmak üzere Trabzonspor’daki pek çok oyuncunun ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz.
Daha iyi seçenekler varken, baskı altındaki oyuncuya pas verip kaybetmekten tutun da hızlı hücumlarda çok daha iyi opsiyonları göremeden en riskli pası deneyip kontra yemeye kadar pek çok içerikte kafayı 360 derece çevirme eksikliğinin sebebiyet
verdiğini söylemek gerekir.
HÜCUMA AĞIRLIK VERMELi
Kayserispor karşısında hücumda üretemeyen ve savunmada özellikle ilk devre çok fazla açık veren Trabzonspor bu maça nihayetinde, kaybettiği iki puandan ziyade kazandığı bir puan olarak bakmalı. Abdullah Avcı da artık savunmadan ziyade hücumu geliştirmek için çalışmalara başlamalı.
Abdullah Avcı takımın başında çıktığı ikinci maçında kadroda değişiklik yapmadı. Erzurumspor ilk 11’i bu kez deplasmanda Ankaragücü karşısında da sahadaydı. Özellikle ilk devrede sıkı bir alan savunması yapan Ankaragücü’ne karşı pozisyon bulmakta zorlanan Karadeniz ekibi için farklı olan detay ise rakibe pozisyon vermeyen içeriği idi.
YARDIM ÖNEMLiYDi
Baker-Abdülkadir Parmak ikilisine ekuban’ın savunma yardımı önemliydi. Bu kadar çok koşmanın getirdiği yorgunluk zaman zaman hücumda onu etkisiz kılsa da Trabzonspor ilk devre içerisinde kalesinde heyecan dahi yaşamadı. Abdullah Avcı’nın göreve başlarken değindiği savunma problemini kısmen çözdüğünün de göstergesiydi bu durum.
Perreira’nın sağ kenardan içeriye çıkardığı pasa Nwaekeme’nin vurduğu şut ise devre sonuna kadar maçın tek pozisyonuydu. ‘İlk devre bu şekilde bitecek’ derken Abdülkadir Ömür’ün baskısında kazanılan serbest vuruşu Lewis Baker harika bir şutla gole çevirerek dengeyi konuk ekip lehine bozan taraf oldu.
POZiSYON VERMEDi
İkinci yarıya ev sahibi baskılı başladı. Börven’i çıkarıp Bolingi’yi alan Ankaragücü, rakip sahaya yerleşti fakat bu hâkimiyet pozisyon doğurmadı. Arkasından yaptığı dört oyuncu değişikliği ile beraber fizik olarak avantajlı duruma geçmesine rağmen pozisyon üretimi yine çok düşüktü.
Avcı’nın gelişiyle beraber belki de en dikkat çekici gelişim taktik disiplin konusundaki hassasiyette kendisini gösterdi. İyi bir saha içi parselasyonu ile beraber ayağa paslarla Trabzonspor hem baskıyı kırdı hem de rakibi yordu. İki maçı savunma önünde Baker-Parmak ikilisi ile oynayan Trabzonspor 180 dakika gol yemedi.
TAKTiK DiSiPLiN
Abdullah Avcı ile yeni bir döneme başlayan Trabzonspor’un ilk rakibi zor günler geçiren Mehmet Özdilek’li Erzurumspor oldu. Deplasmanda oynadığı son 3 maçın 2’sini kazanan konuk ekipte Özdilek yine cesur bir kadro çıkardı. Dörtlü savunmanın önünde oynayan Donald dışında kalan beş oyuncu da hücumcuydu. Avcı ise Pereira’yı yeniden sağ beke çekip, Afobe’yi de en uca yerleştirerek 4-23-1 düzeninde sahaya çıktı. Mehmet Özdilek’in ön alan presi ile başlama fikri ise oyunun gidişatını belirledi. Kendisine birinci bölgede yapılan baskıyı her kırdığında pozisyon üreten bordo mavililer, organize ataklarla ilk yarım saatte etkili bir futbol ortaya koydu. Buna rağmen gol yerleşik savunmaya karşı set hücumuyla gerçekleşti. Geriden oyun kurulumu esnasında sıkışıklığı çözmek için kenardan merkeze kırılan Nwaekeme’nin Ekuban’ı görmesiyle beraber başladı her şey. Sahanın iyilerinden Abdülkadir Ömür ile verkaça girmesi Ekuban’ı golle buluşturdu.
ÖMÜR-AFOBE ORTAKLIĞI
Dikkat çeken bir başka detay ise özellikle ilk 45 dakikada Trabzonspor’un kaybettiği noktada takım olarak baskıyı hızlıca yapması ve buradan kazanılan top sonrası Abdülkadir Ömür-Afobe ortaklığından net pozisyon üretmesi oldu. Rakibin kornerlerinde zaman zaman sıkıntı yaşamış olsa da ilk 45 dakika Abdullah Avcı ve Trabzonspor adına iyi bir ilk yarı oldu diyebiliriz.
ERZURUM 2. YARIDA BASKILIYDI
Trabzonspor’un yakaladığı net fırsatları değerlendirememesi rakibine güç verdi. İkinci yarıda baskıyı artıran Erzurumspor oyunda hâkimiyeti elde etti. Abdullah Avcı, öncülü olan teknik adamların aksine, önde olduğu bir noktada değişiklik yaptı. Afobe’yi çıkarıp Ekuban’ı en uca attı ve merkezi üçleyerek hem dizilimi 4-3-3’e çevirdi hem de ağır zeminde yorulmuş takımın orta sahasına taze bir oyuncu ekledi. Ne var ki zaman geçtikçe ve zemin ağırlaştıkça kaçan goller yine Erzurumspor’a direnç katarken Trabzonspor’u da geriye itti. İkinci yarı fizik olarak rakibine göre geride kalan bordo mavililer hata yapmadı ve Avcı’ya ilk maçında üç puanı hediye ettiler.
Eddie Newton’un gidişinin ardından Alanyaspor karşısında bambaşka bir Trabzonspor vardı. Hem içerik hem de felsefe olarak farklıydı. Geride kompakt bir savunma yapıp merkezde baskı sonucu kaptığı toplarla kontra yapmak, bordo mavililerin ana planıydı. Bu stratejiye uygun olarak ileride Afobe’nin yerine Djaniny ilk 11’de başlarken yeni transferler Marlon, Baker ve geçen maçın yıldızı Nwaekeme gibi isimler yedek bırakılıp merkezde Pereira ve sol bekte de Kamil Ahmet Çörekçi’ye görev verildi.
KUSURSUZ PLAN
Trabzonspor Teknik sorumlusu İhsan Derelioğlu’nun planı ilk devre boyunca kusursuza yakın bir şekilde işledi. Alanyaspor ligde en az şut çektiği 45 dakikayı oynarken Trabzonspor ise hızlı hücumlarda topla buluşturduğu Djaniny ile pek çok önemli pozisyon üretti. Devre biterken tabelada olmasa da sahada galip gelen; Trabzonspor Teknik Sorumlusu Derelioğlu olmuştu. İkinci yarının hemen başında bir duran top ortasında Vitor Hugo’nun kaymasıyla boşa çıkan Caulker’in kafa golü ise tam anlamıyla konuk ekip adına talihsizlikti.
UĞURCAN YiNE iŞ BAŞINDA
Golsüz beraberlikle biten Denizlispor maçında Eddie Newton 85 dakika değişiklik yapmadan beklemişti. Fenerbahçe maçında ise durum 3-1’e gelesiye kadar yine kenarda tepki verilmemişti. Bu kez geriye düştükten hemen sonra Afobe ve Yusuf Sarı hamleleriyle beraberlik golünü Uğurcan’ın nefis pasıyla beraber kulübeden atmış oldu İhsan Derelioğlu. Geride kalan sürede özellikle Afobe ve Yusuf Sarı ile etkili olsa da galibiyet golü gelmedi. Ligin en iyi futbolunu oynayan takım olarak sıklıkla dile getirilen Alanyaspor’a karşı deplasmanda daha etkili, galibiyete daha yakın taraf olarak bir puan ile ayrılmak şüphesiz ki Trabzonspor adına, alınan kötü sonuçlara karşı verilmiş iyi bir tepki!
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiI4ZVhPYUJBTSIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>